Bölüm 14

316 48 92
                                    

Mine'den

Hayatın şaşmaz tek kuralı vardır. Bir işiniz ters gitti mi diğerleri de peşine takılır. Tren gibi. Benimki hızlı tren. O da 200’ün üstüne bir saat falan gidiyormuş. Ne anladım o işten. Bir abla demişti. Çok severim kendisini.

Gelen hemşirenin tehlikesini sezdiğimden "Aslında başım o kadar da ağrımıyor...” diyerek kıvırmaya çalıştım.

Hemşire gülümseyerek kolumu tuttu. “İğneden mi korkuyorsun sen? Benim elim çok hafiftir. Korkma aşkım.” İğneden değil de sevgilimin katil olmasından korkuyorum be kadın. Sağlıkçıya şiddet diye üç katı ceza verirler sevdiceğime. Furkan'ın aşkım demesine kızmıyordu Kar. Belki buna da kızmaz. Bakayım. Yüzüne baktım. Kızmış.

-"Benim damarlarım ince ama. Bence vazgeçelim, gerek yok cidden. Bula...” Kar ile göz göze geldim. Buz gibiydi bakışları. Naneli olips üstüne gazlı içecek içmek gibi. Allah razı olsun şu yaz sıcağında içim serinledi. Kar fırtınası geliyor. İzlanda mı, Sibirya mı? Hangi hava basıncı bu? Yazın olduğuna göre İzlanda olması gerek. Diğeri sadece kışın oluyordu. Ben galiba ölüyorum. Beynim olup olmadık bilgileri hatırlıyor. Bula bula coğrafyayı mı buldun be? Elveda Dünya. Sevdiceğimi bana verdiğin için teşekkür ederim. Kar gözlerini kapatıp açtı.

-"Onların beceriksizliği. Nefes al... Bazıları el üzerinden de alıyor. Ben onlara çok kızıyorum mesela... Hah bak buldum bile. Korkacak bir şey yokmuş de mi?” yok tabii. Korkacak daha mühim konularım var benim. Bu ne ki? Yalnız iyi buldu damarımı. Helal olsun. Böyle kolumu bantladı. Serumu takacak artık.

-"Tebrik ederim. Genelde damarımı patlatıyorlar.”

-"Şu an patladı.”

-"Ne?”

-"Kendi kendine nazar değdirdin. Diğerini uzat aşkım.” Diğer kolumun olduğu tarafa geçip yanıma oturdu. “Buna bakalım bi.”

-"Hayırlısıyla inşallah.” Ölmezsek. Hemşire bakıp gülümsedi. Dibime de girdi iyice. Kendimi biraz geriye aldım. Covid neden bitti ki? Bitmemiş de olabilir. Pek emin olamadım şimdi. Mesafe kuralı güzeldi. Geri gelsin.

"Yumruğunu sık... Bırak şimdi. Tamamdır.” Serumu da taktı. Gülümseyerek bana yaklaştı. “Kolunu kıvırabilirsin. Öyle dik tutmana gerek yok.” Diğer elimi tuttu. N’oluyor lan? “Sıkma yumruğunu aşkım. Rahat ol.” Deyip elimi açtı. Ben bunun da farkında değilim. Kolumdaki diğer damar yolunu çıkarttı.

Ne diyeceğimi de şaşırdım. “Bunun içinde iğne yok mu?” diye sordum mal gibi.

-"Ben sana şimdi göstereceğim.” damar yolu malzemelerinden aldı. “Bak damarın içinde bu plastik kalıyor aşkım. İğne kalmıyor. Uzan güzelim. Yastığını diğer tarafa alalım. Rahat ettireceğim ben seni şimdi.”

-“Teşekkür ederiz.” deyip hatunum olaya el attı. Bu kadar sessiz kalması da şaşırtıcı aslında. “Size daha zahmet vermeyelim. Ben onun yerini ayarlarım.”

Kadın yine bana baktı. “Benim adım Eda.” Kar'a döndü. “Bir ihtiyacınız olursa Eda hemşire diye çağırmanız yeterli.” Deyip tepsisini alıp gitti.

Ben ne yapacağım şimdi? Kar arkasından bakarken bir ona bir Kar'a baka baka gözlerimi bozdum. Gelmişken göz doktoruna da gireyim bari. Kar yavaşça bana doğru döndü. Öteki taraftaki yastığı aldı. Beni boğarak öldürecek sanırım. Yan tarafıma koydu. Demek ki planları başka. Gülümsedi. Ya delirdi ya da benim gözüm cidden bozuldu.

-"Yat sevgilim."

-"Böyle de iyiydi...” aha yüzündeki gülümseme azaldı. “Ama ben yatayım. Madem sen öyle istiyorsun.” Yattım. O da kenara oturdu.

-“Daha iyi misin? Nasıl oldu ağrın?”

-"Daha iyiyim de...” saçımı eliyle sevdi. “Sen kızmadın mı?” bu ilaç da mutluluk veriyor yav. Durum kötü ama içten içe de bir neşelendim.

Yüzünü yaklaştırdı. “Kıskandım aslında ama ben bir şey hissettim Mine. Bunu sonra konuşalım olur mu?” ne hissetti ki? Oha bu kadından hoşlandığımı mı düşündü? Off durdurmalıydım kadını. Sert de olamıyorum ben. Kar ben seni çok seviyorum. Yanlış şeyler düşünme nolur sevgilim. Yalvarsam mı?

Yandaki perdenin tak diye açılmasıyla yerimizden sıçradık. Kim olabilir? Tabii Furkan.

-"Ayy yeter be! Kay kız kenara. Yayılmış bir de.” Furkan da yamuk bir şekilde yatağa oturdu. Zannedersin Afrodit. “Sıkıldım yanda tek başıma.” Oksijeninden bir nefes aldı. “Burada kaç yıllık ilişkimden ayrılan benim yine tüm ilgiyi alan bu. Nerede adalet nerede?”

-"Al oğlum benim oksijeni de çek.” Maskeyi çıkarıp Furkan'a uzattım. Öyle de koca yürekliyimdir.

-"Iyy pis pis. Benimle ilgilenin diyorum. Oksijen veriyor. Kimin yüzünden buradayız acaba?” Furkan durumu çakmış. “Depresyondayım kızım ben. Xanax al bana. İste o hemşireden. Hadi. Neydi adı Edaa aşkımm.” Pisliğe bak. Dost mu düşman mı belli değil.

-"Furkan iyi misin sen?” diye sordu yarim.

-"Değilim değilimm höğğğ.” Oha. Kar ile birbirimize baktık. Ulan noldu? “Psikolojim bozuldu benim. Çok kötüyüm.” Kar Furkan'a sarıldı. “Ne yakıyorsun evi pislik.” Diye aradan bana vurdu.

-"Ya alla alla...”

-"Furkan'cım Mine yakmamış.” Furkan Kar'ı anlık karşısına aldı.

-"Bebeğim sence o evi ondan başka yakabilecek biri var mı?” yeşil yeşil de ne güzel bakıyor öyle. Kar tam beni savunacakken yutkundum. Kız öyle kaldı. Ben bununla neden sevgiliyim diye kendini sorguluyor kesin. “Gördün mü bir şey diyemedi. Kundakçı seni.”

-"Dudu teyzeyi bizim arka eve geçirsek?” dedim çaresizce. “En azından evinin tadilatı bitene kadar.”

Furkan gülmeye başladı. “Ne dedim ben bak. Bunun yüzünden yıllar sonra en büyük korkumla yüzleştim be.”

-"Ciddi misin?” dedi Kar bana bakarak. Şok geçiriyor.

-"Valla yanlışlıkla oldu.”

-"He canım he... Ama merak da ediyorum. Ne yaptın kız eve?”

Olanları ciddiyetle anlattım. En çok da Furkan eğlendi. Arada da ağladı. Onun oksijenini az verdiler diye dövüştük bir de. Ona kullanılmış oksijen vermişlerse benim suçum mu yani? Kim öldü acaba ucunda? Tabii bunu ona demedim. Benimkini almaya çalıştı. Kablolarımı falan çekti çirkef.

Eda hemşire olduğumuz yere 3 kere daha geldi. Her gelişinde ben daha çok gerildim. Biliyorsunuz ki genç ve güzel olduğum kadar da evli, eşine sadık ve aşık bir kadınım. Yanlış izlenim benim huzurumu kaçırır.

Dudu teyzeyi bir daha görene kadar fotoğraf albümünü yanımdan hiç ayırmadım. Ona verebilecek tek şeyim buydu. Bizi beklemesinler diye Kar onunla Begüm'ü eve bıraktığı için bu iş akşama kaldı. Ama yarim geri döndüğünde Serin de yanındaydı. Bu kızılın ne zaman geldiğinden haberim yoktu. Fakat Kar'ın kafası biraz karışmış gibi duruyordu. Sanırım çözmemiz gereken bir sorun daha var. Umarım terk edilmiyorumdur. Terk edilmeyeyim Allah'ım nolur. Amin. Korkma Mine! Korkularını yaşarsın. Terk edilmek mi? O da neymiş? Hıh.

*Merhaba merhabaa :)) ben azcık ufacık geç geliyorum ama olsun, di mi? Keyfiler nasıl bakalım? Her şey yolunda mı? Bugün tatil yapayım dedim. Bu arada da size bölüm yazdım. Biraz biraz konulara geçiyoruz artık. Benimle kalın :)

Mine Çiçeği II (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin