Bölüm 20, Sohbet

4.4K 320 10
                                    

İyi okumallaaarrr💕💕

🧙🧙🧙🧙

Yağız'ın dengesiz tavırlarına olan sinirimin yerini anlayış ve şefkat duygusu almıştı ki bunu ona masaj yaparak da belli etmiştim zaten.
Ben masaj yapmayı sevmezdim bile..

Eskiden babam isterdi ve ona yapardım ama çok uzun süre yaptırdığı için hiç sevmezdim.
Aramızın iyi olduğu zamanlardı..

Her neyse konu sadece masaj yapmam ve ona karşı yumuşamam değildi.
Asıl konu cinsiyetleri önemsemediğini söylemesiydi.!

'Ulan madem böyle söyleyecektin niye ayarlarımla oynadın!' demek istiyordu insan ama lanet olsun bendeki empati yeteneğine ki onu anlayabiliyordum..

Ondan hoşlandığımın muhtemelen en başından beri farkındaydı.
Saklamak için pek bir çaba da göstermemiştim..

' Bu saatten sonra aramız nasıl olacak? ' Kafamdaki en büyük soru buydu şimdilik.

İçimde bir yerlerde, biraz da olsa kin güden bir taraf vardı ve açıkçası azcık burnu sürtse fena olmazdı..
Bundan sonraki iletişimimize göre bunu düşünecektim..

Yağız'ın yanından kaçtığımda direkt olarak odama gelmiştim ve o zamandan beri balkonda şuanki durumumu düşünüp arada bir de hayal kuruyordum.
Kısa da bir yemek molası vermiştim tabi.

Bir haftadır boş boş takılmak, sürekli düşünmek yeterince bunaltmıştı. Daha fazla kafamı patlatmak istemedim ve Eren'e mesaj attım.

Sen :
"Eren napıyorsun? 😊"

Evdeyken de çalışmadığını umuyordum, yeterince yalnız kalmıştım ve biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı.
Bu durumda Eren'in bir haftadır nasıl yoğun bir tempoda çalıştığını kendine has tarzıyla anlatması benim için yeterli olacaktı.

Bazı insanlar dünyanın en komik esprisini yapsa bile komik olmaz, bazı insanlar da 'su içtim' dese bile gülmek isterdiniz.
Eren de 'su içtim' dese bile söyleyiş tarzı ve aurasından olsa gerek komik olan ve eğlendiren kesimdendi.
Sevimli ve eğlenceli yanı bir kenara, buraya geldiğimden beri bana arkadaşlık eden ve alışmamı sağlayan da oydu..
Minnettardım...

Eren:
" Yatağım ile hasret gideriyorum🤤 nolduuuuu🧐🧐"

Sen :
"Yanıma gelsenee✨✨"

Eren:

"höst, beni ayağına mı çağırıyorsun lan mirket!🤨"

Sen:

"Tamam abi ben geliyim🥺"

Eren :

"indm ble"

Son mesajdan beş - altı dakika sonra kapının hızla açılıp kapandığını duydum.
Ben arkamı dönüp bakamadan Eren nefes nefese balkona çıkıp oturduğum ikili koltuğun boş tarafına kendini devirdi.
Cidden devirdi..

Bir süre anlamsız bakışlarım ışığında soluklanıp koltukta iyice yayıldıktan sonra derin bir nefes alıp
"Naber kanka" diyerek omzuma hafifçe vurdu.

"İyiyim de sen pek öyle durmuyorsun. "

Gülerek başını geriye attı ve karnını tuttu.

"Gelirken ablamın odasına gidip iki dakikada deli ettim, keyfim yerindee. "

"kovaladı mı? " dedim gülerek.

Halihazırda yüzünde duran sırıtış büyüdü.
"kovaladı ve yakaladı, biraz dayak yedim ama değdi. Elinden kaçmak zor oldu ama başardım. " diyerek elini cebine attı ve kuru üzüm çıkarıp bana da uzattı.

Birkaç tane alıp ağzıma attım.

"Ee nasıldı iş hayatı"

Ağzına attığı bir avuç üzümü saça saça
"Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi" dedi ve tekrar cebinden üzüm çıkadı.
"Yağız abi ağzıma etti resmen. Sevgi bayramı geldiği için inanılmaz yoğun Valla. Hadi bana neden gıcık olduğu belli, ablama da kök söktürdü haaa"

İstemsizce kaşlarımı kaldırarak şaşkınlığımı belli ettim.
Kafasını sallayarak bu sessiz 'cidden mi?' soruma karşılık verdi.
Sanırım Nisa bundan bahsetmişti.
Bana söylediği şey yüzündendi..

"Neyse iyi oldu benimle dalga geçecek vakti de enerjisi de kalmadı ehehe..

.. Çok zor zamanlar geçirdim, sensizdim, erken kalktım, çok çalıştım..." dramatik bir şekilde elini alnına koyup yeşil çam aktristi edasıyla kafasını hafifçe çevirdi,sonrasında da ağzına birkaç üzüm daha attı.

"Ne iş yapıyorsun ki" diye sordum merakla.
Şöyle bir gerinip göğsünü şişirdi
"Önemli işler yapıyorum ama gizli sana anlatamam" dedi ve küçümsercesine komik bir bakış attı.

"Yakışır abime"
Ellerimi sırtına koyup desteklercesine patpatladım.
Eski haline dönüp bacak bacak üstüne attı.

"Sen naptın asıl, günlerdir doğru düzgün konuşamadık beni biraz geçiştirdin sanki.."
Yüzü biraz ciddi bir hal almış ve keskin gözlerini gözlerime dikmişti bu sefer.
Nisa ile olan konuşmalarımızı bilmediği belliydi.

"Öyle, sonradan gelen farkındalık yaşadım kendimle kalmak istedim biraz."
Bir süre yüzüme baktı.
Pek inanmış durmasa da üstelemedi ve başını salladı anladım dercesine.

" Yağız abi ile naptın. "
Konuyu radikal bir değişiklikle çevirip umursamazmış gibi elindeki üzümler ile oynasa da yandan yandan beni kesiyordu..
Meraklı Melahat..
"Seviştik" dedim, rahatça geriye yaslanıp, manzarayı izleyerek.

Önce ses gelmedi.
Sonrasında gelen kuvvetli öksürük sesleriyle gülerek ona dönüp, sırtını şaplakladım.
İrice ayırdığı gözleriyle bir yandan öksürüp diğer yandan sırtındaki ellerimi tuttu ve bıraktırdı.

" boğazıma kaçan tükrüğüm öldürmese ellerin öldürecek yavaş...
Öhhü öhhö..
.. Lan cidden seviştiniz mi? İnanamıyorum!
Allahım, god, cizıs, yeğenim mi olacak" dedi saçma sapan mimikleriyle .

Bir süre sessize alınmış telefon gibi dizime vurarak güldüm.

"Ne yeğeni manyak" dedim gülmelerimin arasında, gözümden gelen yaşları silerek..

Bundan sonrası akşama kadar Eren'le dalga geçip sorularını geçiştirmekle geçti.

En son akşam yemeğinde benim Yağız'ı ayartıp onun iş yükünü azaltması için konuşmamı istemesiyle ve ikna edememesiyle sonlandı.

🧙🧙🧙🧙🧙

1k oya ulaştıkkkk✨✨✨

Hemen bölüm yazayım dedim ama
Geçiş ya da çerezlik bölüm gibi düşünebiliriz.

Bundan sonraki bölüm birazcık geç gelebilir ama belli de olmaz.
(İkizler veya terazi burcu değilim 😂😂)

Eren ve Cihan yazmak daha eğlenceli ve kolay geliyor 🥺

Hatam varsa affola
Okuduğunuz için teşekkürler💕

Büyücü B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin