Söz Veremezdi Ki

10 0 0
                                    

(yazar)

Deli gibi çalan kapıyla beraber Jeongguk yerinden sıçramış,gözünü korkuyla kapıya dikmişti.Kapıda alacaklı varmış gibi çalıyordu birisi.Taehyung,sevgilisinin durumunu farkedip güven verici bakışlar attıktan sonra Jeongguk'un önüne geçmişti koruma içgüdüsüyle birlikte.Kapıya hışımla ve sinirle yaklaşmış,dudaklarını aralamıştı kaşlarını çatarak."Kimsin?!"

Kapıya vuran kişi duraksamış,ardından geri dönüt vermişti Taehyung'a."Taehyung kapınıza sıçacağım aöşu kapıyı!"

Kulağına ilişen Namjoon'a ait olduğunu kavrayınca kapıyı hemen açtı Taehyung şaşkınlıkla."N'oldu Namjoon?!"

Kendisine yöneltilen soruyu takmamıştı bile ve direkt olarak koşar adımlarla salona geçmişti Namjoon.Ayağa kalkıp korkuyla ve tereddütle kapıya bakan kardeşini gördüğünde gözleri dolmuştu.

Burnunun ucunun yandığını hissediyordu Jeongguk.Şu kış ayında dahi bedenini alevler ele geçirmiş gibi yanıyordu.Dolan gözleri yüzünden görüşü bulanıklaşmıştı,kızaran burnu kaşınıyordu."H-hyung?"

"Jeongguk..."

Birkaç saliselik süren bakışmanın ardından direkt olarak birbirlerine koşup sarılmışlardı.Öyle hasretle,öyle özlemle ve en önemlisi,öyle bir sevgiyle sarılmışlardı ki sanki yer yerinden oynamıştı.Sanki hiçbir güç ayıramazdı bir daha onları.Öyleydi de.Tanrı canlarını almadığı sürece ayrılmayacaklardı.

En azından Namjoon ayrılmayacak...

Jeongguk söz veremezdi ki.

"Hyung seni çok özledim!" ağlamaklı ve titreyen ses tonuyla konuştuğunda kolları abisinin boynuna dolanmıştı,başını ise omzuna gömerek dolan gözlerini siliyor,burnunu da sürekli çekiyordu."Ben de seni çok ama çok özledim Gguk kuşum."

Birbirlerinden ayrılmışlardı ve göz göze gelmişlerdi.Namjoon ellerini Jeongguk'un yanaklarına yerleştirmiş,kayıp giden gözyaşlarını siliyordu."Bebeğim ben,ben cidden ne diyeceğimi bilmiyorum.Köpek gibi pişmanım,özür dilerim.Yemin ederim hayatta en değer verdiğim şeysin.Sence ben sana kıyabilir miyim?"

Jeongguk gözyaşlarına rağmen gülümseyerek başını sapa sola sallamıştı."Kıyamazsın."

Ama Jeongguk ona kıyabilirdi.Kendi seçimi olmasa bile.

Hayatta bazen bazı şeyler kendi seçimimiz olmaz.Hatta genelde olmaz.Bize çizilen,işlenen şeyin üzerinde yürürdük yalnızca.İşte Jeongguk da aynen bu durumdaydı.Ona çizilen yolu izliyordu,çaresizce.Başka kaçamağı yoktu ki.Her akşam Tanrı'ya  yalvarması nafileydi.Kurtuluşu yoktu.

Aslında bir nevi,vardı.Kurtulacaktı.Ama bu kurtuluş istediği kurtuluş değildi.

"Biliyor musun hyung,biz de tam şimdi çıkıp size gelecektik!"

"Demek ben seni daha çok seviyormuşum ki daha fazla dayanamamışım sensizliğe,hm?"

"Saçmalama!"

Namjoon gülerek şefkatle kardeşini izlerken omzunda hissettiği başla beraber omzunun üstünden kendi bedenine yaslanan Jimin'e baktı.Jimin ise Namjoon'un kardeşine baktığı gibi şefkatle kendi sevgilisine bakıyordu."Seninle çok gurur duyuyorum sevgilim."

Namjoon yalnızca gülümsemiş,sevgilisinin alnına öpücük kondurmuştu.

Taehyung ise Jeongguk'la bakışıyordu şoklar içerisindeyken.

"Ne."

"Dediniz."

"Siz?"

Birbirlerini sevgililik gereği tamamlarlarken kendilerine şaşkınlıkla bakan ve olayı anlamayan Namjoon Jimin çiftlerine bakıyorlardı gülerek.Aynı anda bağırdılar."Siz sevgili misiniz?!"

Bloody Rose///TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin