kissable

595 94 23
                                    

yorum yaparsaniz bolum daha hizli geliyomus
~

Yolculuğun geri kalanı tahmin ettiğim gibi sessiz ilerliyordu. Bense düşünüyordum. Yoona gelene kadar ikimiz nasıl bir atmosfer oluşturacaktık evin içinde.

Bunu bilmiyordum ama içimden bir ses az önceki öpüşmenin bugünün son öpücüğü olmadığını söylüyordu.
________

Eve girdiğimiz an merdivenlere yöneldim.

"Tuvalete gideceğim."

Sadece kafa sallayarak beni onayladığını gördükten sonra hızlıca banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.

Yoksa bayılacaktım.

Hiç konuşmuyorduk ve daha eve girmeden oluşan korkunç atmosfer hiç hoşuma gitmemişti.

Yani ben erkeklerden hoşlanıyordum zaten ama bu adam için çok garip bir durum söz konusuydu.

Kendimi onun yerine koyuyordum. Tüyler ürperten bir durumdu.

Son bir kez daha yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Aşağı indiğimde üzerini çoktan değişmiş olduğunu gördüm.

Geldiğimi fark ettiğinde bana döndü.

"Birkaç kıyafetin kalmıştı Jisung. Sen valizini toplarken makinedelermiş sanırım. Onları da...alırsın."

"Tamam. Teşekkür ederim."

Bir şey demeden koltuğa oturdu ve biraz sonra bakışlarını üzerimde hissederek ben de ona baktım.

"Aç mısın?"

Aslında biraz açtım ama şimdi yemek mantıklı değildi.

Dudaklarımı büzdüm ve başımı belli belirsiz salladım.

"Sanırım evet. Yoona geldiğinde üçümüz için yaparım."

Suratıma ağlayacak gibi bakmasını anlayamazken o ayağa kalkıp merdivenlere yöneldi.

Neden trip yiyor gibi hissediyordum?

Tamam empati kuruyordum falan ama öpen de ben değildim yani. Sanki ben zorla dudaklarına yapışmışım gibi davranması azıcık sinir bozucu gelmeye başlamıştı.

O gittiğinde çantamdan kitaplarımı çıkarıp ders çalışmaya başladım.

Bir süre sonra geri geldiğinde gözlüklerini çıkarıp kendi göz renginden biraz daha açık kahverengi olan numaralı lenslerini taktığını fark ettim.

Koltuğa oturdu ve yaslanma yerine başını yaslayarak gözlerini kapadı.

Ona bakmayı kesip dersimi çalışmaya devam etsem de dakikalar sonra hafif hırıltılar duyduğumda uyuduğunu anladım.

"Minho."

Lenslerle uyuyamazdı.

Ses vermediğinde yanına gittim ve onu omzundan hafifçe dürttüm.

"Minho?"

Cevap olarak sadece kafasını yan çevirdiğinde, yan profilinin aslında çok güzel olduğunu fark ettim. Güzel bir burnu vardı.

Ama konumuz onun nur yüzü olmadığından derin bir nefes aldım ve tekrar seslendim.

"Minho!?"

"IIIĞHM!?"

Böğürerek karşılık verdiğinde hiç beklemediğim için sıçradım çünkü evde hiçbir ses yokken birden garip garip bir bağırış duysanız siz de korkarsınız.

chemistry, minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin