Bölüm 10, Cevaplar {2}

5.8K 298 12
                                    


Yağız ve Cihan'ın etkileşimde olduğu bölümler yazmak istiyorum ama Yağız'ın karakteri diyalog yazarken beni çok zorluyor 😑.

Neyse bu bölümler de önemli bölümler atlamadan okursanız kitabı daha iyi anlarsınız

İyi okumalarrr... 💕

🧙🧙🧙

Gün doğumuna birkaç saat kala kaldığım odanın balkonundan gökyüzündeki yıldızları izlerken, el çantamdan aldığım kulaklıkla sakin müzikler dinleyerek anın keyfini çıkarıyordum.

Dün Eren ile konuştuktan - daha dorusu Eren'i dinledikten- sonra bir süre verandada oturmuş daha sonra odaya çıkmıştım.
Yatağın üzerinde temiz kıyafetler ve iç çamaşırını görünce biraz sevinmiştim.
Üzerinde, kıyafetlerin yeni oldukları ve tozu gitsin diye yıkandığını, rahatça giyebileceğimi söyleyen bir not da vardı.

Ama sorun şu ki odada banyo yoktu.

Odadan çıkıp iki yanımda bulunan odaları kontrol ettiğimde solumdaki odanın misafir odası değil, devasa bir banyo olduğunu keşfetmiştim.

Banyoda temiz havlu, lif ve fırça başta olma üzere bir çok yeni ve temiz hijyen ürünleri vardı ve kullanmaktan çekinmeyerek güzel dinlendirici bir duş alıp,odama koyulan rahat kıyafetleri giymiş ve saçımı bile kurutmadan yatağa geçip güzel bir uyku çekmiştim.

Tabi erken yatmanın getirisi ve biraz da yerimi yadırgamam sonucunda daha hava aydınlanmadan uyanıp kendimi balkona atmıştım ve Yaklaşık yarım saattir müzik dinleyerek doğanın keyfini çıkarıyordum.

Bir süre sonra dinlediğim müzikler başımı ağrıtmaya başladığında kulaklığı çıkarıp kenara koydum.

Bu sırada hava gittikçe aydınlanıp yarı karanlık, yarı aydınlık loş bir hale büründüğünde bahçedeki ışıklar kendiliğinden sönmüştü.

Odanın kapısı tıklatıldı, hemen ardından beklenmeden kapının açıldığını duydum.

Oturduğum yerden gergince geriye doğru baktığımda açık Balkon kapısından Eren'in geldiğini görüp rahatlayarak tekrar önüme döndüm.
Robot falan gelseydi kendimi balkondan havuza atardım heralde.

Eren hızlıca odayı süzüp balkonda olduğumu görünce yanıma doğru gelip
" Günaydın örtmenim erkencisiniz" diyerek yan tarafıma kuruldu.
" Siz de erkencisiniz Eren Bey." dediğimde gülerek dirseğini koltuk başlığına yaslayıp benden tarafa döndü.

" Bey ne be, sadece Eren'im ben " dedi gamzelerini göstererek.

" Senin olayın ne Eren, Sen bu hikayenin neresindesin?"

Sorduğum soruyu eliyle geçiştirip
" Dur daha oralara gelmedik sırayla anlatmazsam kafam karışır.
Zaten hikayenin devamını anlatmaya geldim. Kahvaltı hazırlanana kadar ne kadar anlatırsam  o kadar iyi olur. " diyerek cebini yokladı.

Elini giydiği eşofmanın cebine atıp birkaç fındık çıkarıp bana uzattı.
Avucumu açıp elindeki fındıkları alır almaz ağzıma bir tane attım.
Kendine de çıkarıp aynı anda ağzına üç beş fındık atıp kıtırdatarak yerken diğer yandan konuşmaya başladı.

" Dün ilacın etkisinde mışıl mışıl uyuyunca. Bugün de geç kalkarsın diye düşündüm ama Yağız abi yerini yadırgadığını erkenden kalkacağını söyledi." diyerek gevelediği fındıkları yuttu.

Şaşırmadan edemedim.
Yağız'ın benim hakkımda bilmediği şey yok gibiydi.

" Evet yerimi yadırgarım genelde ama  baya iyi uyudum, hem dün, akşama kadar da uyumuştum, bugün de erken kalksamda deliksiz uyudum, yatak baya rahat.. " dedim şaşkınlığımı göstermeden.

Büyücü B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin