kısa bir aradan sonra tekrar merhaba,
umarım iyisinizdir.büyük ihtimalle bu sene içerisinde atılan son bölümümüz, 18.bölüm ocak ayında gelir. bu evrene eylül ayının 5'nde başladık, daha dört ay bile olmadan on yedi bölüm boyunca geldik, genelde ağladık veya sinirlendik ama olsun. gülümsediğimiz anlar da oldu.
şu kısa süreye en az 3.4k+ okunma, 150+ okuyucu sığdırdık. desteğiniz için daima minnettarım, iyi ki varsınız!
2023 bana kitaplarım sayesinde güzelliklerini çokça gösterdi. umarım size de güzel yanlarını göstermiştir. ve umarım yeni yılınız güzel geçer, 2024 size 2023'ten daha çok güzellik getirir. yeni yılınızı şimdiden kutlarım.
sevgiyle kalın daima.
çünkü sevgi, her zaman her şeyi aşabilecek güçtedir.çok uzatmadan sizi bölüme alayım, keyifli okumalar :)))
•
Hâr
♪ sezen aksu, unuttun mu beni
♪ emre aydın, sen beni unutamazsın
꧁•⊹٭17٭⊹•꧂
Kalbin Taşıyamadığı Cesetler
Dokun ruhuma ansızın bir gece,
kalbim ki titredi elinin altında.Acılar hiç ölmeyen insanların diline ölüm gibi diye dolar kelimeleri.
İçerisinde olduğumuz dört duvarın üzerimize geldiğini hissetmeme neden olacak bağırışlar duyuyordu kulaklarım ama hiçbir şeye tepki veremeyecek kadar hissettiğim acıya odaklanmıştım. Uzun zaman sonra ilk defa sadece kendi hissettiğim acıya odaklandığımdan, Kaner'in diğer kaydı izlemek için Kuzey'in yakasına yapışıp da bağırışlarını duymuyor, o an onun hissettiği acıyı düşünmüyordum.
Onun acısını hissedersem kalbim artık hiçbir acıyı kaldıramayacak, duracaktı sanki.
Kaner o videoyu en sonunda izlemişti ama ben izlemeye cesaret edememiştim. Hazer o kayıtta abisine ne demişse Kaner dakikalardır soğuk havanın onu hasta edeceğini umursamadan evin önünde oturacak kadar kötü duruma gelmişti. Fazla bir şey demesine gerek yoktu, o video olmasaydı bile Kaner bu durumu yaşayacaktı çünkü vicdanı hiçbir şekilde rahat olmayacak, kardeşine karşı hissettiği o suçluluk duygusundan kurtulamayacaktı.
Önüme konulan bir bardak kahvenin tüten dumanını izlemekten başka bir şey yapmıyordum. Hazer öleli yirmi dört gün olmuştu ama şimdi yabancısı olduğumuz bu evin çatısı altında onun ölümünün sessizliği yayılmıştı. Gitmek istiyordum ama Kaner'in yanına gidecek cesareti içimdeki acının arasında bulamayınca oturduğum koltuğa çivilenip kalmıştım.
Kuzey onun yanındaydı ama bir anlamı yoktu. Kaner yanında ben olmadığım müddetçe kalabalıklar içerisinde kalsa bile yalnız hissedecekti. Kuzey ona bir şeyler söylüyor muydu bilmiyordum, onlar da anlamsızdı. Bunu sadece ben değil, kendisi de biliyordu. Efnan da bir şeyler demenin anlamsızlığını bildiğinden dakikalarca önümde sessizce duruyordu.
Koltuğun kolçağına tutunarak ayağa kalkmayı denediğimde bedenimden çekilen güç yüzünden hiçbir şekilde başaramadım. Ayaklarımı hissedemiyordum. Kendimi biraz daha zorlamaya çalışırken Efnan, çaprazımda oturduğu koltuktan kalkıp kolumdan tuttu ve beni kaldırmak için yardım etmeye çalıştı. O an kendimi kötü hissetmeme neden oluşu yüzünden kolumu elinden kurtarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAR
Gizem / Gerilim❝Adını sil, yaşının üzerini karala, kendini sev ya da sevme; bu dünya bir satranç tahtası, sen üzerindeki piyon.❞ Uzel Hera Alaca, en yakın arkadaşı Hazer Kanıkor'un öldürülmesiyle onun abisi Kaner Kanıkor'un karşısına çıkar. Eski sevgilisine kardeş...