Bölüm 16, Eren ABİ

4.7K 312 14
                                    

İyi okumalaar

💕💕💕

Düşünmekten düzgün uyuyamadığım bir gecenin ardından
Bir yere varamayınca boş vermiştim ve odamı destursuz bir şekile ziyaret eden ve eminim ki etmeye devam edecek olan Eren'e iade-i ziyaret yapıp, biraz uğraşmaya karar vermiştim.

Sabahın erken saatlerinde Nisa'dan öğrendiğim ve üçüncü katta olan odasına yavaşça, merdivendeki daha önce dikkat etmediğim tabloları izleyerek çıktım.

Üçüncü katın ikinci kattan pek bir farkı yoktu, tek fark aşağıdaki banyonun yerinde şu anda adımladığım Eren'in odası vardı.

Kapıyı tıpkı onun gibi birkaç kere sertçe tıklatıp hızla açtım.

"hığananı" diye garip bir ses çıkararak yattığı yataktan korkuyla doğruldu.

Beni görünce tekrar kafasını yastığa atıp bir şeyler mırıldandı.
Sanırım küfür ediyordu.

Yanına yatıp tıpkı onun gibi azcık sırnaştım.
Bir iki ittirilip boğuştuktan sonra kolunu boynumdan geçirerek boynumu sıktırıp bıraktı.

Yan yana uzandık bir süre.
Oluşan uzun süreli sessizlikte Eren tekrar mayışıp uyuyacakken aniden kafasını kaldırıp
"Sen et yemiyomuşun" diyerek ilginç bir vaka görmüş gibi yüzümü inceledi.

"Evet de sen nerden biliyorsun? Yağız bile bilmiyordu. "
Dedim anlamazca.

"bile?" dedi kaşlarını kaldırarak.

"Dün akşam ben ana mutfaktayken aşçılara bildiri geldi. O zaman gördüm.
Etli yemek olursa sana vej yemek yapacaklar"

Şaşırdım ve mutlu oldum..
Beni mutlu eden sadece vej yemek yapılmadı değildi tabi.
Dün Yağızla bu konuyu konuşurken muhtemelen aşçılara bildirmişti.
Bu düşünceli tavrına kalkıp göbek atacaktım neredeyse.
Ufacık bir jesti bile beni inanılmaz mutlu ediyordu..
Akşamki kırgınlığımı bile unutmuştum.
Şimdilik..

"yemekleri robotlar yapıyor sanıyordum. Aşçı olması daha iyi tabi" dedim cevap vermek için. Biraz da konuyu değiştirip bana ima yapmasını engellemek içindi bu.

"Robotlar yapıyor zaten aşçı robotlar"

Odasını inceleyen gözlerimi anında ona çevirdim.
Nasıl bir yüz ifadem vardı bilmiyorum ama yeni uyandığı kart sesi ile boğukça gülüp

"şaka şaka evin ilerisinde yemekhane gibi bir yer var Monalanlı aşçılar çalışıyor oradan geliyor yemek. El lezzeti diye bişe var sonuçta. " dedi.
Rahat bir nefes verdim.

Sessizlik oldu..
Konu bitmişti.
Sonra aklıma geldi.

"Ero abi ya" dedim sorarcasına ve gıcık bir şekilde.

"abi ne be" deyip sırtıma bir tane vurdu. Ero'ya değil abi dememe takılmıştı değişik.

"Benden yaşlısın ya ondan dedim istemezsen demem Ero abi."
Ters ters bakıp gözlerini devirdi.
" Sus! Ne söyleyeceksen söyle ve beni rahat bırak. Biraz yastığa yüzümü gömüp ağlamam gerek" dedi.

Sempatik tavırlarına kanım kaynayıp yanaklarını sıktım
"Oyş oyş, bal bu çocuk ball"
Hemen yılışıp, kıkırdadı.

Kollarımı yüzünden çekip bağdaş kurup oturdum ve merakla yönümü ona döndüm.

" Sizin böyle büyü gücü gibi, özel güçler gibi, ne bileyim geleceği görme, akıl okuma gibi yetenekleriniz var mı? "

Şu ana kadarki en meraklı ifademle yüzüne baktım.
Önce biraz afalladı, soruya bir anlam veremedi falan..

Büyücü B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin