Hâr♪ richard clayderman, mariage d'amour
♪ sezen aksu, masum değiliz
♪ emir can iğrek, yangınlı şiir
꧁•⊹٭11٭⊹•꧂
Hislerin Cinayeti, Kurban Kalp
Adım Uzel Hera Alaca.
Adımın eskiden bir anlamı vardı ancak sorarsanız şimdi hiçbir anlam etmiyordu; bana sadece acıları hissettiriyorlardı. Uzel'i severdim çünkü babam hep Hera olduğumu reddedip bana Uzel diye seslenirdi, sonra Kaner hep Uzel demeye başladı, onu bundan ben istedim. O, iki ismimi de sevmişti. Ama şimdi öyle bir duruma gelmiştik ki, Kaner için sadece Hera'dan ibarettim.
Hera senin kalpsiz yanın ama benim kalp acım.
Bildiğim sırlar omuzlarımda yükken artık onları taşımakta zorlanıyordum. Hazer bu yüzden ölmüştü, biliyordum. Kaner'i de bu sırları ondan gizleyerek öldürmüştüm ama ya öğrenirse? Yaşayacak mıydı? Öğrendiğinde daha çok ölmeyecek miydi? Nefreti baktığı yerde olan adama karşı olmalıyken tüm nefreti benim üzerimde toplanmıştı. Öğrense her şeyi, onun tehditlerine boyun eğdiğim için bana daha çok kızar mıydı? Ama zorundaydım.
Bak Kaner, Hazer bile öğrendiğinde yüzüme bakamıyor. Sen nasıl devam edebilirdin ki?
Kaner'in içeriye girişinin ardından sorduğu soru havada asılı kaldı. Ekrem Kanıkor'un elbette buna bir cevabı olmayacaktı. Çatık kaşlarının ardından ona sertçe bakan oğluna susup bakmayı tercih ederken Kaner'in bakışları usulca bana kaydı; hızla yanıma yaklaşıp ellerinden birini koluma, diğerini sırtıma yerleştirerek beni ayağa kaldırdı. Beni bırakacağını düşündüm ama o an bunu yapmadı.
"Şimdi bana birkaç şeyin hesabını vereceksin," dedi Ekrem Kanıkor'a, sesinin her noktasında nefret vardı. "Üç kişinin de bildiği bu sır ne ve sen onu neyle tehdit ediyorsun?" Dokunuşlarından gerginliğinin anbean çoğaldığını hissedebiliyordum. "Beni göndermeye çalışmanın hesabını ver." Bu kez beni bıraktı ve onunla arasındaki mesafeyi azaltıp karşısına dikildi. "Son olarak da onu itip de ona zarar vermiş olmanın hesabını ver."
Yutkundum.
Ekrem Kanıkor hiçbirine cevap veremezdi. Ortaya çıkması istemediği o sırrı öğrenirse Kaner, bunun geri dönüşü olmazdı. Yıllarca bir yalana inanmak mı daha ağır olacaktı yoksa gerçekler mi hiç bilmiyorum.
"Bazen karşında baban olduğunu unutuyorsun," dedi Ekrem Kanıkor, tok bir sesle. Kendince konuyu değiştirip cevap vermekten kaçınıyor olsa da Kaner'in bu gitme meselesini öğrenmeden rahat etmeyeceğini biliyordum. Gerginliğini iliklerime kadar hissediyordum. Öfkeliydi, yine. Öğrenemediği her şey için biraz daha katlanıyordu öfkesi ve biraz daha deliriyordu. Zihninde dönüp dolaşan çok şey vardı ve bizim yüzümüzden o, her şeyin doğruluğunu sorgular olmuştu.
"Bize baba olamadığındandır."
Kelimeleri usulca kalbimin bir noktasına acıyı bırakıp kaçtığında sertçe yutkundum. Babam sert bir karaktere sahipti, sevgisini belli edemeyenlerdendi. Bana göre onun satrançtan daha çok sevdiği bir şey yoktu ama annem son zamanlarda bana babamın en değerli parçasının ben olduğumu söyleyip dururdu. Ne kadar doğru olduğunu bilemezdim çünkü gözümde babam demek satranç demekti. Benden bile bir gün vazgeçebilirdi ama satrançtan vazgeçemezdi. En azından inandığım şey buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAR
Mistério / Suspense❝Adını sil, yaşının üzerini karala, kendini sev ya da sevme; bu dünya bir satranç tahtası, sen üzerindeki piyon.❞ Uzel Hera Alaca, en yakın arkadaşı Hazer Kanıkor'un öldürülmesiyle onun abisi Kaner Kanıkor'un karşısına çıkar. Eski sevgilisine kardeş...