Hâr 16 | Yaşamı Öldüren Acı

529 53 96
                                    

Hâr

çağan şengül, bitti masal

♪ мария чайковская, целуй меня

꧁•⊹٭16٭⊹•꧂

Yaşamı Öldüren Acı

Göğüs kafesimde bir kalp, seni sevdiğimi bilmelisin.
Göğüs kafesimde bir acı, seni sevdiğimi bilmelisin.

Ona aşık olduğumu ilk fark edişim bana sarılmasıyla olmuştu; kaburgalarımın arasında yirmi üç senedir yaşayan kalbim delirip de ona ulaşmak istediğinde ona karşı olan hislerime bir isim koymuştum.

Aşkın bazı şeylere yetmediğini bir buçuk sene boyunca yaşadığım tüm acılarla öğrenmiştim. Onu seviyor olmama rağmen ondan nefret ettiğimi söyleyip durmuştum. Bunun olmasını istemiştim ama onu sevmeyi bırakmamışken ondan nefret etmem de imkansızdı.

18 Mayıs gecesinden sonra ilk defa ona sarılmıştım.

Öldüğümüz o geceden sonra ilk defa yaşadığımı bu kadar çok hissetmiştim.

Kaner'e sarılmıştım ve bir kez daha kalbimin ona yenildiğini anlamıştım.

"Nasıl buldun beni?"

Gözlerim camdan dışarıdaydı, hızla geçip giden insanların arasında bir tanıdık ararmışçasına dikkatle onlara bakarken başımı dizlerime koymuştum. Daracık yerde bacaklarıma sarılarak oturuyordum. Ayağımdan ayakkabıları çıkarmıştım koltuğu kirletmemek için, doğrusu kirletecek olsam bile umurunda olacağını hiç sanmıyordum.

"Her zaman bulurum seni demiştim."

Ağır ağır başımı kaldırdım, sol yanağımı dizlerime yaslayıp yeşillerime onun yüzünü yerleştirdiğimde dudaklarımda bir tebessüm vardı. Kalbim ona sarıldığım andan itibaren sakinleşemiyor, bir kez daha ona sarılmam için benimle inatlaşıyordu ama bu, şu an mümkün değildi. Yolun ortasında diğer insanlar tarafından sövülmeye başladığımızda artık birbirimizden uzaklaşmış, daha sonra sessizce Kaner'in arabasını park ettiği yere kadar yürümüştük.

"Ne zaman dedin?" Zihnimde böyle bir cümlesi yoktu.

"Sarhoştun," diye cevapladı. Bana hiç bakmıyordu, sadece yola odaklanmıştı. Gözlerim onun sert çehresinden usulca kaydı ve direksiyonu sıkıca kavradığı sağ eline dokundu. Diğer bileğinde parmak izimin dövmesi vardı; sık sık onun nabzını ölçüp durduğumdan böyle bir şey yapmıştı. Çirkin bir dövme değildi, aksine parmak iziyle yapılabilecek en güzel dövmeyi yaptırmıştı.

Dövme yapabilecek cesaretim olursa bir gün aynısını yapacağımı söylemiştim ama hiç o cesarete sahip olmamıştım.

Canımın yanmasından korkardım ama canımın yanmadığı tek bir an yoktu.

"Sarhoşken başka neler dedim sana?"

Gülümsediğini gördüm, çok kısa bir anlıktı. "Beni öpmek istediğini."

Dudaklarım öyle olmadığı yalanını söylemek için aralandı ancak bunun yalan olduğunu kabullenmişken artık ona bunu söyleyemezdim. Sessiz kaldım. "Başka?"

"Karşında tişörtümü çıkarınca bana yiyecekmiş gibi bakıyordun."

Yüzümü buruşturdum. "İşine gelen şeyleri anında hatırlatıyorsun," diye homurdanmamla kahkaha attı. Kalbim biraz daha dengesizleşti. "Birincisi öyle yapmıyordum, ikincisi bunun imasını yaptığın anı hatırlıyorum. Hatırlamadığım kısımları soruyordum. Aşk itirafı yaptın da unuttum mu yoksa?"

HARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin