ZÜMRÜT

1. Bölüm~

Zümrüt arkadaşları ile sürekli gittikleri kafede oturmuş çay içiyordu. Çayı çok seviyordu! "Bu hayatta çaydan daha güzel birşey var mı?" diye geçirdi içinden ardından çayından bir yudum daha aldı.

Arkadaşları ile oturmuş senenin sonundaki sınav hakkında konuşuyorlardı, 12. sınıf gerçekten zordu.

Fakat derslerine normalden çok daha fazla çalıştığı için bu zorluk onun için geçerli değildi.

Çalan telefonu ile masadan kalktı ve biraz uzaklaşıp telefonu açtı. Arayan annesiydi.

"Efendim anne?" dedi. "Çabuk eve gel Zümrüt çabuk!" dedi. "Ne oldu anne ne bu telaşın hayırdır inşallah."dedi. Annesinin sesi oldukça telaşlı geliyordu.

"Kızım abin kız kaçırmış."dedi annesi. "Anne ne diyorsun sen." dedi Zümrüt şaşırmıştı. "Çabuk gel Zümrüt" dedi ve telefonu kapattı annesi.

Zümrüt girdiği şoktan hemen çıkıp arkadaşlarının yanına döndü. "Ben gidiyorum abim kız kaçırmış" dedi. Herkes şokla Zümrüt'e dönüp "ne!" dedi. "Off bilmiyorum ben gidiyorum görüşürüz" dedi.

Hızlıca kafeden çıkıp evinin yolunu tuttu. Son parasını sahaftan aldığı kitaplara vermişti. Bu yüzden yürümek zorundaydı.

1 saat sonra~

Zümrüt eve gelmiş hemen annesinin yanına gitmişti. "Anne noldu?" dedi telaşlı çıkan sesi ile.

Annesi ağlamasını zorda olsa durdurup kızına olan biteni anlatmaya başladı. "Abin iş için Mardin'e gitmiştiya o zaman görmüş kızı. Kızın babasının şirketiymiş.

Mardin'in en büyük aşiretinin kızı Delal Demirxan. Demirxan aşiretinin kızıymış." dedi ve ağlamaya başladı.

Zümrüt duyduklarının şokunu atlatmaya çalışıyordu. Kendini biraz daha toparladı ve anlatmaya devam etti Sevim Hanım.

"Demirxan aşireti her yerde abinle Delal'i arıyor. Sabah kızın abileri geldi baban, bulurlarsa ne yapacaklarını sordu..." dedi ve sustu Sevim Hanım, söylemeye dili varmadı. "Söylesene anne ne dedi adamlar." "Öldüreceğiz dediler!" dedi Sevim Hanım.

Zümrüt duydukları ile ne yapacağını şaşırmıştı. Beyni durmuş gibiydi. Annesinin yanından kalkıp odasına gitti.

Zümrüt ailesi ile Bolu'da yaşıyordu. Bir abisi vardı. O ölümden çok uzaktı hiç yakınını kaybetmemişti. Peki o adamlar abisini bulursa gerçekten öldürecek miydi?

Kafasındaki sorulardan birazcık arınmak için duş almaya karar verdi. Güçlü durması gerekiyordu yoksa annesi daha kötü olurdu.

Babası Ahmet Bey ortalıkta yoktu muhtemelen abisine ulaşmaya çalışıyordu.

Hızlıca duşa girip çıktı Zümrüt. Üzerine siyah bir pantolon, siyah triko kazak giyip saçını açık bırakmıştı. Odasından çıkıp salona gitti annesi hala aynı yerinde oturmuş oğlundan haber bekliyordu.

Zümrüt sakince yaklaştı annesinin yanına sakin olmalıydı yoksa annesi iyice endişelenirdi.

Annesi için güçlü durmaya çalışsa bile Zümrüt'ün de annesinden farkı yoktu. Canının içinin, abisinin hayatı tehlikedeydi.

"Acaba nerde? Ne yapıyorlar?" diye soruları kendi içinde cevaplamaya çalışırken çalan kapı ile kafasındaki düşüncelerden sıyrıldı ve korkarak kapıyı açtı.

Gördüğu manzara ile yüreği sızladı. "ABİ!" diye bağırdı. Sevim Hanım, Zümrüt'ün bağırması ile koşarak kapıya gitti.

Sabah ki adamlar yine gelmişti. Delal'in abileri... Ama bu sefer Fırat'ta yanlarındaydı.