Bölüm 23

413 46 59
                                    

Kar'dan

Hayat her an büyük ya da küçük seçimler sunar önümüze. Bazen iki seçenek vardır bazen daha çok. Biz de bu seçimlerle kendi yolumuzu çizeriz. Kulağa üzücü gibi gelse de aslında her seçim bir vazgeçiştir. Yani seçmediklerimiz vazgeçtiklerimizdir. Keşke demeyi sevmeyiz, hiç demek istemeyiz hatta. Ben kalbimin yolundan yürüdüm hep. Pişman olmadım ki hiç? Oldum hem de defalarca ama hiç keşke demedim. Çünkü keşke denilenlerin hepsi kalple alakalıdır. İçine kalbinizi koyduğunuz her şey de iyi ki'dir. Umuyorum ki sizin de seçtikleriniz vazgeçtiklerinize değerdir.

Furkan'ın kardeşini bulma yolunda Mine'm hemen önümden gidiyordu ki bir sesle düşüşü bir oldu. Off çok kötü düştü hem de. O anda olduğum yerden yanına atladım. Yerde yatıyordu. Sakin ol Kar. İlkyardım kursunda öğrendiklerini hatırla.

-"Güzelim hareket etme. Kırığın olabilir, şu an anlamayabilirsin. Başını çarptın mı?”

-"Hayır.”

-"Parmağımı takip eder misin?” gözleri ile parmağımı takip etti. Bu normal, tamam. Yine de fiziksel olarak bir sıyrık ya da kızarıklık var mı diye baktım. Çünkü çarptığını bilmeyebilir.

Furkan da yanımıza atladı. “Tatlım nasıl düştün öyle sen? İyi misin?”

-"Furkan ambulansı arasana.”

-"Tamam tatlım.”

-"Ya gerek yok. Düşerken duvara bacağım sürtündü. O beni yavaşlattı. İyiyim.”

Bacağına baktım. Sıyrılmıştı. Orada içim nasıl diyeyim cız etti derler ya tam da öyle oldu. “Hemen kalkma. Seni kontrol edeceğim. En ufak ağrı hissedersen söyle.”

-"Tamam sevgilim.” Vücudunu kontrol ederken Serin ve Lena da geldi.

-"Furkan, bir şeyi var mı abi?”

-“İyi gibi ama. Bilmiyorum Kar bakıyor.” Elimi bedeninde gezdirirken bana bakıp sırıttı. Yapma ama şu anda. Düştüğüne memnun olduğunu bile diyebilirim. Keyfine bak şunun ya.

-“Bitti.” Dedim dudaklarımı kımıldatarak.

-"Sanki sağ tarafıma çok iyi bakmadın. Oraya bir daha mı baksan?” anlık gülüşünü gördüm. Bir şey demeden kontrol ettim ama kendi gülümsememi de tutamadım. Çok fena bu çok. “Sola da bir daha...”

-"Galiba...” deyip doğruldum. “Bir sağlıkçı baksa daha iyi olacak.” Rest. Tek kaşımı kaldırdım. “Ben pek iyi bakamıyorum.”

-"Ya hayır!” deyip canlandı. “Öyle iyi bakıyorsun ki tekrarını istiyorum." Ah Mine ah. Yalnız bizi izliyorlar.

-"Kız kuduruk!” Furkan ahah. “Ayy şöyle oturayım önce. Bekle bekle belim ağrıdı anam.” Yere oturdu. “Ne demiş Mevlana?”

-"Şu an Mevlana'yı katmasan iyiydi oğlum.”

Furkan gülerek bana döndü. “Ağaca dayanma çürür, insana güvenme...”

-"Eee?” dedi Mine’m.

-"Düşer. Bak düştü gördün mü aşkım? Düşüp duruyor bu, bozulmuş.”

-"Oğlum benim orijinalim böyle. Ayrıca gözden düşer gibi mi? Çok anlamsız geldi bu söz.”

-"Aslında o söz öyle değildi.” Diye mırıldandı Lena. O da yanımıza oturdu.

Furkan Lena'ya döndü. "Biliyorum biliyorum aşkım. Bu sözü yeni öğrendim. Kullanmadan duramadım da yeri olmadı. Çaktırma bebeksi. Ne de olsa bu mükemmellik beni yoruyor. Arada böyle yanlış sözler nazar yerine.” Deyip emin şekilde başını salladı. "Ayhhh!” Furkan bağırarak ayağa kalktı. “Elime böcek çıktı.” Deyip sallamaya başladı. “Şu böcekler üzerime üzerime geliyor hep.” üstünü silkeledi. Sonra bize baktı. “Ben çok kaşınırım böyle.”

Mine Çiçeği II (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin