Bölüm 7

436 55 154
                                    

Mine'den

Hep kaos hep kaos. Ulan bir gün de evde canımızın sıkıntısından mısır patlatalım, tombala oynayalım ya. Patlamamış olanları çıkan sayıların üzerine koyalım. Birinci çinko, ikinci çinko derken yaşlı kumarının dibine vuralım.

Furkan'ın arkasından baktık. Sinirden kıvırtamadı bile. Dümdüz sopa gibi gitti çocuk. Niye bu kadar sinirlendi ki böyle?

-“Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?” Masadaki adamın karşısına dikildi.

-"Ne yapmışım? Söyle bilelim.”
Furkan nefes alıp bıraktı. Sakin kalmaya çalışıyor. “Kedilere zarar veriyorsunuz. Bu çok çirkin bir davranış.” Oha! Kar ayağa kalktı birden. Sinirli bir şekilde baktı. Kedi kırmızı çizgimizdir. Sınırsız sevilme ve sevme üzerine yaratılmış canlı resmen. Gerçi kendi istemeden siz onları sevince dövüyorlar. Az manyak değil bunlar.

-"Kar aman sakin abi!” dedi Serin.

-"Furkan halleder sevgilim.” Deyip geri oturmasını sağladım. Adamı gider öldürür seri katilim benim. Bir taneyi öldürünce seri katil olmuyor gerçi. Seri katil demişken Killing Mine mi çeksek acaba? Kar psikopat kiralık katil olur. Ben de zeki dedektif. Sonra sırayla birbirimizi öldürmeye çalışırız. Sorry baby, you're mine derken arayı buluruz. Aşkımız alevlenir. Ama o hain şeytan kısa saçlı kadına acımamak lazım. Her şey onun başının altından çıkıyor. Öldür gitsin. Gelmiş 80’ine iş karıştırıyor.
Kolunu sıkı sıkı tuttum sevdiğimin. Çünkü kol kasları gerilmiş. Dokunmak efsane oluyor. Adam Furkan'a sinirli bir şekilde baktı.

-"Sana ne? Sen kimsin?”

-"Kafenin ortaklarındanım beyefendi.”

Uzun saçları ve sakallarıyla çok kötü görünüyordu adam. Bence 2 Barış dışında hiçbir erkeğe uzun saç yakışmıyor. Yer yer beyaz olan sakallarında elini gezdirdi. "Çekin kardeşim o hâlde kedileri. Ne biçim işletmesiniz siz? Gördüğümüz muamelemeye bak. Ben şu pire torbalarıyla yemek yemek zorunda değilim. Yemeğimden tüy çıktı diye sen gelip bana bağırıyorsun. Ne biçim iş anlamadım.” Bu bizim kafemizde görülmemiş bir şey. Ama asla olmaz diyemem. Bağıra bağıra konuştuğundan diğer insanların da dikkatini çekti.

Furkan yerden bir kedi aldı ve omzuna attı. Diğer elini beline koydu. “Uyarı levhalarımız var. Rahat görebilmeniz için her yana astık. Bakın ne diyor?” levhanın yanına gitti. Adamın yüzüne dikkatlice baktı. “Ah pardon okuyamıyorsunuz tabii. Ben sizin için okuyayım. ‘Ke-di-ler-den ra-hat-sız o-lu-yor-sa-nız ka-fe-mi-zi ter-cih et-me-yi-niz.’” Heceleye heceleye okudu. Kedi sevmeyen ya da korkan insanlar tabii olacaktır. Ben saygı duyuyorum. Onlar da bize saygı duymalılar. Öyle de yapıyorlar. Genellikle öyle olan insanlar yiyeceklerini paket yaptırtırlar. Zaten mutfak tarafına kedilerin girmesi katı bir şekilde yasak. “Yemeğinizde gerçekten tüy çıktıysa kedilere zarar vermeden önce bize bildirebilirdiniz. Yapmadığınıza göre ayağa kalkar mısınız?” adam anlamayarak Furkan'a baktı. “Sizden rica ediyorum hadi. Çok güzel şeyler olacak.” Deyip sırıttı. Adam dediğini yaptı. “Sizin ve bizim iyiliğimiz için bakın ortak bir çıkardan bahsediyorum. Buradan gidiyorsunuz. Şiddet gösteren insanları bu kafede istemiyorum.”

-“Sana bir çakarım buradan. Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” masanın üzerindekileri eliyle yere itti. Bu iş o kadar uzun boylu değil.
Furkan'ın üzerine yürümeye başladı. Yanlarına koştuk.

-"Hey hey! Yeter bu kadar. Beyefendi kafeyi derhal terk edin! Herkesi rahatsız ediyorsunuz.” Furkan'ı mı yedirteceğiz sana?

-“Kimsen kimsin be. Hadsiz herifin tekisin. Her yerde kamera var, bana en ufak dokunursan seni süründürürüm.” Deyip kameraların olduğu yeri gösterdi Furkan. Adam kararsızca bize ve etrafa göz attı. “Ayrıca o pire torbası dediğin senden temiz. Tüm aşıları, parazitleri düzenli yapılıyor. En son ne zaman aşı oldun sen? İlkokulda mı? O aşıların yenilenmesi gerektiğinden bile haberin yoktur. Sen daha tehlikelisin. Aşısız, pis müşteri bizim ve kedilerimizin sağlığını tehdit ediyor. Yürüyebildiğine göre de yallah.” Adam hışımla Furkan'ın üzerine birkaç adım daha attı.

Mine Çiçeği II (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin