4. Sayın Savcım

5K 346 56
                                    

Kısacık bir bölüm daha atıyorum gidiyorum. Azalan yorumlarınızı görmüyorum sanmayın sakın 😡

Keyifli okumalar...













"Annecim annecim" diyerek hoplaya zıplaya gidip boynuna atladım.

"Aşkım benim" diyerek benim gibi seviniyordu o da. Birbirimizi boğar gibi sarılırken Miraç annemin çantasını aldı. "Burnumda tüttün."

"Sende benim anne ya, ben ana kuzusu değilim."

"Tabi ya aynen." Ayrılınca yüzümü avuçladı. "Polis kızım benim."

"Dönmem lazım benim."

"Bende seninle geliyorum."

"Yok ya, Miraç seni eve götürecek."

"Olmaz ben İkizdereye gidemem."

"Polis evine gideriz o zaman ya."

"Hiç uykum yok yanında olacağım. Miraç, sen misin?"

"Hoş geldiniz sayın savcım."

"Teyze de oğlum bana."

"Olur."

"Hım ne kadar büyümüşsün, nasıl da yakışıklı değil mi Nil?"

"Anne sen böyle gördüğüne bakma, ağzı bir bozuk bir bozuk."

"Allah seni" dedi omzunu iterek.

"Görüyorsun bir de agresif."

"Hiç alakası yok teyze, kızın abartıyor."

"Eminim öyledir. Böyle anlaştığınızı görmek güzel."

Annemle sarmaş dolaş arabaya gittik.

"Yardımcını getirmedin mi?"

"ı ıh, adliyede biriyle konuştum gelmeden, o asiste edecek beni."

Kapısını açtım. Benim annem savcı! Miraç arabayı sürerken yanındaydım.

"Ee anlatın bakalım, nasıl gidiyor?"

Miraç ve ben birbirimizi şikayet etmeye başladığımızda annem gülüyordu. Bir yandan da şalını düzeltiyordu. Annem kapalıydı, inançları benim aksime çok güçlüydü. Yaş aldıkça güzelleşiyordu, hiçbir hastalığı yoktu, ağrısı hep kalbinde ki hasretten. Onun harici sapasağlamdır ve sanırım bu da ona Allah'ın bir lütfuydu.

Devriye yerime döndüğümde savcı annem bütün asaletiyle ortama giriş yaptı.

"Kolay gelsin arkadaşlar" dediğinde komiserim başıyla karşılık verdi.

"Komiserim Sezer" dedim ve sonra nokta atışını yaptım. "Cumhuriyet savcısı Gülnihal Yekeli, benim annem."

"Aaa hoş geldiniz sayın savcım" dedi el pençe divan olarak. Adamın aklını alırlar. "Siz Orhan Yekeli'nin nesi oluyorsunuz?" dedi. Bunu benim söylemem hoş olmazdı ama annem söylerse tadından yenmez.

"Kızıyım."

Komiserim bana bir bakışı vardı ki gülmemek için kendimi zor tuttum. Amir torunuyum ben. Benim dedem buradan başkomiserken ayrıldı, hâlâ bilinir, sayılırdı. Ama bana da sorsaydı sen Orhan Yelekli'nin nesi oluyorsun diye bende söylerdim. Sonuçta benim soyadım da Yekeli.

"Çay söyleyin savcı hanıma."

Annem hâlâ oturan gençlerin yanına gidip aralarına oturdu Miraç'la. Belediye başkanının oğluyla göz göze gelince sırıtma sırası bendeydi. Komiserim kolumu tutup çekince az daha düşecektim.

BUL BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin