Kar'dan
Aşk nedir diye sorsam, birçoğunuz; birini olduğu gibi sevebilmek, diyecektir. Peki öyleyse neden olduğu gibi sevdiklerinizi olmadıklarından terk ediyorsunuz?
Patron’un yazdığı mesajın her kelimesini defalarca okudum. Kendi kafamda kodlaştırdığım bir cümle vardı. “Seven insan terk etmez, vazgeçmez.” Patron Furkan'ı seviyordu ve bundan emindim. Yani sevmemesi... Sevgilim dediğin insanı sonradan nasıl sevmezsin ki? İşte bu ikilem mesajı tekrar tekrar okumamın nedeniydi. Her seferinde başka bir şey anlatmak istiyor diye ümit etsem de son cümle tüm yıkıcı etkisi ile oradaydı.
-"Bu ne demek abi? Böyle mi ayrıldı cidden? Bu bahaneyle mi?”
-"Ulan ara şunu bunun ben...”
-"Hayır. Saçmalamayın.” Telefonu Serin'in elinden aldım.
Sesli bir şekilde nefes alıp bıraktı Mine. Bahçede sinirle iki tur attı. "Arayacağım Kar! Yok öyle keyfine göre bırakıp gitmek. İki kişiden sorumlu olduğunu bilsin. Mesaj attı, ayrıldı, kurtuldu paşam. Ohh ne ala!” kendi telefonunu çıkardı. “Vakti yokmuşmuş. Vaktine de senin... Açık açık desin derdini.”
-"Bunu öğrenmek neyi değiştirecek Mine? Ayrılığı ertelersin en fazla. Bir anda mı alındı sence bu karar?” deyişimle ikisinin yüzü düşünceli bir hâl aldı. “Bakın bir cevap vermek isteseydi Furkan verirdi. Ararsanız eğer Furkan'a saygısızlık yapmış olursunuz. O nasıl istiyorsa öyle yapsın. Dediğin gibi bu ilişki sadece iki kişiden sorumlu.”
-"Çok üzüldü. Onu ne kadar üzdüğünü bilmesi gerek... Adil değil...” dedi boşluğa bakarak. Sessizce konuştu. Ne adil ki bu hayatta? Ortalığı daha da alevlendirmemek adına sustum. Patron'un Furkan'ı umursayacağını sanmıyorum çünkü. En azından şimdilik. Şu an kurtuldum olarak görüyordur kendi.
-“Kar doğru söylüyor Mine. Cevap vermeye bile değmez.” Oflayarak etrafına baktı. “Biz de saçma sapan takıldık burada. Önce Furkan'ı bulalım abi. Sonra ne yaparsak yaparız.”
-"Doğru. Yalnız bırakmayalım.” Dedi sevgilim. Merdivenlerden hızlıca indik. Karşımıza çıkan çalışanlara Furkan'ı görüp görmediklerini sorunca kafeden çıktığını söylediler. Ama ne tarafa gittiğini gören yoktu.
-"Üçümüz buradan ayrılalım. İlk bulan diğerlerine haber verir.” deyip üç farkı yöne doğru koşmaya başladık. Koşuyordum ama ne aradığımın bile farkında değildim. Annemi aramak gibiydi biraz. Her geçen saniye içimde saklanmış olan korkularım bir bir ortaya çıkıyordu. Acıyla sızlayan kalbimi tuttum. Bir evin duvarına dönüp yüzümü gizledim.
-"Kızım iyi misin?” gelen sese başımı salladım. “Ben sana su getireyim. Sıcak çarpmıştır. Ter içindesin. Bir yere ayrılma.” Gidebilecek halim olmadığından yere oturdum. Büyük ihtimalle panik atak nöbetlerimden biriydi. Derin derin nefes alıp verdim. Teyze de bir şişe suyla geldi. Suyu hem içirdi hem de yüzümü yıkadı. Kendime geldim böylece. Beni endişelendiren durum Furkan'ın kendine zarar vermesiydi. Onu kaybedebilme ihtimalim ise panik atağımın asıl nedeniydi.
Kendime biraz daha zaman verdim. Bu sürede de Furkan'ın nereye gidebileceğini düşündüm. İnsanlardan uzak olurdu. Şehrin içine doğru olmazdı bu kaçış. Büyük ihtimalle sahildeydi.
Ara caddeden çıkarak sahile indim. Kumluk yere inip baştan sona yürümeye başladım. Burası çok doluydu ve Furkan'ın burada olma ihtimali yoktu. İskeleleri altlarına kadar kontrol ettim. Ne yazık ki buralarda da bulamadım. Biraz uzakta kayalık çıkıntı vardı. Oraya yöneldim. Önce beton atılmış düz burunda yürüdüm. Sıcağı fena şekilde yüzümü yaktı. Sonra ise oradan yan tarafa atlayıp kayaların yığıldığı yere geçtim. Denize girmek için iyi olmayan yerlerdendi. Manzara için gelirdiniz. Daha çok içmek için. Belli belirsiz bir kafa gördüğümde Furkan'ı bulduğumu anladım. Sırtı dönük bir şekilde en uçta oturuyordu. Yaklaştıkça daha net görebildim. Bacaklarını kendine çekmiş ellerini dizlerine dolamıştı. Hali canımı acıttı. Geldiğimi fark ettiğinde başını çok az bana doğru döndürdü. Durdum. Ondan izin almam gerekli. Herkesin acıyla baş etme yöntemi farklıdır. Ve birinin iyi olmasını istiyorsanız yapacağınız ne ise ilk önce ondan izin almalısınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mine Çiçeği II (G×G)
RomantizmVer elini öyle durma hadi gülümse... Homofobikseniz veya bu tür hikâyelerden hoşlanmıyorsanız lütfen okumaya devam etmeyin. Başlangıç Tarihi: 25.08.2023