-AyHak her zaman ki gibi yine ikili gece devriyesindeydi. Ikisi de hiç konuşmadan giderken sessizliği Aylin'in hapşırığı bozdu.
Aylin:Hapşu!
Hakan:Çok yaşa.
-Aylin üst üste bir iki kez daha hapşırıp burnunu çekince Hakan gözlerini Aylin'e dikti.
Hakan:Iyi misin?
Aylin:Iyiyim iyiyim.
Hakan:Bana hiç öyle gelmedi ama.
Aylin: İyiyim Hakan..Hapşu!
Hakan:Harikasın gerçekten inandım. Hasta mı oldun yoksa?
Aylin:Yok ya. Bir iki hapşırık sadece.
Hakan:O bir iki hapşırık ne hale getirir seni bilirim ben.
Aylin:Nerden bilirsin acaba ya?
Hakan:En ufacık şeyde üşütüp hastalandığını adım kadar iyi bilirim mesela Aylin.
-Hakan, Aylin'in ateşine bakar.
Hakan:Ateşin de var senin.
Aylin:Iyiyim ben iyiyim. Hadi devam et ya.
Hakan:Aylin yüzün gözün solgun zaten sabahtan beri. Dünden beri de öksürdüğü görmedim sanma. Hastaneye gidelim yakın zaten şurası.
Aylin:Ya yok hastane falan.
Hakan:Böyle devriye de yok o zaman. Daha da fena olursun hava soğuk zaten incecik giyinmişsin.
-Hakan arka koltukta ki ceketini Aylin'e verir.
Hakan:Bilmiyormuşsun gibi kendini ince ince giyiniyorsun. Giy şunu.
Aylin:Doktor kesildin iki dakikada başıma..
Hakan:Kesilirim kesilirim arkadaşım değil misin?
Aylin:Öyleyim canım tabi.
-Hakan tekrar Aylin'in alnına dokunur.
Hakan:Ateşin de çıkıyor Aylin, doktora gitseydik.
Aylin:Gerek yok dedim ya.
Hakan:Böyle devriye de olmaz o zaman.
Aylin:Eve gidelim madem.
Hakan:(sırıtır)Hangi eve? Seçenek fazla.
Aylin:Ne ima ettiğini biliyorum Hakan.
Hakan:Şaka yaptım zaten. Benim ev darmadağınık misafir kabul edemem.
Aylin:Ay koşa koşa geliyodum bende senin evine. Kendi evime giderim ben.
Hakan:Gidiyoruz zaten.
-Yaklaşık bir saat sonra Aylin'in evinin önüne gelmişlerdi.
Aylin:Teşekkür ederim.
Hakan:Rica ederim.
-Aylin eve gelene kadar ateşi yükselmeye devam etmiş iyice halsizleşmişti. Hakan, Aylin'in halini farketmiş hemen kapısını açmaya gelmişti.
Hakan:Iyice soldun sen Aylin. Şu haline bak, hadi gidelim hastaneye.
Aylin:Gerek yok, geldim eve zaten. Yatar dinlenirim geçer. Bitki çayı falan var evde zaten.
Hakan:Bitki çayı falan olmaz, bende geliyorum seninle.
Aylin:Ya gerek yok,git sana da bulaşmasın.
Hakan:Bulaşmaz bana. Bilmez misin vücudum dirençlidir benim.
Aylin:Hı hı.. Hapşu!
Hakan:Çok yaşa,iyi yaşa...
-Ikisi de aklına gelenle göz göze geldi. Hakan hemen bakışlarını kaçırdı.
Hakan:Bir çorba yaparım sana şimdi az faydası olur.
Aylin:Hakan ya..
Hakan:Hakan ya falan yok Aylin, yürü hadi...
...
-Eve girince Hakan, Aylin'i kanepeye oturtur ve eve göz atar. Kendi evine veya birlikte yaşadıkları eve nazaran baya modern ve zevkli döşenmiş bir evdi. Aylin hemen yanıbaşında ki fotoğraf çerçevesini masaya kapattı. Hakan farketse de sesini çıkarmadı.
Hakan:Sen otur ben çorba yapayım sana. Mutfak nerde?
Aylin:Sağ tarafta.. Mutfağım sağ kalır değil mi?
Hakan:Çorba sadece ya.
Aylin:(gözlerini kırpar) Sana güveniyorum.
Hakan:(sırıtır)Bana güven..
-Hakan bir süre mutfakta oyalanıp Aylin'e en sevdiği çorbayı yapmıştı. Geldiğinde Aylin hafif uykulu durumdaydı.
Hakan:Hadi bak hazır çorba sıcak sıcak.
Aylin:Hakan sana da zahmet oluyor.
Hakan:Ne zahmeti Aylin? Hadi doğrul biraz, içireyim.
Aylin:Ben içerim, teşekkür ederim.
Hakan:Olmaz ben içiririm.
-Hakan, Aylin'e çorbayı içirirken sürekli göz göze gelseler de bakışlarını hep birbirlerinden kaçırmışlardı.
Aylin:Elinin lezzeti değişmemiş hiç.
Hakan:Yıllar sonra ilk defa yaptım, unutmuşum aslında.
Aylin:Yapmadın mı hiç? Gerçi pek yemek yapmazdın sen ama çorba işinde kimse eline su dökemez.
Hakan:En son sen hasta olmuştun ya hani.
Aylin:(gülerek) 1 hafta yataktan çıkamamıştım.
Hakan:Hah işte o zaman yaptım en son daha da yok. Yani yine sana kısmetmiş.. 1 hafta değildi 10 gündü o grip. Hatırlıyorum çok nazlıydın.
Aylin:Senin yüzünden senden geçmişti Hakan. Sürekli öksürüp durmuştun yanımda.
Hakan:2 gün sonra iyileştim ben ama.
Aylin:10 gün hasta olmakta benim suçum yani?
Hakan:Hadi hadi bitir şunu,az kaldı... Şükür küçük çocuk gibi bir saate içtin Aylin ya.
Aylin:Uyku ilacı falan mı koydun içine? Uykum geldi benim.
Hakan:Hastalıktan uykun geldi senin. Hadi uyu biraz.
Aylin:Sen?
Hakan:Yani seni böyle bırakmak istemiyorum ama git dersen de giderim.
Aylin:Sen bilirsin, teşekkür ederim.
Hakan:Uyu hadi uyu.
-Aylin kanepeye uzanır, gözlerini kapatır kapatmaz uyuyakalır. Hakan, Aylin'in yanında ki koltukta oturuyordur. Eve geldiğinde Aylin'in kapattığı fotoğraf çerçevesine bakar. Fotoğraf Aylinle Hakan'ın sevgili olduğu zamanlarda çektirdiği fotoğraflardan biridir. Hakan'ın gözleri fotoğrafı görür görmez o zamanlara gider. "Nasıl da mutluyduk.." diye geçirir içinden, gözleri dolar. Kendine gelip fotoğrafı yerine koyduğunda Aylin'in titrediğini ve terlediğini farkeder.
Hakan:Aylin?
-Hakan hemen Aylin'in yanına eğilir.
Hakan:Aylin duyuyor musun beni? Aylin uyan.
-Aylin gözlerini hafif açar.
Aylin:Hakan? Gitmedin mi?
Hakan:Bırakamadım seni. Iyi misin? Su gibi terlemişsin, titriyorsun da.
Aylin:Üşüyorum buz gibi sanki her yer.
Hakan:Aylin kalk doktora gidelim.
Aylin:Ya gerek yok.
Hakan:Üstündekiler sırılsıklam olmuş Aylin. Üstünü değiştirmek lazım.
Aylin:Şuradan kalkacak halim yok Hakan.
-Hakan ayağa kalkar. Kapıya kadar gelir.
Hakan:Odana girebilir miyim? Böyle duramazsın. Üstünü değiştirmek şart.
Aylin:Gir gir.
-Hakan, Aylin'in yatak odasına girdiği an Aylin'in kokusunu hissetmişti. Etrafa göz gezdirdiğinde ona yabancı gelmeyen birkaç fotoğraf vardı yine. Bu sefer dalmadan hemen dolaptan Aylin'e bir kazak, üstünü örtmek içinde bir pike alıp salona geldi. Aylin kollarını birbirine bağlanmış ısınmaya çalışıyordu.
Hakan:Ev sıcak ama kombiyi açtım ben, üstünü değiştirelim bunu da örteriz üstüne. Aslında örtmesek mi? Ateşin var.
Aylin:Donuyorum Hakan.
-Aylin üstünü çıkarmak ister ama ona bile hali yoktur.
Hakan:Dur yardım edeyim.
-Hakan, Aylin'in önce ceketini sonra tişörtünü çıkarır.
Aylin:Dondum..
Hakan:Dur dur.
-Hakan, Aylin'in üstünü giydirirken gözüne bir şey çarpar. Kalbinin hemen alt kısmında bir iz vardır. Aylin'e sorsa şu an cevap alamayacağını bildiğinden hemen Aylin'in üstünü giydirir.
Hakan:Yat hadi yat. Şunu da örtelim üstüne.
Aylin:Teşekkür ederim Hakan.
Hakan:Dakika başı teşekkür etmeyi bırakır mısın artık Aylin? Uyu hadi, burdayım ben.
-Aylin tekrar uyuduğunda Hakan yere çömelmiş başında bekliyordu Aylin'in. Dalıp gittiği her düşüncede Aylin'in sayıklamasıyla kendine geliyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde Aylin iyice kötüleşmeye başlamıştı. Sayıklamalarının yanında ateşi de git gide yükseliyordu.
Hakan:Yanıyorsun sen Aylin! Bu böyle olmayacak.
-Hakan, Aylin'e birkaç defa seslenip uyandırmaya çalışsa da başarısız oldu. Hemen Aylin'in üstüne bir ceket giydirdi ve kucağına aldı. Birkaç dakika içinde evden çıkmış Aylin'i arabaya bindirmişti.
Hakan:Normal bir şey değil bu..
...
-Hakan hemen en yakın hastaneye sürdüğünde aradan yarım saat geçmişti. Arabadan inip Aylin'i tekrar kucağına aldığında Aylin hala kendinde değildi. Hakan hemen Aylin'i sedyeye koyarken acil doktoru yanlarına gelmişti.
Doktor:Neyi var?
Hakan:Ateşi çok yüksek, kendinde de değil sayıklıyor süreli, üşüyor bir de.
Doktor:Müdahaleye alalım hemen.
-Aylin götürülürken doktor Hakan'a döner.
Doktor:Siz bekleyin,bilgi vereceğim.
Hakan:Hı hı..
-Hakan sürekli kapının kenarından Aylin'e bakar. Biraz sonra doktor Hakan'ın yanına gelir.
Hakan:Iyi mi? Kendine geldi mi?
Doktor:Şu anlık iyi. Tam zamanında getirmişsiniz eşinizi. Zatürre başlangıcıymış.
Hakan:Çok ateşin vardı iyi mi?
Doktor:Iyi iyi gereken müdahaleyi yaptık. Biraz dinlenince toparlar. Sabaha kadar gözetim altında tutacağız,sabah çıkabilirsiniz.
Hakan:Teşekkürler..
-Hakan, Aylin'in yanına girer, başucuna oturur. Sessizce kendi kendine konuşur.
Hakan:(gülerek) Eşiniz dedi doktor. Kaç sene oldu duymadım bu lafı bile.. Ben geçen gün nasıl konuştum sana öyle. Sende arkadaşız dedin bana.. Ha ilk önce ben dedim o ayrı. Eşeklik işte.. Yokluğunun da kolay olduğu falan yok Aylin. Sen yokken dayanıyordum bir şekilde ama şimdi sen yanımdayken olmuyor. Hep senin yanında olmak istiyor canım, hep seni görmek istiyor gözlerim.. Baksana nasıl korktum sana bir şey olacak diye. Ama nasıl olacak onu da bilmiyorum Aylin. Bu kadar yıl sonra benim yaptıklarımdan sonra...
-Hakan susar ve Aylin'i seyreder.
Hakan:O kalbindeki iz neydi? Ne zaman oldu? Ne yaşadın Aylin?
-Hakan bunu söylerken bile kalbi sıkışır.
Hakan:Kim kıydı sana Aylin?
-Hakan kendi kendine Aylinle konuşurken uyuyakalmıştı. Sabah Aylin'in öksürüğüyle uyandığında Aylin yatakta oturmuş su içiyordu.
Hakan:Aylin!?
Aylin:(gülümser)Hakan, günaydın.
Hakan:Iyi misin? Nasıl oldun?
Aylin:Daha iyiyim. Ne zaman geldik biz hastaneye? Ne oldu?
Hakan:Gece kötüleştin. Ateşin yükseldi,titremeye başladın. Kaptım getirdim seni. Zatürre başlangıcıymış dedi doktor.
Aylin:Hiçbir şey hatırlamıyorum.
Hakan:Boşver iyi misin sen?
Aylin:Halsizlik var biraz.
Hakan:Dinlenmen gerek zaten öyle dedi doktor.
-O esnada Hakan'ın telefonu çalar, arayan Birce'dir.
Hakan:Efendim Birce.
Birce:Komiserim günaydın.
Hakan:Günaydın.
Birce:Ben Aylin Komiserimi aradım ulaşamadım da haberiniz var mı diyecektim. Sabah buluşacaktık ama gelmedi beni almaya.
Hakan:Şey.. Aylin hastanede Birce, bende yanındayım.
Birce:Hastanede mi? (Telaşla)Neden ne oldu? Iyi mi?
Hakan:Iyi iyi merak etme, gece hastalandı hastaneye geldik.
Birce:Tamam ben hemen geliyorum.
Hakan:Gerek yok..
-Birce o esnada telefonu kapatmıştır. Hakan, Aylin'e döner.
Hakan:Kapattı bile.
Aylin:Söylemeseydin keşke,çok telaşlı kız zaten.
Hakan:Ne bileyim.. Neyse ben doktora bakayım,tahlil falan yapacaktı.
Aylin:Hı hı..
-Hakan odadan çıkınca Aylin peşinden gülümser.
Aylin:O duyduklarım uyurken gördüğüm rüya mıydı yoksa gerçekten sen miydin Hakan?
-Yarım saat sonra doktor Aylinle konuşurken Birce gelmişti.
Birce:Komiserim.
Hakan:Birce, hoşgeldin.
Birce:Aylin,nerde?
Hakan:Içeride doktor var yanında.
Birce:Iyi mi?
Hakan:Iyi iyi merak etme.
Birce:Ne oldu bir anda? Dün iyiydi.
Hakan:Ateşlendi, zatürreye yakalanmak üzereymiş. Inat etti başta hastaneye gelmemek için.
Birce:Her zaman ki gibi..
Hakan:Birce sen Aylin'i ne kadardır tanıyorsun?
Birce:4 yıldır. Ne oldu ki?
Hakan:Bayağı da yakınsınız.
Birce:Ne öğrendiysem ondan öğrendim diyebilirim.
Hakan:Güzel,her şeyi de anlattı sana değil mi? Beni bizi..
Birce:Evet, bende ona tabiki.
Hakan:Peki sen bilirsin o zaman.
Birce:Neyi?
-Hakan kendi kalbini gösterir.
Hakan:Aylin'in tam burasında bir iz var, bıçak kesik izi gibi bir şey. Derin bir iz üstelik. Ne izi o? Ne zaman oldu? Nerde oldu?
Birce:Gördün mü?
Hakan:Evet ne oldu? Aylin'e sorsam söylemeyecek.
Birce:Iki yıl önce bir olayda.. Engel olmak istediği çocuk kalbinden yani kalbine yakın bir bölgeden bıçakladı Aylin'i. Çok kan kaybetti, günlerce kendine gelemedi. Doktor yaşama şansı bile düşük dedi.
Hakan:Nasıl ya..? Hiç söylemedi.
Birce:Kendisi zor atlattı zaten. Hatırlamak istemiyordu bile.
-O an doktor odadan çıkar.
Doktor:Eşinizin tahlilleri de temiz çıktı, çıkabilirsiniz Hakan Bey. Birkaç gün dinlenmek kaydıyla tabi.
Hakan:Tabi tabi teşekkürler.
Doktor:Geçmiş olsun.
Birce:Eşiniz?
Hakan:Gece bir anda koşarak gelince öyle sandı ne yapayım.
Birce:Iyiymiş..
-Birce Aylin'in yanına girer.
Birce:Komiserim, iyi misin?
Aylin:Iyiyim canım iyiyim.
Birce:Neden haber vermedin bana? Gelirdim hemen.
Aylin:Kendime sabah geldim ben. Telaşa gerek yok.. Ufak bir şey sadece.
Birce:Dinlenmen lazımmış öyle dedi doktor.
Aylin:Hı hı..
Birce:Hakan komiser getirmiş seni.. Yanında mıydı?
Aylin:Evet.
Birce:Neler oldu? Ne ara?
Aylin:Bir şey olmadı canım. Devriyede hafif fena olunca bırakmadı işte. Sonra anlatırım yorgunum zaten.
Birce:Tamam tamam..
-Hakan odaya gelir.
Hakan:Ee çıkalım mı? Hastamız evine geçsin dinlensin.
Birce:Ben de yanındayım bugün.
Hakan:Yok, sen değil.
Aylin:Kimseye gerek yok yatar uyurum zaten.
Hakan:Olmaz öyle. Ben bugün yanındayım. Izin aldım Rıza babadan bırakma dedi zaten.
Aylin:Hakan dünden beri yük oldum zaten sana.
Hakan:Konu kapandı, çıkıyoruz haydi.
..
-AyHak, Aylin'in evine gelirken Birce de emniyete geçmişti.
Hakan:Hadi geç uzan şöyle.. Çorba yapayım mı sana yine?
Aylin:Olur,zahmet olmazsa. Akşamkinin tadı damağımda kaldı.
Hakan:Ne zahmeti canım, iki dakikalık iş zaten.
Aylin:Bende bir duş alsam ayıp olur mu sana? Kendime gelsem.
Hakan:Ne ayıbı Aylin? (Gülerek) Ev senin zaten.
-Aylin banyoya Hakan mutfağa giderken Aylin, Hakan'a döner.
Aylin:Hakan, teşekkür ederim her şey için. Geceden beri koşturdun o kadar yordum seni.
Hakan:Lafı bile olmaz böyle şeylerin aramızda Aylin'in. Arkadaşlıklar ne güne duruyor değil mi? (Göz kırpar) Hadi git duşunu al sen.
-Aylin gülümseyerek banyoya gider. Hakan mutfakta şarkı söyleyerek çorba yaparken kapı çalar. Gelen Aylin'in karşı komşusu Hediye Teyzedir. Hakan kapıya baktığında elinde bir tabakla görür komşu kadını.
Hakan:Buyur teyzecim.
HediyeTeyze:Aylin yok mu oğlum?
Hakan: İçeride teyze.
HediyeTeyze:Ben karşıda oturuyorum. Az önce gördüm geldiğinizi. Gece de kızı kucağında götürüyordun. Bir şey mi oldu yoksa?
Hakan:Biraz üşütmüş teyzecim, ateşlendi gece. Şimdi iyi ama.
HediyeTeyze:Sen kimsin peki? Evli değildi Aylin arkadaş da değilsin sevgilisi misin yoksa?
Hakan:Yok sevgilisi de değil.
HediyeTeyze:Her akşam da sen bırakıyorsun Aylin'i eve.
Hakan:Eski kocasıyım teyze eski kocası.
HediyeTeyze:Vay anamm. Eski kocasıysan ne işin var burda?
Hakan:Arkadaşız teyze. Hasta hasta bıraksa mıydım?
HediyeTeyze:İyi yapmışsın oğlum iyi.
-O esnada Aylin duştan çıkar.
Aylin:Hakan? Kiminle konuşuyorsun? Hakan:Komşunla.
Aylin:Hediye Teyze?
HediyeTeyze:Geçmiş olsun kızım.
Aylin:Sağol teyzecim.
Hakan:Allah,çorba kaldı ocakta.
Aylin:Yaktın değil mi?
HediyeTeyze: İyi misin kızım?
Aylin:İyiyim, ateşlendim gece biraz.
HediyeTeyze:Bu yakışıklı yağız oğlan eski kocan mı senin?
Aylin:Şey..
HediyeTeyze:Eski kocan da olsa kaçırma elinden kızım. Bak nasıl bakıyor sana. Yakışıklı da oğlan değerini bil.
Aylin:Bilirim bilirim..
-Komşu kadın gider. Hakan da çorbayı yapıp salona gelir.
Hakan:İyi gibisin biraz daha.
Aylin:İyiyim,sayende.
Hakan:Teşekkür etme artık.
Aylin:Tamam tamam.. Senin neyin var?
Hakan:Ne demek neyim var?
Aylin:Hastaneden beri farklısın. Sanki seni meşgul eden düşünceler var gibi.
Hakan:Yoo, onu nerden çıkardın?
Aylin:Seni kendim kadar iyi tanıyorum Hakan. Bir şey oldu belli.
Hakan:Sana kızdım çünkü.
Aylin:Bana mı? Neden?
Hakan:Neden anlatmadın? Aramadın beni?
Aylin:Ne?
-Aylin'in kalbine parmağını koyar.
Hakan:Sen can çekiştin benim neden haberim olmadı?
Aylin:Sen biliyor musun? Ne zamandan beri?
Hakan:Dün gece gördüm o izi.. Bugünde Birce'ye sordum. Kalbini parçalamak üzereymiş Aylin. Neden haberim olmadı?
Aylin:Neden olacaktı ki Hakan? Sen kendi hayatındaydın ben kendi hayatımda.
Hakan:Hayatım da bunun kadar saçma bir laf duymadım ben. Ne olursa olsun haberim olmalıydı.
Aylin:Ben sana gelmek istediğim gün aldım bu izi Hakan. Buradan gittim zar zor topladım kendimi. Ha iki yılımı aldı bu. Utanarak sıkılarak çıkacaktım karşına ama gelmek istediğim gün bu kaza oldu. Günlerce uyumuşum günlerce.. Kendime gelmem yine o kadar zamanımı aldı ki.. Kimsem yoktu çünkü. Hayatıma dair,aileme dair kimsem yoktu. Elimden tutacak iyisin diyecek kimsem yoktu.
Hakan:Ben burdayım Aylin gelseydin bana.
Aylin:Gelmek istedim,geldim ama sen bana gelecek durumda değildin Hakan. Başkası vardı hayatında..
Hakan:Başkası..?
Aylin:Sedef miydi neydi adı? Sonra gitmiş hani.
Hakan:Sedef.. Çok kısa bir şeydi Aylin. Allak bullak olduğum bir dönemdi.
Aylin:Ne olursa olsun senin hayatında birisi varken gelemezdim Hakan. Ne diyecektim karşına çıkıp ben geldim bırak kim varsa mı diyecektim?
Hakan:Deseydin Aylin, gelseydin çıksaydın karşıma.
Aylin:Hakkım yoktu Hakan. Seni mutlu zannettim ve bunu bozmaya hakkım yoktu.
Hakan:Ben mi mutluydum? Sorsan herkes söylerdi ne halde olduğumu. Sen gitmiş yaşamışsın bir yerlerde ama ben darmadağındım burda.
Aylin:Ben mi yaşadım bir yerlerde Hakan? Ben giderken ne haldeydim biliyor musun sen? Kendimi toparlamak için neler yaptım biliyor musun? Sen yine ekibin yanındaydın, dostların vardı yanında. Ben yapayalnızdım. Kimsem yoktu ya kimsem yoktu. Beni dinleyen anlayan kimsem yoktu.
Hakan:Gitmeseydin Aylin! Burada ben vardım gitmeseydin.
Aylin:Ya beni anlayan biri mi vardı da gitmeseydin diyorsun Hakan?
Hakan:Ben kimdim Aylin? Nasıl anlayan biri yoktu diyorsun?
Aylin:(gözleri dolu dolu) Yanımdaydın evet ama anlamadın ki beni hiç sen. Elimden tutmak istedin evet ama anlamadın beni. Sen beni anlamadın bende mutsuz ediyordum seni. Başka yol bulamadım,gitmekten başka yol yoktu..
-Hakan kalbini gösterir.
Hakan:Senin kalbini bir bıçak paramparça etmiş,izi duruyor. Benim kalbim de paramparça Aylin. İzi yok ama senin eserin o. Gidişinle paramparça ettin kalbimi. O izi gördüğümden beri içim nasıl sızlıyor biliyor musun? Kendimi kahrettim ben ya senin yanında olmadım, acını alamadım elinden diye.
-Aylin bir anda Hakan'ın dudaklarına kapanır.
Aylin:Ben daha fazla dayanamıyorum Hakan. Yokluğum mu varlığım mı daha iyi bilmiyorum ama dayanamıyorum.
-Hakan afallasa da karşılık vermiştir.
Hakan:Ateşin düşmedi senin Aylin. Kendinde değilsin yine.
Aylin:Ateşim falan yok gayet kendimdeyim. Seni çok özledim ben.
Hakan:Ben nasıl özledim biliyor musun? Senin hasretin yakıyor beni Aylin.
Aylin:Bu ateşi dindirmek bizim elimizde.
Hakan:Dinsin o zaman Aylin.
-Bu kez Hakan, Aylin'i öpmeye başlar ve bir anda koltuğa düşerler. Hakan,Aylin'in tişörtünü çıkarır, yara izine dokunur.
Hakan:Çok yandı mı canın?
Aylin:Sensizlik daha çok yaktı canımı Hakan..
Hakan:Ayrılık olmasın artık, dayanamıyorum.
Aylin:Olmayacak söz.
-Hakan tekrar Aylin'i öperken Aylin, Hakan'ın gömleğini çıkarır. İkisi de o gece yılların hasretini dindirir.-SON-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AyHak Hayali Senaryolar✨
Short StoryAylin ve Hakan için hayal ettiğimiz ancak gerçekleşmeyen hayali senaryolar 🍁