Benim en sevdiğim bölümlere geliyoruz. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Keyifli okumalar....
Tam bir şey söyleyecek iken Ethan' ın gözleri arkamda bir noktaya takılı kaldı. Gözleri kısıldı. Sinirle homurdandı. Arkamı dönerek onu sinirlendiren şeye baktım. Pardon kişiye...
Steven tam arkamda yanında bir kız ile sırıtıyordu. Kız minyon tipli, ince, güzel bir biriydi. Fazla güzel. Dalgalı sarı saçları belinden aşağıya uzanıyordu. Bal rengi gözleri ise Steven ile aynı gibiydi.
Bu kız da kimdi şimdi? Steven' ın sevgilisi mi vardı?
"Şu tesadüfe de bak" dedi Steven neşeyle. "Ne güzel bir karşılaşma"
"Eminim tesadüftür" diye mırıldandı Ethan.
Steven'ın yüzünde ki sırıtış bu durumdan epey eğlendiğini gösteriyordu. Ethan da onun aksine sinirliydi. Steven' ın yanında ki kız tepkisiz duruyordu. Ben mi? Ben ise hala kızın kim olduğunu düşünüyordum. Bugün epey bir garip geçeceğe benziyordu.
"Otursanıza" dedim sahte bir gülümsemeyle. "Ayakta kaldınız"
"Teklifini reddetmeyeceğim Katie" dedi Steven sırıtarak. "Bu arada bu Alish"
"Memnun olduk" dedim Ethan'a bakarak. "Değil mi?"
"Ben öyle olduğunu söyleyemeyeceğim" dedi Ethan sinirle mırıldanarak. Ayağımı kaldırarak masanın altından Ethan' ın ayağına vurdum. "Ah!"
Kafamı Steven' a çevirdiğimde Alish ve Steven' ın gülmemek için dudaklarını ısırdıklarını gördüm. Steven kendini toparlayarak Alish' in sandalyesini çekti. Hadi ama! Bunu bana Ethan yapmamıştı.
Neden Ethan ile Steven'ı karşılaştırıyordum ki?
Kıskançlıktan?
Steven Alish oturduğunda hemen çaprazımdaki yere oturdu.
"Daha sipariş vermediniz mi?" dedi Steven gülerek. "Şu tesadüfe baksana Alish. Daha garson bile gelmemiş"
"Siz gelmeden önce Katie ile birşeyler konuşuyorduk aslında" dedi Ethan imayla. "Özel şeyler"
"Öyle mi?" dedi Steven sahte olduğu belli olan bir merakla Ethan'a dönerek. "Katie benim de arkadaşım aslında. Neden bana da söylemiyorsun?"
"Bu seni hiç ilgilendirmez" dedi Ethan sinirle.
"Yanağında ki yumruğun bu işle bir alakası var sanırım" dedi Steven Ethan'ı duymazdan gelerek. "Kim vurduysa eğer doğru kişiye vurmuş"
Ethan sinirden kasılırken hemen konuyu değiştirmek amacıyla ortaya atıldım.
"Bence artık garsonu çağırıp siparişlerimizi vermeliyiz"
Steven el işareti ile garsonu yanımıza çağırdı.
"Hoş geldiniz" dedi garson büyük bir gülümsemeyle. Gömleğinin önündeki karta bakarsak adı Paul'du. "Ne alırsınız?"
Hepimiz siparişlerimizi verip beklemeye başladık. Etrafta araba, kuş ve insan seslerinden başka hiçbir ses yoktu. Yani Ethan ve Steven birbirlerine laf atmıyordu. En azından şu anlık.
"Siz neler yaptınız?" dedi Steven alnını kaşıyarak. "Yani bugün"
"Sayende hiçbir şey" dedi Ethan sahte gülümsemesiyle. "Bilirsin etrafta çok fazla fırsatçı var"
"Bilmez miyim" dedi Steven. "Hele bu devirde nereden fırsatçı çıkacağı belli olmuyor"
"Bir de dibimizde çıkmıyorlar mı" dedi Ethan tek kaşını kaldırarak. Kabul etmeliyim ki bu onu çok havalı gösteriyordu. "İnsan artık görünce tanıyor fırsatçıları"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ (TAMAMLANDI)
Fantasy"Nasıl yapacağız" dedi kadın ağlamaktan çatallaşmış sesiyle. "Nasıl kazanacağız onu geri?" "Merak etme" dedi adam, karısının saçlarını öperek. "Hak verecektir" "Ya bizi sevmezse" dedi kadın hıçkırarak. "Ya bizi sevemezse. Ya bizden nefret ederse...