Köprü

20 2 11
                                    

Bölüme başlamadan oylarınzıı alayım mı? 💞

(yazar)

Jeongguk,oturur pozisyondan gelen bildirimle beraber hemen ayağa kalktı ve bilinçsizce tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.Bunu genelde yapmazdı,yalnızca gerildiği zamanlarda.Fakat şuan,hiç gerilmediği kadar gerilmişti.Bedeni kasılmış,karnına kramplar girmişti.Gözlerini fal taşı gibi açmış,far görmüş tavşan misali ekrana kilitlenmişti.Odada volta atarken gelen mesaj isteğine tıklamak için parmağını ekranın üstünde tutuyordu.Onaylamalı mıydı?Hadi ama,niye böylesine gerilmişti ki?Mutlu olması lazımdı,karnında dinozor topluluklarının çığlık çığlığa koşturması değil.

Normalde bir kişi,idolü ona yazsaydı mutluluktam bayılabilirdi,sevinçten duvarlara kafa atabilirdi,sokakta çığlık çığlığa bile bağırabilirdi ama Jeongguk şuan bunları yapmak yerine oturma odasında tırnaklarını kemiriyordu.Niye sevinmemişti ki?

Ekranın bir parmak üzerinde tuttuğu titreyen işaret parmağını,mesaj isteğine bakmadan son kez derince nefes aldı."Yapabilirsin,Jeongguk.İdolün sana mesaj attı,niye sevinmiyorsun?!Of korkma işte,kabul et gitsin..."

Parmakları onayla tuşundaydı şimdi.Mesajı görebilmek için yanıp tutuşuyordu.Bu esnada hâla odada volta atmakla meşguldü.

¬

"Siktir,ne oluyor lan!" küfürle merdivenleri adeta uçarak inen Namjoon,hızlı bir şekilde çığlık atan Jeongguk'un yanına koşmuş,kollarını boynuna boğarcasına sarmıştı."Şşh,tamam velet.Bir şey yok ağlama!"

Teselli etmeye çalışıyordu,ama ortada teselli edilmeye ihtiyacı olan biri yoktu...Gerçi olmaması iyi olmuştu,eğer ki birinin teselliye ihtiyacı olsaydı Namjoon şüphesiz daha da ağlatırdı zavallı insancığı.Jeongguk şokun etkisinden anca boğazında hissettiği baskıyla,ciğerlerine dolduramadığı nefesle ve yüzünün kandan yanmasıyla anlayıp çıkabilmişti."Hyung,dursana!Ne-nefes alamıyorum!"

Jeongguk'un acı içinde kıvrandığını gören Namjoon,hemen sarılmayı bırakıp kardeşini izlemeye başlamıştı.Jeongguk ellerini dizlerine koyup eğilmiş,bir eliyle göğsünü tutarak soluklanmaya çalışıyordu.Abisi kesinlikle kontrol edemiyordu kendini.

"Jeykey,kim seni üzdüyse sadece ismini ver.Onun evini yakıp içinden yaka paça çekip etlerini lime lime doğradıktan sonra press makinasından geçirip iyice etlerini yumuşatırım,ardından kıyma makinesinden geçirip kıyma yaptırırım.Kıymayı da plastik kaba aktarıp si-"

"Hyung!" diye bağırdı Jeongguk."Ne saçmalıyorsun yine sen?Ağladığım yok kimse üzmedi."

Namjoon kollarını boğarcasına sıktığı kardeşinin boğazından ayırıp ellerini mahcup bir ifadeyle ensesinde birleştirdiğinde bilerek kıstığı ses tonuyla dudaklarını araladı."H-ha şey ben...Ne bileyim lan aniden çığlık atınca!"

Abisinin bu yumuş haline gülümseyen Jeongguk,ifadesini düzeltip aklına neden çığlık attığını getirdiğinde yüz ifadesi aniden değişti ve telefonu tekrardan eline açıp titreyen parmaklarıyla şifreyi girdiğinde abisi yanıbaşında dikkatlice bir kendisini,bir telefon ekranını süzüyordu.

"Jeongguk,anlatacak mısın?Kıçım çatlayacak da..."

Tırnaklarını kemirmeyi bırakıp sonunda abisinin elinden tutup koltuğa oturtmuştu Jeongguk.Derince nefes alıp ekranı kapattı ve dizlerine koyduktan sonra konuşmak üzere dudaklarını araladı."Hyung...Şimdi şöyle ki,hani ben Bay V'ye aklın hayalin ötesinde bir hayranlık besliyorum.Elbette bu yalnızca bir hayranlık yani başka bir şey değil olamaz da zaten farklı dünyal-"

"Jeongguk!Sadede gel."

Derince nefes alıp devam etti."Bay V bana yazdı."

Duyduğu ani cümleyle beraber Namjoon' u öksürük krizi tutmuştu.Hem eğilip öksürüyor,bir yandan da Jeongguk'a kızmaya çalışıyordu.

"Ne diyor-öhm öhm-Ne diyorsun lan sen?"

Abisinin sırtını sıvazlayan Jeongguk en sonunda öksürmesi duran abisinin gözlerine bakmaya başlamıştı masum ceylan ifadesini takınarak."Şey istiyor..."

"Ha bir de bir şey istiyor?Ya sabır,ne işi var oğlum bunun seninle?"

"Ya hyung!Dışarıda buluşmak istiyor işte gece."

Namjoon gözlerini fal taşı gibi açmıştı şaşkınlıktan."Ne?Gece mi?" deyip telefonu kardeşinin elinden çekip aldığında mesajı okumaya koyuldu.

Jeongguk,gece benimle buluşmanı istiyorumKöprüye gel.

"Hmhm..."

"Lan salak mısın sen?!Bir de emir vermiş paşama bak!"  dediği anda abisinin ani çıkışı yüzünden Jeongguk irkilmiş,hıçkırığı tutmuştu.

"Niye hyung ya!Sen istediğin zaman çıkıyorsun,ben niye çıkamıyorum?Hem düşünsene,Bay V resmen kendi beni çağırıyor.Lütfen gideyim." kardeşinin yalvarmalarını görmezden gelip sertçe kendisini reddeden abisine karşı bu savaşı zaferle sonlandırma hırsı bürümüştü gözlerini."Hayır Jeongguk,gitmeyeceksin."

Jeongguk derin bir nefes çekmişti.Bu savaşı asla ama asla kaybetmeyecekti."Lütfen?"

"Olmaz dedim,uzatma."

"Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lü-"

"Of Jeongguk tamam!Sus artık."

Jeongguk kazandığı zaferle beraber sinsice gülümsemiş,ardından abisi görmeden yüz ifadesini tekrar masum bir ceylana çevirmişti.Ardından aklına gelen şey ile yarım yamalak gülümsemesiyle ekledi abisinin sözü üzerine."Hem,belki pembiş saçlı çocuk da gelir,hm?"

"Ne..?"

¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

Se lam lar efenim yazı yazma yeteneğimi galiba kaybetmişim ki zaten yoktu...Bölüm asla içime sinmedi hiç yani.

Neyse dont forget oy yorum bu arada?

E hayat nasıl?

İnstadan ve buradan takibinizi alırım.

Bu şey değil mi ya hot girl summer yapacağı yerde kursa giden ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu şey değil mi ya hot girl summer yapacağı yerde kursa giden ben...

Neyse dediğim gibi dont forget oy yorum.

Bloody Rose///TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin