a day with lots of kisses

610 89 53
                                    

Bu bolumun adi 'an episode with lots of kisses' da olabilirmiş dusununce
~

Elim istemsizce onun az önce tuttuğu enseme gitti.

"Kovulacaksın aptal."

Hızla sınıfa geri gidip çantalarımı topladım çünkü şu an aklımda olan tek şey müdüre gidip onu benim öptüğüme dair inandırmaktı.

Ve bunu neden yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
________

MINHO

Kendi kendine söylenmeyi asla durduramadan eşyalarını toplamaya gittiğinde derin bir iç çekip beklemeye başladım. Bir süre sonra sınıfın kapısından çıktığında onu durdurdum.

"Gitmiyorsun hiçbir yere. Kendi çağırsın."

Hızla başımı salladı.

"Çağırmasın."

Tam konuştuğu sırada yanımıza gelen genç kadına baktı. Yüzünde o kadının bize "müdür sizi çağırıyor" denemesi için yalvaran bir ifade vardı.

"Müdür Bey sizi ve öğrenciniz Han Jisung'u odasına çağırıyor Bay Lee."

Jisung sertçe yüzünü sıvazladı. Daha çok kendini tokatlıyor gibiydi.

Kadın yanımızdan ayrıldığında ona döndüm.

"Sen benden biraz sonra gel. Önce benimle yalnız konuşmak isteyecektir."

"Hayır."

Pekala, bunu beklemiyordum. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi bir süre yüzünde gezdirdim.

"Jisung. Sonra dedim."

Oflayarak beni onayladı. Zaten az önce neden reddettiğini de anlamamıştım. Muhtemelen kendi de bilmiyordu gerçi.

Önden yürüdüğümde sessizce beni takip etti ve tam da söylediğim gibi müdürün kapısının önüne geldiğimizde kenara çekildi.

Ona göz ucuyla bakıp kapıyı tıklattım ve 'gel' komutunu beklemeden içeri girdim.

"Beni çağırmışsınız."

Yüzüme bile bakmadan önündeki kağıtlarla ilgilenmeye devam etti. Kısa bir süre sonra da yine bana bakmadan konuşmaya başladı.

"Sen en güvendiğim öğretmendin. Seni sırf bu yüzden daha mezun olduğun ilk yıl öğretim görevlisi yaptım ben. Hiç beklemezdim bunu."

"Tam olarak neyi beklemiyordunuz?"

Sonunda başını önündekilerden kaldırdı ve bana baktı.

"Öğrencisini öpen bir ibne olmanı."

Kahkahamı tutamadım bir an.

"Ovv! Sen gerçekten zavallısın. Kendin öğrencilerini öperken, pardon; sikerken hiçbir sorun olmuyor değil mi? Tek sorun ikimizin de erkek olması senin için. Çünkü yaran var."

Yumruklarını sıkarak ayağa kalktı.

"Onca yılın hatrına seni kovmuyorum. Kendin istifa et Minho. Hemen, şimdi."

Başımı salladım ve çoktan benim yerime hazırladığı istifa kağıtlarını alıp yırttım.

"Seungmin'i de böyle reddetmiştin değil mi evlatlıktan. Onun imzasını taklit ederek."

"Onunla ilgili konuşma."

Omuz silktim.

"Oğlun ve erkek arkadaşı hakkında bir gram üzgün değilim çünkü senden kurtuldukları için şanslılar. Ama kendim istifa etmeyeceğim. Başka bir okula geçiş yapacağım. Olay çıkarmaya gerek yok."

chemistry, minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin