(Jk)
Abim ve Jimin birkaç saat önce gelmişlerdi beni ziyarete.Iyi olup olmadığıma bakmışlardı.Bana hediyeler almışlardı.Odamda yüzlerce bembeyaz güller duruyordu.Kimisi yanımdaki küçük masada,kimisi ise kocaman kocaman vazolardaydı.
Tüm bunları benim için yapıyorlardı ve bu,canımın en çok yanan noktasıydı.
Onlar benim ailemdi
Ve ben aileme yalan söyledim,söylüyordum.Kanser olduğumu büyük bir yıkılmışlıkla öğrenmişlerdi.Günlerce yemeden içmeden benim başımda beklemişlerdi her ihtimale karşı.
Ben bu sevgiyi haketmiyordum ki.
Yalancı biri sevilmemeli.
Çok mutlu gözüküyorlardı mutlu gibi gözükmeye çabalarlarken.Beni de zorla dahil edip kutu oyunları oynamışlardı benimle.Bazenleri de korku filmi açıp altlarına yapana dek izlemiştik onları.
Saçımı seviyorlardı sürekli.Gün be gün seyrekleşen saçlarımı,sanki gürmüşçesine okşuyorlardı.
Gözyaşlarımı silerken bağlı olduğum makineyi pek umursamadan ayağa kalkmıştım aldığım desteklerle.
Bedenen yorgundum,ama ruhen tamamen tükenmiştim.
Askılıkta duran ceketimin cebinden telefonumu alacakken düşen kağıtla beraber olduğum yerde kalakalmıştım.
Hayatımda hiçbir fişi,kağıdı saklamazdım,biri hariç.
Ve bu,o hariç olan idi.
123. Şiirdi bu.
Bana yazılan,onun bana yazdığı tek ve son şiirdi.Belki de adıma milyonlarca şiir dizebilirdi ve hepsi de en aşklı olanlar olacaktı ama istemiyordum.Isteyemezdim de zaten.
Beni unutmasını isterken,beni ölümsüzleştirmesini isteyemezdim.
Bir sanatçı sana aşık olursa ölümsüz olursun.
Ben bir sanatçıya aşık olmuştum,o da bana.Adıma yazdığı şiirlere belki de kıyamayıp bağrıma basmasam dahi yırtamayacaktım mazi geldikçe aklıma.
Saarler birbirini kovalıyordu,ben ise hala düşünüyordum.
Şiiri tekrar,tekrar ve yine tekrar okumuştum.Belki de hislerimi geri kazanmak için okuyorumdur,belki de sonraki hayatımda bile ebediyen onu hatırlamak için.
Yara kaplı parmaklarımı güçlükle hareket ettirerek yanımda duran telefonumu almış,arama kısmına girmiştim.
Hala 'Sevgilim♡' olarak kayıtlı olması gözlerimin dolmasıni tetiklerken parmağım isminin üzerinde titreyerek bekledi birkaç saniye.Ardından ise basarak kulağıma götürdüm telefonu.
Taehyung,sanki yıllardır onu aramamı elinde tüm gün telefonu tutarak bekliyormuş gibi aradığım saniye açtı.Belki de cidden bekliyordur.
Aşkının yalanı yok.
"Bir şey mi oldu sevgilim?"
"..."
"Alo?Birtanem eğer bir sıkıntın varsa hemen söyle çare bulayım."
"..."
Sikeyim,neden bu kadar aşık bana?
"Güzelim başın falan ağrıyorsa hemen gele-"
"5 dakika içinde burada ol.Sana vermem gereken bir şey var."
"Ne vere-"
Telefonu yüzüne kapattığımda saat gece yarısıydı.Dakikalardır beklememe rağmen hala gelmemişti.Ya başına bir şey geldiyse?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Rose///Taekook
FanfictionGüller,meğer ne çok anlam taşıyormuş. Taehyung'un minik bebeği beyaz olmak için savaşırken üstüne sıçrayan kanlar,olmayan bedeninde kırmızının hüküm sürmesini sağladı. Kth:Sen tutmadın sözünü meleğim,çok bencilsin.Ama ben tutacağım.