Hâr 15 | Dikenlerle Kaplı Kırık Kaburgalar

531 49 72
                                    

Hâr

tuğkan, özledim

♪ secret garden, song from a secret garden

꧁•⊹٭15٭⊹•꧂

Dikenlerle Kaplı Kırık Kaburgalar

İnanmak istediğin yalanlar,
Gerçeklerden daha çok öldürdü seni.
Yaşattığını sandığın her anı,
Gecenin üçünde boğdu seni.

Tutunmak istediğin bir yalan,
Seni gerçeklerde boğan.
İnanmamak için direndiğin yalan,
Boynuna sarılan bir urgan.

Kaburganın arasında yaşattığın bir aşk,
Yalanların ortasına bırakıp kaçtığın.
Yaşatmak için direndiğin aşk,
Seni en çok öldüren.

Yalancı çoban, evinin yanmadığına inanmadıkları için yalan söylemeyi bırakmış mıydı? İnsanlar hiç kendini suçlamışlar mıydı onun evinin yandığına inanmadıkları için? Suçlu kimdi? İnsanları kandıran yalancı çoban mı yoksa bir ihtimal doğruyu söyleyeceğine ihtimal vermeyip ona yardım etmeyen insanlar mı?

Her anına sövüp durduğum bu hikayede suçlu kimdi? Uyuşturucuyu cebime bırakmış olan Hazer mi yoksa bunu yaptığına inanmayı hâlâ reddeden ben mi? Zihnimden her ne kadar yapmamıştır kelimesi geçip dursa da canım fazlasıyla yanıyordu. Kendimi bir uçurumun tepesinden aşağı atsam tüm acıların geçeceğine inanıyordum ama bunu bile yapamayacak kadar korkaktım.

Sadece Kaner'e bir acı daha yaşatmak istemiyordum çünkü biliyordum, bana da bir şey olursa Kaner kaldıramazdı.

Saatin kaç olduğu hakkında bir fikrim yoktu. En son öğlen saatlerinde Azra'nın evine gittiğimi hatırlıyordum, ondan sonrasında kendimi bilmediğim sokaklarda yürürken bulmuştum. Kaç defa araba çarpacakken son anda durmuşlar ya da birileri kolumdan tutup çekmişti bilmiyorum, zihnim bunları bile sayamayacak kadar doluydu. Nerede olduğumu da bilmiyordum doğrusu, sadece bir bara geldiğimi biliyordum. Karşımda Aytaç olmadığından Kaner'in mekanında olmadığımı anlayabiliyordum.

İşin garip yanı şu ki, hemen yanımda oturan, birlikte alkol komasına girdiğim kızı tanıyordum. Daha dün sabah parkta karşılaştığım o kız hemen yanımda benimle birlikte içki içiyordu. Tesadüfen karşılaşmıştık, adını o an hatırlamış olsam da şu an alkol yüzünden doğru dürüst hatırlayamıyordum. Aklımın hâlâ dolu olduğunu fark etmemle önümdeki içkiyi tek seferde içip birini daha istedim barmenden.

"Niye bu kadar çok içiyorsun?"

"Unutmam gerekiyor," dedim, gözlerim barmenin bardağa doldurduğu içkideyken. Önüme bırakmasına izin vermeden direkt elime aldım bardağı ve birkaç yudum aldım. Kaçıncı içkim olduğunu bile bilmiyordum, tek bildiğim fazlasıyla sarhoş olduğum fakat buna rağmen aklımdan Azra'nın dediklerinin silinmediğiydi. Ve bir de canım hâlâ yanıyordu.

"Neyi?"

"Arkadaşın sana hiç ihanet etti mi? Sana yalan söyledi mi?"

Gözlerim onun kahverengi gözlerine dokunduğunda ondan birkaç tane görüyor oluşumla ofladım. Selin sorumla birlikte dudaklarını büktüğünde, "Çok sevdiğim bir arkadaşım bana bunu yaptı, evet," dedi. Omuzlarım hüzünle çöktüğünde ona üzgün gözlerle bakıyordum. "Arkadaşının sana yalan söylediğini mi unutmaya çalışıyorsun?"

HARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin