Bölüm 33, Monalan Yolları

3K 210 18
                                    

İyi okumalaar💕💕

🧙🧙🧙🧙

Seyir halindeki araçtan çıt çıkmıyordu.
Sürücü koltuğunda Eren, yanında Emir arkada ise Yağız ve ben oturuyorduk.

Hiçbir şekilde ihtimal vermeyeceğim şey olmuştu ; Emir bizimle monalana geliyordu!
Bir haftalık izin sürecini orada geçirecekti.

Olayların nasıl buraya kadar geldiğini düşünmekten çok Yağız ve Eren'in sırf benim için dışarıdan insan kabul edip kendilerini ifşa etmeleri pahasına Emir'e kim olduklarını anlatmaları beni şaşırtıyor ve tarifsiz bir mutluluk veriyordu.

Eren ve Yağız kendi aralarında Emir'i analiz edip anlatmakta sorun görmemişlerdi. İşin ilginç tarafı Akar'a lanse etmeye çalıştıkları gibi onun yazılım mühendisi olmasından faydalanabileceklerini de söylemişlerdi.

Her şeyi Eren anlatmıştı, tıpkı bende olduğu gibi.
Emir her ne kadar ben de onaylasam bile hala inanmakta güçlük çekiyordu. Bu yüzden sözleşme imzalattıktan sonra Eren onu Ana merkeze götürecek ve benim anlamadığım bazı şeyleri gösterecekti.
Henüz ne düşündüğünü bilmiyordum yalnız kalmamıştık çünkü.
Yağız ile olan ilişkimi de az çok biliyordu. En çok şaşırdığı şeylerden birisi buydu hatta.

Adamın uzaylı olduğundan çok sevgili olduğumuza şaşırıyordu..Duyduğunda ağzı açık bir şekilde ikimizi süzüp durmuştu.

Bana az çok kırıldığını biliyordum. Her şeyden önemlisi Yağız ile olan birlikteliğimi anlatmamı isterdi. Ama zaten birlikte olalı çok kısa bir süre olmuştu ve sorunlarımız vardı..
(Sorunlarımızı anlatamamıştım tabiki.)

Yanımda oturan Yağız pencereyi açıp ceketinin cebinden sigara ve çakmak çıkardı.

Açılan pencereden giren serin hava hafifçe ürpertse de iyi gelmişti.
Güneş batmaya yakın son ışıklarını yolluyordu etrafa. Halihazırda geç kalkıp uzun süre konuştuğumuz için akşam olmak üzereydi. Hatta çoğu binada lambalar yanmaya başlamıştı bile..

Yağız bir yandan çektiği dumanı dışarı doğru üflerken diğer yandan kolunu pencereye dayamış dışarıyı izliyordu.

"Annene haber verdin mi Emir?" diye sordum, konu açmış olmak için.
Sessizlik bunaltıcı olmaya başlamıştı..

Emir'lerin evine hem bavulumu almak hem de ona çanta hazırlamak için gitmiştik ama evde kimse yoktu.
Bu yüzden habersiz kalmalarını da istemezdim.

"Evet, sende kalacağım sanıyor."
Sakin ve dalgın sesi kafasında derin düşünceler döndüğünün işaretiydi.

"Neredelermiş? "

"Babam işten bayağı erken çıkınca bizim minnak park diye tutturmuş. Lunaparka gitmişler.."

" Çok iyi yapmışlar."

Kafasını sallayarak onayladı. Konu burada tükenmişti..

Oldukça uzun gelen bir sürenin sonunda lazer göz taramasını ulaşmıştık.
Emir'e dönerek vereceği tepkileri izledim. Şaşkınlıkla açılan gözleri ve ağzı ile gülümsememi tutamadım.

Lazeri geçip Monalan bölgesine giriş yaptığımızda hala açık duruyordu.

Hava gittikçe karardığı için yanan ışıklandırmalar şehri yine masallar alemi gibi gösteriyordu.

İçim şimdiden güzel enerjilerle dolmuştu bile..

Emir elinin birini pencerenin altına yaslamış meraklı bakışlarıyla geçtiğimiz yolları ve çevredeki evleri izliyordu.

En son köprüyü geçip ağaçların sakladığı eve ulaştığımızda hızlıca inip etrafa göz gezdirdi.

"Baya.. Bayaa güzel bir yermiş." dedi evden içeri girerken.

Emir böyleydi işte. Tepki vermesini beklediğiniz şeylere tepki vermiyor. Küçük ayrıntılara şaşırıyordu.

Lazer taraması hakkında bir şey söylemeyip şehrin güzelliği hakkında söylemesi de bunun kanıtıydı.

Eve girdiğimizde, bir nevi akşamdan kalma olduğumuz ve otelde kıyafetsizlikten duş alamadığımız için ortak kararla önceliğimiz temizlenmek oldu.

Hep beraber üst kata çıkarken bavulumu Yağız taşıyordu.

Önce ilk zamanlar kaldığım odanın önünde durduk. Şimdi Emir kalacaktı o odada.
Eren banyonun yerini ve bir kaç şeyi anlatırken sessizce onu dinledik.
Sonrasında merdivenleri tırmanmaya devam ederken Eren'i de odasına uğurlayıp en üst kata çıktık.
Bizim odamıza..
Bizim demek biraz buruk hissettiriyordu. Bu odadan güzel bir şekilde ayrılmamıştım çünkü..

Kapının girişinde bir süre durup odayı süzdüm. Yağız giyinme odasına bavulumu bırakıp çıktığında ayakta dikildiğim görüp yanıma geldi ve sarıldı.

"Özür dilerim.."

Saçlarıma kısa kısa öpücükler kondururken kolları daha da sıkılaşmıştı.

"Bir daha böyle bir şey olursa özür dileyecek bir Cihan bulamazsın." dedim, rest çekerek.
Ona karşı yumuşamadan önce sınırımı çizmem gerekiyordu.

"Biliyorum, burada olduğun için minnettarım."

Öpücüklerine ara verip boynumu derince kokladı.
Hemen uzaklaştım ondan. Alkol ve ter koltuğuma emindim.

Dün de onunla bu şekilde uyumuştum!
Başını boynuma sokup durmuştu bir de..

"Duş almam lazım çok koklama sen." dedim banyoya adımlarken.
Rahatlamış gibi bir nefes verdi.
Ondan uzaklaşınca yanlış anlamıştı muhtemelen.

Giyinme odasına girip bavuldan ihtiyacım olan kıyafetleri çıkarıp banyoya girdim.
Kıyafetlerimi banyoda giyinmek daha iyiydi. (dün boxer ile uyumamışım gibi..)

Duş alıp çıktığımda Yağız üstü çıplak bir şekilde elindeki tabletiyle uğraşıyordu.
Yutkundum..
Gözlerimi kaçırıp yatağın üzerine tırmandığımda tabletini bırakıp yanıma yaklaştı ve yeni kuruttuğum saçlarıma kokulu bir öpücük bıraktı.

Ben tepki veremeden banyoya girip gözden kayboldu.
Yatağa uzanıp çıkmasını beklerken gözlerim kapanıyordu, ama uyumamam lazımdı. Emir ile konuşmak istiyordum çünkü.

Banyodan gelen suyun sesi ninni gibi gelirken ne kadar kendime hakim olmaya çalışsam da gözlerim kapanmış ve derin bir uykuya bırakmıştı kendini..

🧙🧙🧙🧙

Gençler bu aralar yazma hevesim çabuk gidiyor. Ama haftayı boş geçmek istemiyorum. Bir kere boş geçersem hep geçerim kendimi biliyorum çünkü. Sonra da kitap öyle kalır..
kontrol etmeden atıyorum birazdan tekrar okuyup yanlış veya fazladan kelime varsa falan düzeltirim.

Hata varsa affola

Okuduğunuz için teşekkür ederim.💕
İyi ki varsınız. Sadece okunma sayısının yüksekliği bile çok mutlu ediyor beni 💕

Büyücü B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin