Değerli hayalet ve yaşayan okuyucularım lütfen voteleyin. Voteler ve yorumların azlığı bana pek de ilham kaynağı olmuyor. Lütfen anlayış gösterin. Medyada ki kapak tasarımı bana aittir. Medyada göremeyenler için yoruma linki koyuyorum.
--
"Ah! Evet... Gey misin?"
İnanamıyorum. Pat diye sorulur mu? Steven ın gülüşünü duyduğumda yüzüm kızardı. Kızarmasa olmazdı zaten.
"Ah! Sana bunu düşündüren nedir peki?" dedi alayla.
"Şey... Ponpon kızların teklifini reddetmen olabilir..." diye mırıldandım.
"Diyelim ki kalbim de başka bir kız var" dedi Steven kaşlarını çatıp camdan dışarı bakarak. "Kalbim onu bekliyor ve... Onun beni fark edip, güvenmesini..."
Bir an onun kalbinde ki kişinin ben olmasını öyle çok istedim ki... Kalbini ayırdığı kızı kıskandım. İçim o kıza karşı nefretle doldu. İlk kez bir erkek için kavga etmek istedim. Ama ben kavgadan yana değildim ki. Neler düşünüyordum böyle? Steven bana ne yapıyordu? Bu duygu, onu gören bütün kızlarda var mıydı? Yoksa sadece bana mı özeldi?
Steven sonsuzluk gibi gelen zaman sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Söylesene Katie. Neden California'dan buraya geldin?" dedi yüzünü bürüyen ciddiyetle. Konuyu değiştirmesi benim için iyi olmuştu.
"Ne o, yoksa hemen benden sıkıldın mı?" dedim alaycı bir tavırla. Ancak düşüncesi bile beni üzüyordu. Kalbimi paramparça ediyordu. Ben nasıl bu kadar çabuk bağlanmıştım Steven'a.
"Hayır, tabi ki de. Tamamen yanlış anladın beni." dedi hafif bir sinirle. "Hatta buraya gelmen beni daha az zahmete soktu bile denebilir."
"Ne?" diye atıldım. Ne demek istemişti? Daha az zahmete sokmak mı? Benim gelmemle ne ilgisi vardı ki?
"Yani nasıl California gibi bir yeri bırakıp New York'a geldin demek istemiştim." Dedi gözlerinde anlamlandıramadığım bakışıyl
Bu garip tavrını yine görmemezlikten gelip sorusunun cevabını düşündüm. Birçok insan bunu merak ediyordu zaten. Sahi ben niye gelmiştim o mükemmel yerden?
"Aptal. Sen orada yalnızdın. Kimsesizdin. Terkedilmiştin. Çukurdaydın. Batmıştın. Bir arkadaş bile edinemiyordun. Sen orada cehennemi yaşıyordun. Ablan gelip seni kurtardı o mükemmel yerden."
Bana bildiğim gerçekleri tekrardan hatırlatan iç sesime teşekkür ettim. Evet, zaten unutmamıştım ki bunları. Kimsenin hatırlatmasına da gerek yoktu. Hiçbir zaman unutmayacaktım çünkü. Yaşadığım 3 sene bana ömrün boyu unutamayacağım anıları vermişti. Yalnızlığı tattırmıştı. Kimsesizliği...
Acı acı gülümsedim. Steven'in aklımdakileri okumuş gibi yüzünde oluşan acıma ifadesine baktım. Eğer yüzümü görerek bana acıyorsa düşüncelerimi duysa ne olurdu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ (TAMAMLANDI)
Fantasy"Nasıl yapacağız" dedi kadın ağlamaktan çatallaşmış sesiyle. "Nasıl kazanacağız onu geri?" "Merak etme" dedi adam, karısının saçlarını öperek. "Hak verecektir" "Ya bizi sevmezse" dedi kadın hıçkırarak. "Ya bizi sevemezse. Ya bizden nefret ederse...