|YurtÖnü|
-Elif ve Hakan ayrılamayınca Mesut ve Selinle birlikte yurda kadar gelmişlerdir. Hakan, Elif'in yüzünü sever, saçlarını koklar.
Hakan:Babacım sana söz veriyorum gelip alıcam seni. Sadece birkaç gün.
Elif:(ağlayarak) İstemiyorum ama.. Ben seni istiyorum annemi istiyorum.
Hakan:Elif, birtanem.. Hadi bak hani ağlamak yoktu? Anne üzülüyor ama çok üzülüyor seni ağlarken görünce.
Elif:(gözyaşlarını siler) Sende ağlama ama.
Hakan:Sen ağlamazsan eğer..
Elif:Beni yine bırakmazsın değil mi?
Hakan:Asla güzel kızım, asla.. Sadece birkaç gün burada olacaksın. Hem bir sürü yeni arkadaşın olacak, hep oyun oynayacaksınız.
Elif:İstemiyorum ki arkadaş. Benim arkadaşım var okulda. Ben hep annemle oynardım, sonra Selin teyzemle oynadım başkasıyla istemiyorum.
-Selin'de Elif'in önünde eğilir.
Selin:Kuzum yine oynıycaz, bekliyoruz seni biz.
Mesut:Hem İstanbul'a gideriz belki.
Elif:Orası neresi?
Mesut:Bizim evlerimiz orda fıstık.
-Elif, Hakan'a döner.
Elif:Sen?
Hakan:Benim evim senin yanın kızım.
Mesut:Hem orda arkadaş çok ha. Merto var bizim Hüsnü Dayının torunu.
Elif:İstemiyorum.
Selin:Tamam Mesut.
Görevli:Artık içeri geçelim mi Elif?
Elif:Baba?
-Elif her baba dediğinde Hakan hissettiklerini anlamlandıramaz.
Hakan:Hadi kızım, şimdi git ben gelicem hep gelicem.
Elif:Tamam.. Ama bırakma beni söz mü?
Hakan:Baba sözü..
-Hakan ve Elif son kez sarılırlar. Hakan, Elif'in kokusunu derin derin içine çeker. Elif içeri götürülür götürülmez Hakan gözyaşlarını daha fazla tutamaz.
Hakan:Nasıl bakıyordu gözlerimin içine gitmemek için.. Ben bir çocuğa sahip çıkamadım daha şimdiden.
Selin:İsteyerek bırakmadın ki Hakan. Böyle olmak zorundaydı.
Mesut:Aynen ama bana bak bırakmak istemiyorsan alalım kızı gidelim.
Hakan:Nereye?
Mesut:Neresi olursa aslanım. İster İstanbul ister başka yer.
Hakan:Kaçıracak mıyız abi? Yurda aldılar Elif'i.
Mesut:Kaçırırız aslanım.. O kız ayrılmak istemiyor senden, sende ondan. Gerekirse kaçırırız.
Selin:Saçma sapan konuşma Mesut.
Mesut:Ciddiyim ben. Kimse bilmez, bulamaz aslanım sizi.
Hakan:..
Selin:Mesut..
Hakan:Sağol abi ama her şey yasaya uygun olacak. Ben elimden geleni yapıp Elif'i alıcam burdan. Aylin'in emanetini bırakmam.
-Hakan ayağa kalkar ve gözyaşlarını siler. Yurda doğru baktığında pencerede onu izleyen Elif'i görür, gözleri yaşlı gülümseyerek Elif'e el sallar, Elif'te ona. Elif gözden kaybolunca Hakan cebindeki anahtarları çıkarıp Mesut'a uzatır.
Mesut:Gidin eve siz abi, benim peşimde perişan oluyorsunuz.
Selin:Sen nereye?
Hakan:Bilmiyorum Aylin'e giderim belki.
Mesut:Sahip çık kendine. Elif için..
Hakan:Hı hı...
-Hakan ağır adımlarla yurdun önünden uzaklaşır. Dakikalar belki de saatlerce yürür yollarda elinde sigarasıyla. Şehitliğe gelene kadar bir paket sigara bitmiştir.
..
[CEM ADRİAN 'KÜL' EŞLİĞİNDE]
-Hakan, Aylin'in mezarının başına gelir, başucuna oturur ve adı yazan taşı sever.
Hakan:Ben geldim Aylin, ben geldim güzelim. Özür dilerim.. Senden, Elif'ten özür dilerim. Benim sizin yanınızda olmam lazımdı. Elif büyürken ona babalık yapmam lazımdı..
-Aylin'in toprağını sever, ağladı ağlayacaktır.
Hakan:Ama asıl suç sende.. (ağlarken kaşlarını çatar) Neden sensiz bıraktın beni, Elif'i? (sesini yükseltir) Ben neden senin mezarını seviyorum Aylin!? Neden beni sensizliğe mahkum ettin? Neden o güzel gülüşünden mahrum kaldım ben? 3 yıldır hatalar yapsam da hep sen vardın aklımda. Belki bir gün yeniden bulurum onu dedim. Neden böyle oldu Aylin? Yüzünü son bir kez görseydim ya...
-Mezara kapaklanıp ağlar, gözyaşları bir kez daha Aylin'in toprağına düşer.
Hakan:Biz birbirimizi çok seviyorduk. Çok severken gider mi insan? Ölür mü insan sevdiyse söylesene bana..
-Hakan bir süre sadece ağlar ve Aylin'in toprağını sever.
Hakan:Elif çok ağlıyor Aylin, çok özlüyor seni, uyuyamıyor bile.. Ben neden geç kaldım ki size? Neden aile olamadık biz o kadar seviyorken?
-Hakan'ın bir an gözleri dalar.
...
|Flashback|
-Hakan en yakın arkadaşının şehit haberiyle sarsılmıştır. Aylin cenazede Hakan'a eşlik etmiştir. Sevdiği kıza henüz açılamasa bile yanında görmek bile moral olmuştur ona.
Aylin:Ben ne desem, seni nasıl teselli etsem bilmiyorum Hakan.
Hakan:Bunun tesellisi var mıdır ki?
Aylin:Yok, olamaz ama işte.. Seni böyle üzgün görmek beni de üzüyor.
-Cenazeden çıktıktan sonra bir parka gelmiş oturuyorlardır.
Hakan:Aynı sene mezun olmuştuk biz, senelerce uzak şehirlerdeydik. Daha İstanbul'a geleli birkaç ay olmuştu ikimizde. Küçücük çocuğu vardı, karısı çok seviyordu onu.Hep anlatırdı nasıl mutlu olduklarını. Ne haldedirler kim bilir...
Aylin:Gidip görebiliriz istersen.
Hakan:Bilmiyorum.
Aylin:Hem arkadaşın onları yalnız bırakmadı ki.
-Hakan dikkatlice Aylin'e bakar.
Hakan:Nasıl yani?
-Aylin gökyüzüne bakar.
Aylin:Oralarda bir yerde. Saçma gelir sana belki ama ben inanıyorum. Gökyüzünde bir yerlerde o. Bulutlarda, yıldızlarda. İzliyor onları, sevdiklerini yalnız bırakmayacak.
-Hakan'da gözleri dolu bir şekilde gökyüzüne bakar.
Aylin:Bu dünyadan gitmiş olsa da oradan bile bir eli hep onların üzerinde olacak. İnan bana..
-Hakan, Aylin'in elini tutar.
Hakan:İyi ki varsın Aylin. Bu zor anımda iyi ki.
Aylin:Sende benim yanımda oldun en zor anlarımda. Bir kadın için bu çok şey. Sende iyi ki varsın...
...
-Hakan gözleri dolu gökyüzüne bakar.
Hakan:Sende orada mısın Aylin? İzliyor musun beni, Elif'i? Yıldızlardan, bulutlardan biri oldun mu sende? Görüyorsan eğer yardım et sensizliğe nasıl dayanılır?
-Hakan bir süre daha Aylin'in yanında kaldıktan sonra geceye kadar sokaklarda yürür ve en sonunda Aylin'in evine gider.
..
|AylinEv|
-Hakan saatlerce yürümüş, ağlamış, isyan etmiştir. Eve girdiği an içinde bir şeyler kopar. Ekiple geldiğinde bu eve böyle olmamıştı.
Hakan:Her yerde hissediyorum seni, kokunu.. Ben nasıl durayım burda şimdi Aylin? Senin kokun sarmış bu evi nasıl kalayım?
-Balkonda oturan Mesut salona gelir.
Mesut:Aslanım.
Hakan:Abi? Yatmadın mı sen?
Mesut:Senden haber alamadım. Telefonun da kapalı.
Hakan:Şarjı bitmiştir.
Mesut:Mezarlıkta mıydın bu saate kadar?
Hakan:Biraz orda kaldım sonra yürüdüm uzun uzun yürüdüm, Aylin'i düşündüm. Selin uyudu mu?
Mesut:Yattı o, beklemesin dedim.
Hakan:Hı hı.. Abi ben her yerde Aylin'i görüyorum. Dayanamıyorum abi, her yerde Aylin var, kokusu var. Ne yapıcam ben? Elif var bir de şimdi..
Mesut:Elif için dayanacaksın Hakan. O kıza Aylin'den sonra sen aile olacaksın. Babalık yapmak, onu sevmek zorundasın. O sana Aylin'den emanet.
Hakan:Varım, yoğum, dayanağım Elif zaten artık.. Bunca yıl yanlarında olamadım ona yanıyorum, lanet okuyorum kendime.. Nasıl bir tesadüf ki aynı Aylin gibi sende farkettin mi?
-Mesut başını sallar.
Hakan:Bakışı, konuşma tarzı, yüzü, hareketleri bile Aylin sanki. Güldüğünü henüz göremedim ama gülüşü de öyle. Sanki Elif kaybettiğimiz bebeğimiz bizim. Abi ben nasıl bir adamım? Ne bebeğime sahip çıkabildim, ne canımdan çok sevdiğim kadına. İkisi de gitti şimdi de Elif kayıp giderse.
Mesut:Gitmeyecek aslanım. Elif sana gelecek, bırakmayız onu. Babası sensin onun lan.
Hakan:(gülümser) Babasıyım değil mi?
Mesut:Öylesin aslanım. Kanından olmasına gerek var mı en iyi sen biliyorsun bunu. Babası sensin o kızın, o da öyle biliyor.
Hakan:Aylin öyle anlatmış. Baban Hakan senin, yanımızda olamıyor ama bir gün sana gelecek demiş. Sanki bilir gibi...
Mesut:Kaybetmek nedir çok iyi bilirim kardeşim ama dayanacak bir dalın vardır hep hayatta. Senin de tutunacak dalın Aylin'in emaneti.
-Hakan, Mesutla biraz oturduktan sonra Aylin'in odasına geçer. Yatağın üstünde hala Hakan'ın sarılıp uyuduğu tişört duruyordur. Eline alır uzun uzun koklar, içine çeker.
Hakan:Kokuna olan hasretimi bununla mı dindirecektim ben?
-Odanın içinde gezinir, çekmecelere bakar. Aylin'in her eşyasını eline aldığında gözünün önünde Aylin canlanır. Karıştırdığı çekmecelerin birinde en dipte bir zarf bulur. Üzerinde 'Hakan' yazıyordur.
Hakan:Bana mı?
-Hakan zarfı alır ve yatağa oturup açar, içinden bir mektup çıkar.
[Aylin'in sesinden]
"Hakan,
Bizi hep ayıran bir mektup ne garip değil mi? Seni bırakıp giderken de bir mektup bırakmıştım arkamda şimdi bu dünyadan;senden, kızımdan giderken de bir mektup kaldı... Biliyorum çok kızgınsın bana, affetmedin, nefret bile ediyorsun belki de ama ben seni hep çok sevdim Hakan.. Senin mutluluğun için bıraktım seni, kabul etmiyorsun belki de ama ben seni mutsuz edecektim.. Buraya geldim her şeyi unutup yaşamak istedim, seni unutmak zordu denedim olmadı da zaten... Sensiz olmanın acısını yaşarken Elif çıktı karşıma. Bir operasyonda bulduk onu ailesinden, akrabalarından kim varsa öldürmüştü adamlar. Elif'e de kıyacaklardı, küçücük bebeğe.. Son anda yetişip kurtardım onu. Öyle güzel baktı ki bana o kimsesiz yavru. Kucağıma aldığım an öyle ısındı ki içim Cihan gibi. Hele bir gülüşü vardı o bebeğin görmen lazımdı.. Aynı şeyleri yaşamak istemedim bıraktım yurda ama hep takip ettim. Bana kesin dediler ailesi yok siz ailesi olabilirsiniz diye. Çok düşündüm o an tek başıma olur mu diye.. Seni aramak istedim ama bunu yapamazdım hangi yüzle diyecektim ki zaten? Sonra Elifle bir hayat kurmak istedim başardık da bunu. Büyüdü babasını sordu.. Senden başkasını baba olarak gösteremezdim ona. Özür dilerim bunun için senden ama başka bir şey gelmedi elimden. O küçücük kız baba olarak seni bilsin istedim, benim hayatımda en çok sevdiğim insanı...
Bu mektup sendeyse zaten Elif'i çoktan buldun demektir Hakan.. Benden nefret etsen, kızgın da olsan senden istediğim tek şey var. Ardımda kalan o kıza sahip çık Hakan. Hakkım yok bunu demeye biliyorum ama ona aile ol, baba ol olur mu? Elif'in kimsesi kalmadı benden sonra onun elini bırakma lütfen. Senden son ve tek isteğim bu sevgilim.
Seni bu dünyada hep sevdim, ölsem dahi seveceğim.. Kendine ve kızımıza iyi bak olur mu?
Hoşçakal,
AYLİN... "-Hakan mektubu yatağa bırakır ve ağlayarak çekmeceleri, dolapları karıştırır, yerle bir edip dağıtır.
Hakan:Bir şey daha, bu yetmez Aylin bir şey daha..
-Hakan her yeri dağıttıktan sonra yere çöküp ağlar.
Hakan:Yalvarırım geri gel Aylin.. Ben sensiz yapamam, geri gel yalvarırım...
-Hakan hıçkırıklarla ağlarken sesleri duyan SelMes odaya gelir. Hakan'ın ağladığını gören Mesut, Hakan'a sarılır.
Selin:Hakan? Ne olmuş buraya?
Hakan:Niye gitti Aylin niye? Ben dayanamıyorum, nefes alamıyorum..
-Selin yatağın üzerinde ki mektubu farkeder, alıp göz atar.
Selin:(ağlayarak) Aylin..
...
-Ertesi gün Hakan sabah uyanır uyanmaz yurda gitmiştir. Saat erken olduğu için Elif'i göremez ancak yurt müdürüyle görüşür. Elif kalkınca Hakan'ın geldiğini duyar ve koşarak bahçeye iner.
Elif:Baba?
-Koşarak Hakanla sarılırlar.
Hakan:Elif, kızım..
Elif:Gelmişsin.
Hakan:Bırakmam seni demiştim bebeğim.
Elif:Ne zaman eve gidicez?
Hakan:Biraz daha beklememiz gerekiyor kızım.
Elif:Ben özlüyorum ama seni, annemi.. Resmi de yok bende, çok özlüyorum.
-Hakan cebinden hep sakladığı yerden Aylin'in fotoğrafını çıkarır ve Elif'e uzatır.
Hakan:Bu sende kalabilir. Ben yenisini bulurum.
Elif:Annem çok güzel burda.
Hakan:Hep güzeldi o kızım. Aynı senin gibi.
Elif:Benden de güzel o... Ben onu yine çok özledim ama ağladım. Üzülmüş müdür?
Hakan:Bilmem.. Bak sana ne diyeceğim. Annene gitmek ister misin?
Elif:Gerçekten mi? Götürür müsün yanına?
Hakan:Eğer istersen gideriz.
Elif:Gidelim lütfen.
Hakan:Peki, önce giyinelim o zaman hadi.
-Hakan, Elif'i üstünü değiştirmesi için gönderir. Hakan'ın üstünde siyah gömlek ve pantolon vardır. Elif de siyah elbisesini giyer, saçlarını at kuyruğu yaptırır.
...
|Şehitlik|
-Hakan ve Elif ellerinde çiçeklerle mezarlığa gelirler ve Aylin'in mezarı başında dururlar.
Elif:Ben geldim anne.
Hakan:Biz geldik güzelim.. Kızımızla geldim...
🔸 🔹 🔸 🔹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AyHak Hayali Senaryolar✨
Historia CortaAylin ve Hakan için hayal ettiğimiz ancak gerçekleşmeyen hayali senaryolar 🍁