5: Gerçek neydi?

125 12 16
                                    

Hatırlatma:O pislik boynuma sert bir cisimle vurmuş beni bayıltmıştı.

Gözlerimi yavaş yavaş araladım. Başım çok ağrıyordu. Görüş açım netleşince hiç olmamam gerek bir yerde olduğumu anladım. Birinin oturma odasında, koltukta boylu boyuna uzanıyordum.

"Hay s*keyim başım. "

İstemsizce elimi başıma götürüp, oturma pozisyonuna geçtim. Karşı koltukta ise siyahlar içerisinde azrail gibi duran o pislik beni izliyordu. Kollarını birbirine bağlamış, gözlerinin odağı ben olmuştum. Rahatlığından ödün verip konuşmuyordu pislik. Benim konuşmamı bekliyordu. Görende birini kaçırmış değilde keyifle sevdiğinin uyanmasını bekliyor gibi düşünürdü.

" Konuşmayacak mısın? "

Sinirliydim. Beni kaçırmıştı ve rahat bir şekilde küstahça karşımda durabiliyordu. Yüzüme bakmayı sürdürdü. Sanki benim bağırıp çağırmamı bekliyordu. Nihayet konuşmuştu.

" Ne yaptığını biliyorum küçük hanım"

Ama böyle işi s*keyim artık. Bı saniye ya nerden biliyordu? Bilemezdi, kimsenin görebileceği bı yerde yapmadım ki. Kesin yem atıyordu. Mezarlıkta dediği gibi şüphelendiği için beni konuşturmaya çalışıyordu.

" Seni tebrik ederim. Benim yapacağım şeyi sen benden önce hallettim "

Ne diyordu lan bu? Ne yani o da mı babamı öldürmek istiyordu? Ama neden?

" Ne saçmalayıp duruyorsun ? "

" Salağa mı yatıcaksın cidden? Halbuki o an bir tereddütün yoktu küçük hanım. " hafif bir şekilde gülmüştü.

Bu bunu nasıl biliyordu evde kamera vardı da benim mi haberim yoktu? Aklımı karıştırıyor ve bundan zevk alıyordu, belliydi.

" Sana şöyle söyleyeyim küçük hanım. Gizli bir şey yapıcaksan perdeyi kapatmalısın yoksa bazı insanlar seni görebilir. "

Şok üstüne şok yiyordum. Bu nasıl bir herifti böyle.

" Ama şunu anlamıyorum küçük hanım"

Yüzüme baktı cevap beklercesine. Hafif hafif titremeye başlamıştım. Yaptığım şeyden şuan da çok tedirgin olmuştum. Onun dediği gibi yaparken tereddüt etmemiştim.

" Neyi? "

" İnsan nasıl kendi öz babasını öldürebilir? Hele senin gibi zayıf görünen küçük bir kız bunu nasıl becerebilir? "

" Kimse göründüğü gibi değildir. "

Resmen kabul etmiştim. Birine yani babama zarar verdiğimi. Dikkatlice beni inceledi. Yüzümde bir duygu arıyordu ama bende ne hissettiğimi hangi duygular içerisinde olduğumu bilmiyordum. Başım hâlâ ağrıyordu.

" Beni neden kaçırdın adı herif "

" İlk önce kelimelerine dikkat et sonra eğer seni sokakta bıraksaydım da ertesi gün hapse mi girseydin? Teşekkür etmen gerekiyor. "

Herife bak ya hem böbürleniyor hem de kendini üstün görüyordu. Gerçekten hayret edici biriydi. Ne yani kafama sert bir şeyle vurup beni bayıltığı için teşekkür mü edicektim?

" Sana mı kaldı lan benim hapse girip girmemem? Hem beni bayıltıp buraya getiriyorsun bir de teşekkür mü bekliyorsun? "

" Üslubuna dikkat etsen iyi olur küçük hanım benimde sabrım var. "

" Senin sabrın varda bizim yok mu? "

" Sana iyilik yapmışım bana burda bu şekil konuşamazsın. DUYDUN MU BENİ! "

" BAĞIRMA LAN BANA "

" BİRİNİ ÖLDÜREBİLECEK GÜCÜ O ANLIK BULDUĞUN İÇİN ŞİMDİ CESARETLİ Mİ OLDUN? HADİ SIKIYORSA GEL BENİ DE ÖLDÜR "

Yapamazdım. Dediği gibi o anlık sinirle ve yaşanmışlıkların iziyle yapmıştım. Yüzüme bakıyordu ve sinirle soluyordu.

" Bende öyle düşünmüştüm. " diyerek oturduğu yerden kalktı. Ona sormam gereken tek bir şey vardı.

" Babamı neden öldürmek istedin? "

Durdu. Bana dönmedi

" baş ağrın için üzgünüm burda bekle sana ağrı kesici getireyim" diyerek odadan çıktı. Neden geçiştirmişti beni? Neden öldürmek istiyordu babamı? Buna benzer bir sürü soruyla beni tek başıma bırakmıştı. İyi miydi? Kötü müydü? Bir bilinmezliğe düşmüştüm. Ama beni ben istemediğim halde beni buraya getirdiyse bu onu kötü yapmaz mıydı? Ama bı yandan iyiliğim için yaptığını vurguluyordu. Ne tuhaf bir adamdı. Birine yardım edicekse zorla yapmamalıydı.

Odanın kapısı açıldı ve içeri elinde bir bardak su ve avucunda sıktığı ilaçla geri döndü. Yanıma oturdu. Elime bardağı tutuşturdu diğer eliyle elimi alıp ilacı bıraktı. Eli bir süre daha öyle kaldı bense ona bakıyor ne yaptığını anlamlandırma ya çalışıyordum. Sonra elini, elimden çekti ve hızlıca kalktı. Sanki yapmaması gereken bir şey yapmış gibi telaşlı şekilde karşı koltuğa geçti.
Zaten yapmaması gereken bir şey niye elime uzunca dokunuyorsa pis herif

Bende bana uzattığı ilacı ve suyu içtim ve ona döndüm sorumu tekrarladım. " Babamı neden öldürmek istedin? "

Yüzüme bakmıyordu. Söylemek istemiyor gibiydi ama zorundaydı o benim babamdı.

Ne garip kendi ellerimle öldürdüğüm adamın neden başka biri tarafından öldürülmek istediğini sorguluyordum.

" Cevap ver "

Bölümü oylamayı düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın. Okuduğunuz için teşekkür ederim:)

Kan Davası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin