chemistry, minsung ✓

satisfy longing, by (m)akin' love

!!cinsel icerik
!!rahatsiz olanlar isaretli yerlerin arasini okumasin
!yorum yapin operim
~

"Ve Jisung, lütfen artık sen de inkar etme. Abime aşık oldun ve bunun sevişmenizle hiçbir alakası yok."

Biraz daha yaklaştı ve daha kısık bir tonda konuştu.

"Sen abime çoktan aşık olmuştun."
________

Cumartesi günümü tam da istediğim gibi geçirmiş ve hiçbir şeyin bunu bozmasına izin vermemiştim.

Minho'ya aşık olduğumu ilk kez biri yüzüme vurmuş ve kabul etmeme şansımı elimden almıştı.

Ben ona aşıktım ve bu inkar edilemeyecek bir gerçekti.

Bu yüzden kız kardeşimin yaptığı cheesecakei 'ben ona aşığım' diyerek ağalaya ağlaya yemiştim.

Şimdi ise bir an önce pazar gününe geçip pembe dizimi izlemek için uyumak üzere yatağa girmiştim.

Kulaklıklarımı taktım ve bana yeterince üzgün değilmişim gibi daha da aşk acısı çektirecek müziklerden birini açarak dinelemeye başladım.

Gözümün önünden Minho ve Minho'yla ilgili her şey geçip giderken de uyuyakaldım.

Sabah Yoona'yı defalarca uyardığım için beni uyandırmadan tek başına kahvaltısını etmiş ve hazırlanıp öğlen saatlerinde çıkmıştı tahminimce.

Ben de saat bire gelirken uyanmış, kahvaltı niyetine kahvemi alıp izleyeceğim diziyi seçmeye koyulmuştum. Kahvemi bitirdiğimde dizimi de ancak seçmiştim. Bu yüzden başlatmadan önce planladığım gibi cipsimi ve kolamı alıp öyle geçmiştim televizyonun karşısında.

İki saat sonra dizimin 3. bölümüne geçmiş ve dördüncü cips paketimi açmaya çalışıyordum.

Keyiflenmeye yeni yeni başlamışken kapı çaldığında kocaman bir of çektim.

Yoona'yı özellikle aramıştım bir şey unutursan ya da erken dönersen zile basma anahtar kullan diye. Bu yüzden söylene söylene yürüdüm kapıya.

"Uyardığım halde böylesin Yoona. Sana zile basıp beni rahatsız etme dedim. Hiç söz dinlemiyorsun ya--"

Kapıyı açtığım an karşımda Minho'yu gördüğümde, elimdeki henüz açamadığım cips paketini yere düşürmüş ve sertçe yutkunmuştum.

Bir haftadır görmediğim, konuşmadığım için öylesine özlemiştim ki... Bir de ona aşık olduğumu kendime itiraf ettikten sonraki ilk görüşümdü bu onu. Haliyle farklı bakıyor ve farklı hissediyordum.

Şimdi ona sımsıkı sarılmak ve bir güzel azarlamak istiyordum ama yine korkuyordum. İtilmekten...

İtmeyeceğini biliyordum ama yine de korkuyordum işte.

Ben tüm bedenim kaskatı kesilmiş bir şekilde onun gözlerinin en içine özlemle bakarken; onun ne düşündüğü, ne hissettiği, neden burada olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Ve bunları öğrenmek için öylece konuşmasını bekliyordum.

Ama o konuşmadı.

Hiçbir şey söylemedi. Sadece kollarını sıkıca belime sarıp dudaklarımı öptü.

Ve bu öpücükte tek bir şey hissettim; özlem.

‼️

Başta ona kızgın ve kırgın olduğum için karşılık vermesem de, pes etmeyip bırakmadığında uzatmadım.