Yorumlarınızı bekliyorum 👀👀
🪷
Topladım bütün cesaretimi konuşacaktım. Salonun içinde volta atıyordum. Annem ve babam çay içiyordu. Babam ekonomi haberi izliyor, annem mail yatıştırıyordu. Geldiğimden beri benden bir şey duymak ister gibi halleri vardı. Çok basit Nil, evime gideceğim diyeceksin. Hadi bakalım.
"Anne!"
Bütün işlerini bırakıp bana baktılar.
"Geliyor" diye mırıldandı annem.
"Gelsin artık."
Yapamadım. Kocamı çok özledim, bedenim ona tutuldu kaldı. Rüya gibi bir gece geçirdik ama gel gelelim beni eve bıraktığından beri ne aradı ne sordu. Heves miydim acaba?
"Saçma sapan konuşma Nil" dedim kendime.
"Sıyırdı" dedi annem.
"Kızım konuş artık."
Kocamı özledim ya, enteresan bir şekilde öpüşmek ve sevişmek istiyordum. Arsız mıyım neyim? Ne olduysa bana?
Orta yere dizlerimin üstüne oturdum. Babama ve anneme uslu bir kız çocuğu gibi bakmaya başladım.
"Anne, baba!"
Babam televizyonu kapattı, annem telefonu bıraktı. Artık pür dikkat beni dinliyorlardı.
"Ben kocaman kadınım!" diye bağırdım gereksiz. "Ay öyle deneyecektim. Neyse. Şimdi ben evliyim ya, biz Miraç'la kötü değiliz. Sadece sormak için soruyorum, ben nasıl evime gideceğim? Hihi."
"Hemen gidemezsin" dedi annem.
"Neden? Sadece soruyorum."
"E kızım istemeye gelecek önce."
"Onu yaptık ya anne!"
"O gıyabındaydı, hem ben yoktum. O tuzlu kahve içilecek önce. Sonra düğünü konuşacağız, altınlarını falan."
"Anne ne altını ya? Benim babam zengin dedem zengin Allah aşkına. Altın istiyorsan söyle babam alsın sana. Hem benim kocam zengin değil."
"Oooo" dediler aynı anda. Değildi ama, kendi halinde, orta halli bir şey benim kocam. Yerim onu.
"Olmaz" dedi annem. "Önce isteme olacak, sonra düğün. Gelinlik giyeceksin, baba evinden öyle çıkacaksın. Yapamayacaksa söylesin, bizde seni fakir birine vermeyelim."
"Çok ayıp anne!" Üzüldüm buna. Ciddi değildi ama benim paraya ihtiyacım yok ki kazanıyordum, o da kazanıyordu. Bir olmaksa olurduk. Her gün! Konuyu değiştirmeyelim.
" Bir zamanlar bizde fakirdik hatırla, anneannem öldükten sonra durumumuz kötüydü. Dedemin memuriyeti yanacaktı neredeyse. Evde yiyecek ekmeğimiz yoktu ama mutluyduk. Çünkü birlikteydik. Ben yokluğu da biliyorum. Hem Miraç'ın hiçbir şeyi olmasaydı, ben yine onu severdim. Hem birlikte çalışırız biz, kendimize bakarız. Hem ben onunla ıspanak bile yerim. "
" Ispanak!?" dedi babam.
" Nil ıspanaktan nefret ediyor. "
" Neden? "
" O dönemde bir ıspanak alacak paramız yoktu. Temel ihtiyaçlarımız dışında hiçbir şey alamazdık. Çok istedi alamadım, ondan sonra da nefret etti. "
Başımı salladım. Elli kuruş verip ıspanak alamıyorsun. Çok zalimce geldi bana, bir daha ağzıma sürmedim.
" Ah canım. Çok mu seviyorsun? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUL BENİ
ChickLitSeneler evvel iftiraya uğrayan Gülnihal ailesiyle birlikte memleketini terk etti. Yirmi dört sene sonra kızı Nilüfer'in tayini oraya çıktı ve Nilüfer karanlık geçmişin içine girdi. O zamanlar askerde olan babasının şimdilerde derbeder olduğunu öğren...