onun için yaşayacağım

8 0 0
                                    

Jk

"Evet,bugün çarşamba.Dün yazmayı unutmuştum.

Dün Taehyung yine yanıma geldi her zamanki gibi.Geldiği gibi güllere baktı,ardından ise yine aynı noktalarıma buseler kondurdu.Kutu oyunu getirmişti.Bana zorla onu oynattı.Hareketsizlikten öleceğimi söyledi.

Zaten ölecektim ama sebebi başkaydı ve bunu bal gibi bilmesine rağmen inkar ediyordu.

Ya cidden ölmeyecektim beni buna inandırmaya çalışıyordu ya da yalnızca vicdanını rahatlatmaya gayret ediyordu.Ikinci seçenek daha olası geliyordu bana.

Hatta beni dışarı çıkarmıştı hemşirelerin gözetmenliğinde.Bahçede dolaşmış,çimlere uzanmıştık.Akşama kadar kalmıştık başbaşa o bahçede.Bana hayallerini anlatmıştı,yine.Bembeyaz güllerle dolu bahçemiz olacakmış.Köpek yanına bir de papağan istiyormuş.Benim adımı ögretecekmiş ona ilk.O anlatırken ben ise buruk bir gülümsemeyle onu izlemiştim.

Sonrasında benim hayallerimi sormuştu.Aslında hayalim yoktu,kurmak da güçtü.Zaten ne kadarcık yaşayabilirdim ki?

Bu düşüncelerimi onunla paylaştığımda bana kızmış ve "Ne az ömrü,daha beraber saçlarımız ağaracak.Şimdi lütfen," demişti.Oflaya puflaya da olsa başlamıştım anlatmaya.

Beraber gün batımını izlemek istiyordum sahilde uzanırken.Belki çok basit bir istekti,ama onunla olsam yeterdi.Başka bir şey istemiyordum.

Beraber turuncu gökyüzünü seyre dalalım,ellerimiz kavuşsun,kumlar sırtımıza bata bata uzanalım,şarkımızı söyleyelim istiyordum.

Birkaç dakika sessizliğin ardından "Gitmem gerek birtanem.Seni seviyorum." Diyerek saçlarımı öptü ve hızlıca ayrıldi hastane bahçesinden.Ben ise onun arkasından bakakaldım işte.

Bu sabahın köründe kapımın çalmasıyla uyanmıştım son birkaç haftadır olduğu gibi.Gözlerimi ovalayarak uyku mahmurluğuyla kapıyı açtım ve karşımda Taehyung'u gördüm."Günaydın bebeğim.Hadi hazırlan,seni sürpriz bekliyor."

"Taehyung inan hiç gitmek istemiyorum.Uykum var."

"Tch,olmaz.Gelmek zorundasın.Sana sürprizim var diyorum,bayılmaz mısın ani sürprizlere?"

Bayılmazdım.Ani şeyleri sevmezdim aslında.Onunla olan istisnalar dışında.

Ileride o da sevmeyecekti anileri.

Kollarımdan sürükleyerek odama götürdü ve hazırlanmamı söyledi.Özenemeyecektim şu halimle hiç.Yorgun hissediyordum.

Üstüme bir kazak,hırka geçirdim.Altımda ise sıradan bir kot vardı.

"Hazırım." Dediğimde çok güzel olduğumu söylemişti.Utanmıştım.Hala alışamamıştım böyle şeylere.

Yaklaşık bir saatlik yolculuğumuzun ardından araba durmuştu,beni kapımı açarak indirmişti.

Gözlerimi kapatmamı ve ona güvenmemi söylediğinde bunu hiç tereddütsüz yapmıştım.Bu beni de şaşırtmıştı aslına bakarsak.

Zaten gözlerimi yakında sonsuza dek kapayacaktım,ön hazırlık oldu bu da.

Parmaklarını parmaklarıma geçirmişti ve dikkatlice yürütmeye başlamıştı beni.Hiçbir şey görmesem bile güvenim sonsuzdu.Yüzüme hafif esintiler çarpıyordu,yerdeki yumuşak zemine batıyordum.Neresi olduğu hakkında en ufak fikrim dahi yoktu.

"Sevgilim,gözlerini aç."

Ellerimi bandanaya götürüp gözlerimi yavaşça araladığımda gördüğüm manzarayla dilim tutulmuştu,gözlerim dolmuştu.

Ama mutluluktandı.

Bana hep mutluluktan ağlamamı söylemişti.Bunu sağlayan da kendisiydi.

"Beğendin mi güzelim?"

Güzelim diyordu hala.Şu rezil halime bile güzelim diyebiliyordu.

"Çok beğendim!Ama bir sorun var..." dediğimde meraklı gözlerini bana çevirmişti.Kalbini kırmadan nasıl söyleyebilirimin derdine düşmüştüm.

"Bana hala güzelim diyorsun."

Gururla gülümsemişti tüm samimiyetiyle."Evet,diyorum.Güzelimsin."

"Taehyung kabullen bunu,çirkinleştim.Saçlarım yok,göz altlarım mosmor,dudaklarım zaten kupkuru,çatlıyorlar."

Gülümseyerek bana bakmaya devam ediyordu.Şaşırmış gözüküyordu."Sence güzelliğini belirleyen şey saçın,gözün,kaşın mı?"

"Ama saçlarımı çok seviyordun.Hep koklayıp öpüyorsun hala,olmayan saçlarımı."

Birkaç adım bana yaklaşmıştı ve ellerini belime yerleştirmişti,eskisi gibi.

"Evet,öpüp kokluyorum.Saçların hala çok güzel.Gözlerin,kaşların da aynı şekilde.Ama asıl güzelliğin kalbin.Koskocaman ve içinde yaşadığımı iliklerime kadar hissedebiliyorum.Sen de hissediyorsun benim kalbimde hüküm sürdüğünü.O yüzden bir daha duymak istemiyorum bu sözleri." Deyip saçlarıma,burnuma,gözlerime,yanaklarıma ve en son da dudaklarıma yasladı dudaklarını.

Sonraki birkaç saat sohbet ederek geçti gitti.Asıl beni getirme amacı olan gün batımı sırasıydı."Taehyung,güneşe bak!"

"Baktım." Diyerek gözlerini bana çevirdi ve hayran hayran beni izlemeye koyuldu.Gözlerimi devirip kafasını gerçek güneşe çevirmesini söylemiştim ama bu yaptığı cidden midemdeki kelebekleri tetiklemeye yetmişti.

Gökyüzü yavaş yavaş kızarıyordu.Taehyung telefonu çıkarıp habersiz çektiğinde bir de beni gün bstımı arkamda bir şekilde çekmesini söylemiştim.Çektiği fotoğrafları da buraya yapıştıracağım birazdan.

İyice hava karardığında hala kumlarda uzanıyorduk yalın ayak.O bana,ben havaya bakıyordum."Teşekkür ederim."

"Neden?"

"Beni buraya getirdiğin ve benden umudu kesmediğin için."

"Senden istesem de istemesem de kesemem umudu ki zaten istemem.Aşkını hissetmişim bir kere,daha da bırakır mıyım?Hem hep geliriz buraya istersen,çocuklarımızla da geliriz."

Taehyung her bunun konusunu açtığında gözlerim doluyordu.Görmesin diye gözlerimi göğe kaldırıp yaşları geriye attım.

Sanırım artık ben de inanıyordum ona.

Yaşayacaktım.

Evet,gözlerim yine dolu dolu.Ama umuttandı bu sefer.Onun için yaşayacaktım.


21.12.23"

~~~~~

Dont forget oy yorum dostlarr

Ghost olani yiyorjm sicmiyorum

Hadi gorusuruzz

Bloody Rose///TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin