-Semih,Aylinle Hakan'ı öpüşürken görünce odadan geri çıkmıştı. Semih'in çıkışıyla ayhak ayrılıp odadan çıktı.
Semih:Kolay gelsin arkadaşlar.
Hakan:Kusura bakma Semih.
Aylin:Biz...
Semih:Gençsiniz desek değilsiniz ama dayanın arkadaşlar.
Hakan:Kusura bakma gerçekten bir anda kendimizi odada bulduk.
Semih:Neyse görmedim sayıyorum. Ben aşağıdayım.
Hakan:Geliyoruz bizde.
-Semih aşağıya iner. Aylin kaşlarını çatarak Hakan'a diker bakışlarını.
Hakan:Aylin?
Aylin:Ne yaptığını sanıyorsun sen?
Hakan:Ne?
Aylin:Ya sen nasıl?
Hakan:Ne nasıl Aylin? Yakalansa mıydık?
Aylin:Öpmen mi gerekiyordu Hakan?
Hakan:Sende karşılık verdin ama.
Aylin:Ne yapsaydım?
Hakan:Ya abartmasan mı? Gidip bir yabancıyı öpmedim ki. (Sırıtır)İlk defa mı oluyor hem?
-Aylin kaşlarını iyice çatar. Elini kaldırıp tokat atmak istese de vazgeçer ve parmağıyla Hakan'ın kalbine sertçe vurur.
Aylin:Sen...
-O sırada Hüsnü ve Engin de dinleme cihazında AyHak'ı duymuştur.
Engin:Ne oluyor orda?
Hüsnü:Siz öpüştünüz mü?
Aylin:Abi? Siz duyuyor musunuz bizi?
Hüsnü:Her şeyi duyuyoruz kızım. Ne oluyor orda?
Hakan:Abi biz yakalanmamak için.. Yani Aylinle..
Engin:Öpüştünüz ama yakalandınız.
Aylin:Semih bekliyor inelim aşağıya.
-Aşağıya indiklerinde çocukların doğum günü pastası kesilir. Çocuklar diğer çocuklarla üst katta eğlenirken davetliler de salonda eğlenirler.
Aylin:Gitmiyor muyuz?
Hakan:Çıkarız az sonra.. Bir şey mi oldu?
Aylin:Ortam fazla kalabalık. Semihle teslimat işini konuşup çıkalım.
Hakan:Tamam tamam...
-Semih her masaya uğrayıp davetlilerle muhabbet ediyordur. En son geldiği masa ona hiç beklemediği bir şey söyler.
Kenan:Abi bu ikisinin iş ne?
Semih:Kimler?
Kenan: Şu en sonda duran kadınla adam.
Semih:Haa yeni ortaklar. İş yapıyoruz her zaman ki şeyler.
Kenan:Abi sen polisle iş yapmaya ne zaman başladın?
Semih:Ne polisi lan? Ne diyorsun sen?
Kenan:Abi şu kadın İzmir'den, biliyorum. Narkotik operasyonunda ne var ne yok almıştı. Kendimizi zor kurtardık.
Semih:Ne diyorsun lan sen? Yanındaki herif?
Kenan:Onu tanımıyorum ama o da polistir. Abi güme gideceksin dikkatli ol.
Semih:Aferin Kenan, sağol kardeşim.
Kenan:Yapabileceğimiz bir şey var mı abi?
Semih:Ben hallederim sağol.
- Gece boyu Semih'in gözü Hakan ve Aylin'in üstünden ayrılmaz sürekli telefonla konuşur. Gece sonuna doğru davetliler gitmeye başlamıştır. Biraz daha vakit geçtikten sonra Hakan, Semih'in yanına gelir.
Hakan:Biz kaçalım artık Semih.
Semih:Misafirim olsaydınız bu gece yine.
Hakan:Yok yok gidelim. Şu gelen oyuncaklarla ilgili halletmemiz gereken meseleler var. Anlarsın işte.
Semih:Anladım anladım. Yarın akşam ararım buluşma yerini söylerim.
Hakan:Yarın akşam mı? Çok iyi.
Semih:Yarın teslim, tüm mallar hazır. Ya para?
Hakan:Para da hazır bekliyor.
Semih:Yolcu edeyim o zaman sizi. Oğlanlar bıraksın otele.
Hakan:Eyvallah sağol. Bizim oğlanı arasam gelirdi de kim bilir hangi alemlerde.
Semih:Gerek yok gerek yok, çocuklar bırakır sizi.
Hakan:Sağol her şey için.
-Hakan, Aylin'e elini uzatıp gelmesini işaret eder.
Hakan:Artık gidelim diyordum sevgilim.
Aylin:Bencede.. Fazla eğlence yetti bize.
Semih:Yine beklerim eğer beğendiyseniz.
Aylin:Hay hay zevkle. Teşekkürler her şey için.
Semih:Rica ederim ne demek..
...
Aylinle Hakan, Semihle birlikte evden çıkarlar. Bahçe kapısına kadar konuşarak giderler.
Hakan:Yarın haberleşiyoruz o zaman.
Semih:Yarına hiç gerek yok.
Aylin:Nasıl?
-O an tüm adamlar silahla etraflarını sarar. Semih'te silahını çekmiştir.
Hakan silahını çekmek ister ama arkasından yanaşan adam hemen elini atıp alır.
Hakan:Ne oluyor?
Aylin:Bu adamlar ne şimdi Semih?
Semih:Kesin oyun yapmayı. Öğrenmem mi sandınız lan polis olduğunuzu?
Aylin:Polis mi? O nerden çıktı?
-Semih silahını Aylin'e doğrultunca Hakan, Aylin'i arkasına çeker.
Hakan:Ne yapıyorsun Semih!?
Semih:Kes lan! İyi oyun oynadınız ama süreniz doldu.
Hakan:Saçmalama Semih..
Semih:Gerçekten evli de değilsiniz siz değil mi? Öyle misiniz yoksa? Bakışlarınız falan aşık gibi ama.. Seçin bakalım önce hanginize sıkayım?
Aylin:Bak Semih yanlış bir hareket yapıp başını belaya sokma.
Semih:Kes! Ne kadar daha belaya girecek başım? Ben sizi burda sağ çıkarmam..
Hakan:Semih bırak Aylin gitsin biz halledelim ne istiyorsan.
Semih:Ben bir şey istemiyorum komiser. Benim sizi gebertip yok olmam en fazla bir saat. İkinizde şimdi burda gebereceksiniz.
Hakan:Bak saçmalama sakın!
-Aylin, Hakan'ın elini tutar.
Semih:Son sözlerinizi söyleyin birbirinize... Çok az vaktiniz kaldı.
Aylin:Semih çok yanlış yapıyorsun. Bak cezan hafifler bırak bizi.
Hakan:Çocuklarını düşün Semih.
Semih:Çocuklarımın adını ağzına alma lan!
-Semih bir süre bekler. Kaş göz işaretiyle etraftaki adamlar dağılır.
Semih:Defolun gidin burdan.
-Semih eve doğru gitmeye başlar. Aylinle Hakan birbirine bakarken Semih bir anda arkasını döner ve üç el ateş eder. Aylinle Hakan aynı anda yere düşer.
Semih:Toplanın hemen boşaltıyoruz burayı!
-Semih, Aylin'e doğru eğilir,silahını Aylin'e doğru sallar. AyHak el ele tutuşmuştur, gözleri kapanmak üzereyken ağızlarından kan gelmeye başlamıştır.
Semih:Sana aşık olmuştum Aylin...
-Birkaç dakika içinde Semih'in evi boşaltmasıyla ekibin eve gelmesi bir olur. Ekip, Aylin'in üstündeki dinleme cihazından her şeyi duyup yola çıkmıştır ancak yetişememiştir. Bahçeye girer girmez yerde yatan Aylin ve Hakan'ı görürler.
Hüsnü:Aylin!Hakan! Ne olmuş burda?
Engin:Ambulans ambulansı arayın hemen.
-Emre ikisinin de nabzına bakar.
Emre: Yaşıyorlar ama çok zayıf..
Hüsnü: Çocuklar duyuyor musunuz beni? Kendinize gelin, uyanın.
Engin:Usta sarsma sakın sarsma.
Hüsnü:Nasıl geç kaldık biz Engin? Neden nöbet tutmadık evin önünde?
Engin:Aklımıza dahi gelmedi ki... Nerde kaldı bu ambulans?
Alper:Geliyor müdürüm geliyor.
Birce:Ya bir şey olursa onlara..Aylin...
Engin:Sakin olun! Evi aradınız mı?
Emre:Kimse yok...
-Dakikalar sonra ambulans gelmiş ve ikisi de hastaneye getirilmişti. Hüsnü, Aylin'in yanında Engin,Hakan'ın yanında gelmişti. İkisi de müdahaleye alınırken ekibin hepsi kapı önünde bekliyordu.
Hüsnü:Usta biz nasıl tahmin etmedik bunu? Nasıl beklemedik adam koymadık oraya?
Birce:Ya ya öl-...
Engin:Sakın o cümleyi tamamlama Birce! Onlar güçlüdür, çok iyi biliyoruz bunu. Dayanacaklar..
Hüsnü:Allah aşkına usta gözümüzle gördük ne halde olduklarını. Baksana üstüne başına Hakan'ın kanı her yerin..(ağlayarak) Bak benim üstüme her yerim Aylin'in kanı.. Ya kan oluk oluk aktı ikisinden de gelene kadar, ağızları yüzleri kan içinde kan!
-Engin, Hüsnü'ye sarılır.
Engin:Dayanacaklar.. Yıllar sonra birbirlerini bulmuşken bırakmazlar onlar.
Emre:Siz bahsetmediniz mi inatlarından? Dayanacaklar inanıyorum ben.
Rıza:Semih yerin dibine de girse 24 saat içinde istiyorum onu. Ne cehenneme giderse gitsin bulun kesin hesabı hemen!
Engin:Duydunuz çocuklar hadi.
Birce:Çıkıyor muyuz? Bırakacak mıyız burayı?
Kadir:Sen kal gelme zaten.
-Aylinle Hakan müdahaleye alınırken diğerleri gitmişti. Doktorlar hiçbir açıklama yapmadan ikisini de ameliyata almıştı. Saatler geçmişti,sabah olmuş hala devam ediyordu ameliyat. Hakan'ın vücudunda iki kurşun vardı.
Doktor:Böbreği kurtaramayız.
Doktor2:Hocam hasta çok yoruldu dayanabilecek mi?
Doktor:Böbreği alıp kapatıyoruz zaten,daha fazla devam edemeyiz..
-o an işler ters gider ve Hakan'ın kalbi durur çünkü tam o esnada Aylin'in de kalbi durmuştur.
Doktor:Allah kahretsin! Dayan kızım az kaldı dayan. Çok kan kaybetti çok..
-Doktorlar ikisini de geri döndürmeye çalışırken iki ameliyathaneden de hemşireler girip çıkıyordu. Engin ve Hüsnü birer tanesini durdurdu ve sordu.
Engin:Ne oluyor içeride?
Hemşire:Hakan Beyin kalbi durdu.
Engin:Ne?
Hemşire2: Aylin hanımın da.. Çok kan kaybetti kan bulmam gerekiyor.
Hüsnü:Allah kahretsin!
Rıza:Allah'ım bu nasıl sınav? İkisi birden nasıl ya..
Hüsnü:Ölüme de birlikte gidiyorlar işte. Her şeyi birlikte yaşadılar ölüme de birlikte gidiyorlar.
Birce:Bir şey olsun yalvarırım bir şey olsun..
-İki ameliyathanede de doktorlar artık ümidi kesmişken son bir kez kalp masajı yaptılar ve o an ikisi de geri döndü. Kanlar da gelmişti o esnada.
Doktor:Çok şükür.. Bir an önce bitirip yoğun bakıma alıyoruz. Daha fazla devam edemeyiz.
...
-Birkaç saat sonra önce Aylin'in doktoru ameliyattan çıkmıştı.
Rıza:Doktor.. Nasıl?
Doktor:Tek bir kurşun ama kalbe çok yakındı.
Hüsnü:Aylin..
Doktor:Kalbi dakikalarca geri dönmedi ama son anda ne olduysa.. Durumu kritik net bir şey söyleyemem. Yoğun bakıma alıp bekleyeceğiz. Akşama doğru net bir şeyler söyleriz belki.
-Aylin'in doktoru giderken Hakan'ın doktoru gelir.
Engin: Hakan'ın doktoru da çıktı. Doktor hanım?
Doktor:İyi bir haber bekliyorsunuz biliyorum ama henüz çok erken.. İki kurşun çıkardık üstelik dakikalarca kalbi durdu Hakan komiserin. Öğrendim ki diğer komiserin de aynı anda durmuş.. Bu çok enteresan...
-Hüsnü ve Engin birbirine bakıp tebessüm eder.
Hüsnü:Ölüme de birlikte gitmek istediler.
Doktor:Üstelik kurşunlardan biri böbreğe çok fazla hasar vermişti,almak zorunda kaldık.
Rıza:Aylin gibi..
Engin:Nasıl baba?
Rıza:Aylin vurulduğu zaman da aynısı olmuştu..Yıllar önce..
Hüsnü:Hakan'ı tekme tokat kovduğumuz ama onun kendini ölüme attığı zaman.. Bekliyoruz yani öyle mi doktor hanım?
Doktor:Maalesef...
...
-İkisi de yoğun bakıma alınırken hastanede sadece Birce kalmıştı. Birce de akşama doğru ekibin bulduğu izin peşine sürmek için onlara katıldığında hastanede kimse kalmamıştı. Çünkü onların birbirlerinden başka kimsesi yoktu. Aynı yoğun bakımda uyurlarken yine birbirlerinin yanındalardı. Aradan iki gün geçtiğinde ikisi de kendine gelmemişti. Ekip Semih'i bulmuş cezasını kesip cezaevine göndermişti. Hastanede arada Ayla, Pınar ve Nazike beklerken arada ekip uğruyordu ama çoğunlukla yalnızdı ikisi de. İkinci günün sonunda Hakan yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı. Gözlerini açar açmaz sağına soluna bakındığında yan tarafta yatan Aylin'i gördü ama hala kendine tam gelememişti. Aylin'i sayıklamaya başlarken yoğun bakıma doktor gelmişti.
Doktor:Hakan Bey.. Nasıl hissediyorsunuz?
Hakan:Aylin.. Aylin nasıl?
Doktor:Sakin olun kendinizi yormayın.
Hakan:Aylin...
Doktor:Henüz kendine gelmedi ama dayanıyor sizin gibi dayanıyor.
-Doktor Hakan'ı muayene ederken Hakan yarı açık gözleriyle Aylin'e bakıyordur sadece. Birkaç saat sonra Hakan değerleri düzelince normal odaya alınmış ekiple bile görüşmüştü. Ama aklında sürekli Aylin vardı. Ertesi sabah doktoru ikna etmiş tekerlekli sandalye ile Aylin'in yanına gelmişti. Zar zor konuşsa da Aylin'in elini tutmak bile yetiyordu ona.
Hakan:Uyan hadi.. Bak ben uyandım sen de uyan. Yalnız kaldım hadi Aylin. Alıştım yine sana, gözüm gözüne bakmayınca olmuyor. Zaten canım yanıyor bir de sen yakma canımı uyan hemen hadi. Hüsnü abi ikinizde aynı anda ölüp geri geldiniz dedi. İkimizin de kalbi aynı anda durmuş yani.. Bak ben uyandım burdayım yanındayım. Sende aç gözünü benim yanıma gel. Ayrı gayrı olmaz bu saatten sonra. Geldin döndün hayatımı alt üst ettin yine gitmek yok. Çok özlüyorum seni ben çokta seviyorum hadi uyan...
-Hakan, Aylin'in elini öper ve yoğun bakımdan ayrılıp odaya geçer. Akşama doğru Hakan uyuyordur. Gözlerini açtığında onu gülümseyerek seyreden Aylin'i görür. Şaşkınlıkla gözleri açıp doğrulamak ister ama canı yanar.
Hakan:Aylin? Aghh!
Aylin:Şşt! Yavaş yavaş dikkat et.
Hakan: Uyanmışsın..Ne zaman ne ara?
Aylin:Senin uykun baya derin olduğundan duymadın tabi bir şey.. Sen yanımdan çıkarken uyanmıştım ben.
Hakan:Vay, çakallık ha?
Aylin:İyi misin sen?
Hakan:Beni boşver sen iyi misin?
Aylin:Biraz ağrım var. Ama sen iyiysen.
Hakan:Özlemişim..
Aylin:Neyi?
Hakan:Göz göze bakmayı.. En son göz göze geldiğimizde vurulmuştuk.
Aylin:Bende özlemişim.
Hakan:Neyi?
Aylin:Her şeyi...
-Hakan yatakta doğrulur.
Aylin:Ne oldu? Nereye?
Hakan:Yanına.. Sığarız diye düşünüyorum.
Aylin:Saçmalama canın yanar, yaralıyız ikimizde Hakan.
Hakan:İşte yan yana yatalım iyileşsin yaralarımız.
-Aylin gülümser ve yana kayar,Hakan canı yansa da Aylin'in yanına uzanır. İkisi de göz gözedir. Bir an gözlerini kapatırlar ve kokularını içine çekerler.
Aylin:Konuşurken Hüsnü abi aynı anda öldünüz dedi dedin?
Hakan:Kalbimiz durmuş aynı anda... Aynı anda da geri dönmüşüz. O da biliyor tabi sensiz atmayacağını.
Aylin:O?
-Aylin'in elini kendi kalbine koyar.
Hakan:Burası..
Aylin:Özlemişim.
Hakan:Neyi?
Aylin:Kokunu..
-Hakan, Aylin'i alnından öper ve gözlerinin içine bakar.
Hakan:Dayanamıyorum artık ben. Barışsak olmaz mı? İkinci hayatımıza girdik nasıl olsa. Barışalım mı?
Aylin:Küs müydük? Çocuk muyuz biz Hakan?
Hakan:Değiliz değil mi?
Aylin:Cıks, değiliz.
-Aylin burnunu Hakan'ın burnuna sürter. İkisi de gülüşür.
Hakan:Çok şükür ya..
Aylin:Çokta seviyorum seni.
Hakan:Bak ya..
Aylin:Kendim dedim sana diyorum. Çok seviyorum seni.
Hakan:Ben daha çok.. Seninle ölecek kadar.
-Hakan, Aylin'e ikisinin de canı yanmayacak şekilde sarılır. Sarıldıklarında Aylin Hakanın göğsüne sığınacak şekildedir. Hakanda Aylin'in saçlarını kokluyordur. Bir süre öyle kaldıktan sonra anın verdiği huzurla ikisi de uyur.
............SON......
![](https://img.wattpad.com/cover/161452111-288-k967663.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AyHak Hayali Senaryolar✨
Cerita PendekAylin ve Hakan için hayal ettiğimiz ancak gerçekleşmeyen hayali senaryolar 🍁