Bölüm 24, kutlamalar

4.1K 298 23
                                    

İyi okumalaarr💕

🧙🧙🧙🧙🧙

Yağız'ın Akar konusunda beni uyarması üzerine başımı sallayıp tatlı tatlı suratına baktım.

"Beyim ne derse o." dedim şımarıkça.

Sinirli hali toz bulutu gibi dağılırken kafasını hafif yana çevirip engelleyemediği gülümsemesiyle etrafta göz gezdirdi.

Yüzünde her an beni ısırarak sevecekmiş gibi bir ifade oluştu.
Elleriyle iki yanağımdan sıkıştırıp dudaklarımı büzerken çenesini kasıp, dişlerini sıktı.

Dayanamayarak çıkık dudaklarıma minik bir öpücük kondurduğunda gözlerimi ayırarak tren görmüş öküz gibi suratına baktım.

İlk öpücüğümüzdü!
Tamam, tam bir öpüşme değildi ama yumuşak kırmızı dudakları, dudaklarıma dokunmuştu en nihayetinde.

Leyla olmuş şaşkın bakışlarım yüzündeyken benden uzaklaşıp baştan aşağı bedenimi süzdü.

"Muazzam olmuşsun." dedi, beğeniyle.

"Teşekkür ederim, sen de çok güzel görünüyorsun"
Utangaç bakışlarımı siyahlarla bezenmiş vücudunda dolandırıp aşık aşık iç çektim.

Az önceki stresten (ve duygu yoğunluğundan) kurtulup birbirimizin farkına yeni varıyorduk.

Heybetli vücudu siyahlara bürünmüş haliyle daha asil ve ulaşılmaz görünüyordu.
Siyahın ondan başkasına bu kadar yakışması imkansızdı benim nazarımda.

Askıda benimki ile aynı renk olan uzun gece mavisi ceketi gördüğümde gidip yerinden aldım ve Yağız'ın arkasına geçip giymesi için kaldırdım.

Hareketimin hoşuna gittiğini belli eden bakışlarla kollarını ceketten geçirip arkasını döndü ve saçıma bir öpücük kondurdu.
Ceketin yakalarını düzeltir gibi oyalanıp alttan alttan pürüzsüz suratını izledim.

Yağız keyifle yakalarında oyalanan ellerimi ve yüzümü izlerken, yakasından omuzlarına kaydırıp bir süre de orada oyalandım. Sonrasında ellerimi çekip kenardaki ikili koltuğa oturdum.

Yağız oturduğum yerden bana göz kırpıp eline bir şey sürdü ve aynanın önünde saçlarını düzeltmeye başladı.

Bu adam bir şaheserdi ya..

İşi bittiğinde kolundaki antika görünümlü zarif saate baktı ve hemen yanıma oturdu.

"Kutlamalarda yanımdan ayrılma Cihan, olamaz da ola ki ayrı düştük, Nisa veya Eren'i bul" dedi yeniden ciddileşen bakışlarıyla.

"Tamam canım, merak etme." dedim kırışan ceketimi düzeltirken.

Çenemden tutarak beni kendine çekip yanağımı ısırdığında afalladım.
Manyak herif heyecandan bayıltacaktı beni.

Bu Yağız böyle baya iyi olmuştu. Sürekli temaslar, güzel sözler ve Bakışlar falan.
Baya baya love adamıydı aslında.

Ben de biraz nazlanmak isteyerekten "ya Yağııız acıttın." dedim sesimi incelterek.
Bir süre gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım fakat sonrasında ağzımdan "puhahaha" gibi çıkan tükürüklü bir kahkaha ile karnımı tutarak güldüm.
Kitaplarda okurken bu kadar komik durmuyordu bu..

Yağız halimi gördüğüde o da yakışıklı, havalı, karizmatik, mükemmel bir gülüş sundu.

"Of çok kötüydü özür dilerim, gülüşüm için ayrı, söylediğim cümle için ayrı özür dilerim hatta." dedim gülmekten gözümden gelen yaşı silerken.

Büyücü B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin