24: Gereken Olmalı!

44 5 3
                                    

07.50

25 dakika..
25 dakikada her şey bitmiş ve ben bodrum katından Yavaş adımlarla çıkmıştım. Bıçağı elimde tutuyordum. Elimde ki kanları umursamadan bulunduğum odaya doğru yürüdüm. 

Katil olmuştum. 2 kelime ile katil olmuştum! Bu sefer gerçek emindim. Bir rüya veya kabus değildi. Gökyüzünün can alıcı maviliği kadar gerçekti.

Kimse uyanmamıştı ama biliyordum bu evde kameraların olduğunu. Her şey için çok geçti. Arslan'ın tepkisini açıkça çok merak ediyordum ama pekte umrumda değil gibiydi. "Artık ne olursa olsun" düşüncesindeydim.

Yüzüme ifadesizlik bürünmüştü. Şimdi ben değil onların düşünmesi gereken bir meseleydim.
Bu düşüncemin üzerine, yüzümde soğuk bir gülüş belirdi.

Bulunduğum odanın kapısına geldiğimde bir kapı sesi geldi ardımdan. Açılan kapı Arslan'ın odasıydı.

" Napıyorsun sen orada? "

Elimde ki bıçağı göz önüne koyarak iki elimi de havaya kaldırdım. Yavaşça arkamı döndüm ve tanıdık sesin sahibine baktım.

" Yine ne yaptın sen başımın belası? "

Yüzümde ki ifadesizlik dururken o ise anlam vermeye çalışarak bana bakıyordu.

" ARDAAA. "

Korumasına bağırması üzerine sadece 1 dakika geçti ve Arda hemen ikimizin ortasında durmuştu. Bir gözü bana bir gözü patronuna gidip geliyordu. Ellerimi yavaşça aşağı indirdim. Sırtımı odanın kapısına dayadım ve olacakları izlemeye başladım.

" Kime ne yaptın yine yenge? "

Elimde olan bıçağa ve elimden süzülen kanlara gülümseyerek baktım.

" Bana ait olan ölümü gerçekleştirdim. "

Arda anlamamıştı ama Arslan anlamıştı. Yüzünden belliydi. Bakışları bı anda soğudu ve saf bir öfke kapladı.

Arda'yla beni başbaşa bıraktı ve merdivenlerden inerek bodrum katının olduğu yere gitti.

" Yenge, eğer kötü bir şey yaptıysan seni ben bile kurtaramam. Abim bu aralar çok sinirli zat- "

" Kurtarılmaya ihtiyacım yok. Asıl siz kendinizi kurtarmaya odaklanın çünkü; siz beni kandırdınız. "

Arda'nın yönü merdivenlerde ki patronuna kaydı ve patronun göz hareketiyle bizi yalnız bıraktı.

" Baştan beri biliyordun değil mi küçük hanım? "

" Başından beri "

" Her şeyi tek gecede planladın değil mi küçük hanım? "

" Aynen öyle "

" Neden yaptın bunu? "

" Benim öldürmem gereken bedeni yaşatmaya çalıştın Arslan. Bu bana bir ihanettir. "

" Biliyorum. Bile bile yaptım. "

" Kendini öldürtmek mi istiyorsun? "

" Belki de "

" O zaman doğru kişiye geldin. "

" Umarım sözlerin boş değildir küçük hanım. "

" Ama şunu bil Arslan; bugün başka kan dökmeye razı değilim. "

Söylediklerimde ciddiydim. Evet.  Arslan, benden böyle bir şey saklayarak ihanet etmişti. O pisliğin neler yaptığını bilmeden yaşatmaya çalışmıştı. Yanlış yapmıştı...

Kan Davası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin