Güller,meğer ne çok anlam taşıyormuş.
Taehyung'un minik bebeği beyaz olmak için savaşırken üstüne sıçrayan kanlar,olmayan bedeninde kırmızının hüküm sürmesini sağladı.
Kth:Sen tutmadın sözünü meleğim,çok bencilsin.Ama ben tutacağım.
"Jeongguk,neredesin?" Namjoon'un uzaktan gelen sesiyle beraber gözyaşları yeni kuruyan Jeongguk,başını gömdüğü omuzdan hafifçe kaldırmış,gözlerini kısarak abisinin geldiği yönü görmeye çalışıyordu soğuğun ve gözyaşlarının verdiği rahatlama hissiyatıyla."Taehyung..."
Ellerini Jeongguk'un saçları arasında gezdiren Taehyung,birkaç saniyenin ardından kısaca cevapladı."Hm?"
"Hyung,Namjoon hyung,beni çağırıyor."
"Kalsan?"
"Ama kızar." Jeongguk tam başını Taehyung'un göğsünden kaldırdığı anda ayağa kalkmaya hazırlanırken karşısında kendisine donuk bir biçimde bakan abisiyle göz göze gelmişti.
"Hyung,buradayım!" ellerini sallıyordu havadan.
"Hyung?"
Jeongguk her ne kadar seslenmeye çalışsa da abisi donmuş,resmen burnundan soluyordu.Dakikalarca önce dik dik kardeşine,ardından ise kendisine bakan iri cüsseli adama bakıyordu.
"Hyung..?" Jeongguk abisine yaklaşıp ellerini gözlerinin önünde salladığında aniden gelen sinirli sesle irkilmişti.
"Jeongguk,o...O Taehyung piçi mi?"
"Ha?Ne diyorsun hyung?"
"Şimdi siktim seni." aniden var gücüyle bağırıp Taehyung'un üstüne atlamaya yeltendiğinde Jeongguk abisinin önüne geçip sanki çok bir şey değiştirebilecekmiş gibi engellemeye çalışıyordu."Hyung dur!"
Taehyung ise refleksle ayağa kalkmış,şaşkın bir ifadeyle bir sevdiği adama,bir de sevdiği adamın bela abisine bakıyordu.
"Jeongguk çekil!Geberteceğim seni piç kurusu!" Namjoon boğazları çıkana kadar bağırıyor,bir yandan da kardeşine zarar gelmemesini düşünerek fevriliğini azaltıyordu.
"Ya dursana hyung!Barıştık biz!"
Namjoon kulağına ilişen kelimelerle beraber donakalmış,kardeşine tek kaşı havada bir biçimde bakıyordu elindeki yiyeceklerin yere düşmesini umursamazken.
"Ne-ne dedin sen?"
"Yani,barıştık dedim..." gözleriyle aşık olduğu adama bakarak onun da onaylamasını umuyordu kıstığı gözleriyle.
Ve beklenen onay gelmişti.Taehyung hafifçe başını eğmiş,saliselik bir göz kırpmayla gülümsemiş,ardından ise sözü devralmıştı."Evet,barıştık güzelim."
İkisi birbirine dalıp gittiği esnada arkadan gelen bağırma sesiyle beraber gerçekliğe dönmüşlerdi."Lan gerizekalılar ne anlatıyorsunuz siz?!"
"Hyung sakinleş,gel otur anlatacağım."
°
"...kalbim tekrar ait olduğu yere döndü kısacası."
"Vay amına koyayım,aşk-ı memnu mu döndürdünüz lan siz?" saniyede bir şaşkınlık nidaları çıkarırken öfkesi kumların üstünde biraz daha yatışan Namjoon,duyduklarını sindirmeye çalışıyordu.
"Bak Teyhong" diye parmağını kaldırıp tehdit edermişçesine salladığı sırada Jeongguk aniden abisinin lafını bölmüştü.
"Taehyung.Ayrıca küfür yasak."
"Ne sikimse işte." gözlerini kapatıp derince nefes aldı."Bir daha hele bir üz bu veledi,bak gör ne yapıyorum o zaman sana.Daha doğrusu,neler yapmıyorum.Anladın mı beni?"
"Jeongguk'u üzmeyeceğime emin ol Namjoon." aşık olduğu adamın saçlarını okşarken kahvelerini Namjoon'dan ayırıp Jeongguk'a dikti."O da beni üzmeyecek,değil mi bebeğim?"
Söylediği şeyle beraber yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solarken,Jeongguk gözlerini farklı tarafa dikmişti sanki duymamış gibi.Fakat her ne kadar numara yapmaya çalışsa bile aşık olduğu adam bu numaraya kanmıyor,sormaya devam ediyordu.
Jeongguk yalan söylemek istemiyordu.
Hele ki kalbinin diğer yarısının ait olduğu adama söylemeyi,hiç istemiyordu.
"Güzelim?"
"H-ha?"
"Nereye dalıp gittin?"
"Hiç,dalmadım hiçbir yere.Neyse,ee hyung,siz ne oldunuz şeyle şimdi?" konuyu hemen değiştirmesiyle beraber Namjoon ve Taehyung birbirlerine bakmıştı sorgular biçimde fakat bozuntuya vermemişlerdi.
"Şey mi?"
"Hmhm,şey.Namjoon hyung hala Jimin'e ismiyle hitap edemiyor utancından."
"Yalan söyleme lan,o kadar da değil herhalde."
"Söyle o zaman Namjoon?" Taehyung da eşlik etmişti aşık olduğu adama abisini rezil etme konusunda.
"Sen ne karışıyorsun dallama?" elini kaldırarak Taehyung'a ölümcül bakışlar gönderiyordu.
"Hyung!Hem madem söyleyebiliyorsun,söyle o zaman."
"Söyleriz canım,ne var ondan kolay?"
"Söyle o zaman."
"Mıhmın."
"Ne?"
"Jıhmın."
"Hyung adam gibi söylesene!"
"Jimin ulan Jimin!" bağırdığı esnada iki aşık birbirlerine bakarak kahkahalar atıyorlardı.Namjoon ise başta sinirleri bozulsa bile çaktırmadan sevimliliklerine gülmeden edemiyordu.
¬¬¬¬¬¬¬
KAKA GİBİ BÖLÜM OLDU ÇEREZLİK GİBİ ÇOK İRĞENÇ OLDU YA
dont frorget oy yorum
İnsta bura followla
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
