Bölüm 10

353 47 160
                                    

Mine'den

Bazı anlar aklımı yitirdiğimi düşünüyorum. Bu da o anlardan işte. Neyse sesin sahibi görünür oldu da kafamda kendi kendime kurmadığımı anladım. Çünkü hiç böyle şeyler yapmam, bilirsiniz. Gözlerimi kısarak gelen parıltıya baktım. Giyim tarzına Safiye Soyman diyebilirdim fakat elbiselerin içindeki bir adamdı. Furkan'ın yaşlı hali. Aynı disko topu parıltısı bunda da mevcut.

-"Bu hâlde sana mı servis yaptırıyorlar? Kim bu işletmenin sahibi?” kim bu be? Elindeki telefonla ara ara beni de kayıt altına alıyordu. Ekranda çoğunlukla kendisi var zaten. Yalnız o kadar sefil görünüyorum ya?  Tabii kaç saat yemek yemeyince yüzüm çöktü. Çekil adam bakayım kameradan şöyle. Ekrana sokulunca adam bana tuhaf şekilde baktı. “Görüyorsunuz eli sakat olduğu halde çalıştırılıyor.” Şahin göz te nereden görmüş. “Göster elini annecim.”

-"Yanlış anlaşılma var. Ben burada çalışmıyorum.”

-“Duydunuz mu? Ayy nasıl sindirmişler yavrumu.” Dövünmeye başladı. Kaç Mine. “Hiç acımaları yok. Günah değil mi bu insanlara? İşletmee sana diyorum.” tepesinde topuz yaptığı sarı saçlara baktım. Bu da sarı. Akraba mıyız acaba? Aynı geri zekalılık bunda da var. Altın kolyeleri, takıları vardı. “Buraya gelmeyin anacım batsın bu zihniyetteki yerler.”

Bir şey demeden kameranın açısından çıktım. Hızlı hızlı yürümeye çalıştım. Kurtuldum galiba. “Pek de güzelmişsin.” Kurtulamadım. Peşimden gelmiş bu. Bırak beni süslü adam, ben evliyim. “Bizimle çalışmak ister misin kızım? Bir hesap açarız sana. Benim bir markam var. Elbiselerimi tanıtırsın.” Elbisesini tutup etrafında döndü. “Tam da istediğim boy pos endam tü tüü?” tükürme be. Pis herif. Hem ben bu kıyafetleri giymem.

-"İstemem. Beni rahat bırakır mısın? Bak eşim olay çıkartır.”

-“Hepimizin zaafı şu kro erkekler değil mi? Ne buluyorsak onlardan? Laf aramızda bende de var. Bir kıskanç bir kıskanç. Evde otur ben sana bakarım diyor. Mıy mıy erkek de çekici gelmiyor bacım. Höt dedi mi korkacaksın.” Bu kadın mı ya? Kafam iyice karıştı. Göğsü de çıkmış yandan. Şu görüntüleri zihnimden sil yarabbim. Bakma Mine bakma. Böyle deyince de bakasım geliyor. Tepsiyi elimden almaya çalıştı. “Ver annem ben götürürüm.” Bu Sid gibi beni sahiplendi. Valla ben bunun çocuğu değilim.

-"Yok ben hallederim.” De nereye gideceğim? Tepsimi çekiştirirken Furkan geldi yanımıza.

-"Ayy merhaba. Çok teşekkürler zahmet etmişsiniz. Ben alırım.” Deyip tepsiyi aldı.

-"Kro da değilmiş sen de ne anasının gözü çıktın. Kapmışsın yakışıklı çocuğu.” Deyip eliyle omzuma vurdu. Furkan ile birbirimize baktık anlık.

-"Yanlış anladınız...” dediği anda lafa girdim.

-"Öyle öyle hoşça kalın.” Deyip Furkan’ı çekiştirdim. Adam gülerek gitti.

-"Kızım bu dediğini Kar duysa... Adamın neyi ima ettiğini anlamadın mı? Hem o da bizden saklamaya gerek yok.”

-“Ben kimseden bir şey saklamam oğlum. Niye adama izah etmekle uğraşayım? Yalnız o bizden değil. Radarları çalışmadı. İlk bakışta ikimizin de eşcinsel olduğunu anlamalıydı. Sahtekar herif.”

-“Haklısın tatlım. Nereden buldun bunu? Çok ünlü bu?” birlikte yürümeye devam ettik.

-"Ben mi buldum? O beni buldu be. Ayrıca bunun nesi ünlü?" Furkan oflayarak bana baktı. “Siz nereye gittiniz? Bulamadım.”

-"Biraz ileriye geçtik. Bak hemen şurası.” Burnuyla bizimkileri gösterdi. “Masa değişikliğini söylemeye giderken seni de bulurum demiştim aşkım. Tersten gelmeyi nasıl becerdin anlamış değilim. Ve bu tepsiyi neden sen taşıyorsun?” Elindeki tepsiyi masaya bıraktı. “Kızlarrr.” Deyip ellerini birbirine çırptı. Tek kaşını kaldırıp sinsi sinsi güldü. “Bu Mine kiminleydi tahmin edemezsiniz.” Dedikoducuya bak. Hemen anlat hemen.

Mine Çiçeği II (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin