17: Yolculuk

67 7 18
                                    

Yine ve yine uyuyordum bilinmezlik ile ama farklıydı bu sefer. Kulağımda işitiyordum, babamın haykırışlarını. Kulağımda işitiyordum, komşuların şok içinde bağışlarını. Açtım gözlerimi, kan gölüne...

Karşımda yatıyordu soğuk ve tanıdık bir beden. Baş ucunda duruyordu, insan kalabalığı ama kalkmıyordu o soğuk beden çünkü; artık çok geçti..

Birinin beni sarsmasıyla uyandım, gecelerimi kabusa çeviren görüntülerden. Gözlerimi açtığımda derin bir nefes aldım. Etrafıma baktığımda bir çift gözün, beni dikkatle suzdugunu gördüm.

" İyi misin? "

" Evet "

"Öyle görünmüyorsun"

"Neden? "

" Yüzün ter içinde kalmışsın ve uyurken ağlıyordun."

Ağlıyor muydum? Ellerimi yanaklarıma götürdüğümde, yanaklarımın soğuk ve ıslak olmasına acıdım. Görüş alanıma peçeteler girdi. Tek eliyle, kafasını cama çevirmiş şekilde duruyordu. Ben hala avel avel bakarken ,

" Alacak mısın artık? "

" Pardon " diyerek aldım elindeki peçeteleri. Yüzümü silerken ona bakmaya devam ettim.

" Daha ne kadar bakacaksın? "

" Sana baktığımı nerden biliyorsun? "

Bana dönerek, eliyle camı gösterdi.
"Yansıma " dedi tek bir kelimeyle. Kafamı biraz utanarak olumlu şekilde salladım.

Hala arabadaydık. Deniz kıyısı gibi bir yerde durmuştuk.

" Nerdeyiz? "

" Önemi var mı? "

" Tabiki var. Beni kaçırdığına göre bunu bilmek hakkım olsa gerek. "

" İzmir'deyiz ve seni kaçırdığımı düşünmüyorum. "

" Neden İzmir'deyiz? Ve beni bas baya kaçırdın."

Derin bir of çekti " Malum polisler seni arıyor ve kaçman gerekiyordu. Benimde burda işim var. Son olarak seni kaçırmadım. Bana yaptığın her şeyin hesabını vermen için seni bir yolculuğa çıkardım. "

" Ne kadar ince düşüncelisin. "

" Öyleyimdir. "

" Burda senin ne işin var peki? "

" Soruları sen mi soruyorsun küçük hanım? "

" Kaç saattir soruyorum. Şimdi sorunca mı bir yerine battı? "

" Düzgün konuş küçük hanım. Ağzın çok bozuk ve hiç yakışmıyor. "

Ona sadece gözümü devirerek karşılık verdim. Çok biliyordu kendisi. Göz ucuyla ona baktığımda cebinden sigara paketi ve çakmak çıkardı. 1 dal sigara çıkardı ve ağzına götürdü. Avcuyla sigarasını sardı ve çakmakla yaktı. Derin derin, uzun uzun içine çekti zehirli dumanı. Arabanın camını açarak zehirli dumanı oraya doğru üfledi.

Babamı hep sigara veya içki içerken görerdim. İlk başlarda hep annemin acısına içerdi ikisini de ama sonra bu alışkanlık haline geldi. En sonunda da hep keyiften içer olmuştu. Şimdi karşımda ki şahıs ise babamın sigarayı acısı için içtiği dönemlerdeki gibi duruyordu.Yüzü düşük ve sert şekilde bakıyordu.

" Neden içiyorsun? "

" Unutmak için "

" Neyi? "

" Geçmişi, geleceği , herşeyi. "

Kan Davası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin