Zümrüt her zaman ki gibi saat yedi buçukta uyanmış işe hazırlanıyordu. Asi'de Zümrüt ile beraber uyanıp hazırlanıyordu.
Kızlar yaklaşık yirmi dakikada hazırlanıp beş dakika uzaklıktaki işlerine gittiler.
Demirxan konağında da herkes yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Aşiretler berdel konusunda iyice sıkıştırmaya başlamıştı.
Beyazıt her seferinde sert bir dille uyarsada töre belliydi.
Üstelik herkes Zümrüt'ün, Beyazıt'tan mehir olarak talak hakkı aldığını biliyordu.
Demirxan aşireti her ne kadar Zümrüt'ün gidişini saklamak istesede Mardin'de hemen duyulmuştu.
Bu da Beyazıt'ın canını oldukça sıkıyordu.
"Oğul bi çare bulmak lazım aşiret ağaları iyice sıkıştırır oldu." dedi Mustafa Ağa.
"Baba kıza iki üç hafta müsade edelim sonra ben kendimi affettirmek için gerekirse canımı veririm ama bı durun kurban olayım." dedi Beyazıt.
"Oğlum ben zaten duruyorum bizim için sorun yok biz bekleriz gelinimizi kendini toparlasın diye lakin ağalar beklemez. Sende bir ağasın töreyi bilirsin." dedi Mustafa Ağa.
"Bilirim baba bilirim. O soysuzların amacını da bilirim ben berdeli bozup Dicle ile Fırat'ı öldürmemi isterler." dedi.
"Biraz daha sıkacağız dişimizi bir hafta daha sabır edeceğiz sonra gideceğim Zümrüt'ün yanına." dedi Beyazıt.
Daha sonra babasının birşey demesine müsade etmeden çıktı konaktan.
Zümrüt gittikten sonra bu konağın duvarları üstüne üstüne geliyordu.
Hele ki en son avluda söyledikleri ne zaman avluya inse kulaklarında çınlıyordu Zümrüt'ün söyledikleri.
Sanki o anları tekrar tekrar yaşıyordu.
Zümrüt kendiyle beraber konağın bütün neşesini alıp götürmüştü.
Herkes ona olan tavrından dolayı vicdan azabı çekiyordu.
Ne yaparlarsa yapsınlar vicdanlarının sesini bastıramıyorlardı.
Beyazıt yine sinirini ve sitresini atmak için depoya Efe'nin yanına gitti.
Fakat umduğunu bulamadı maalesef ki Efe dün gece ölmüştü.
Bu Beyazıt'ın hiç işine gelmemişti.
"Lan madem ölüyordu niye doktor çağırmadınız Kadir?" dedi sinirle.
"Abi valla nasıl oldu anlamadık ki bir anda can çekişmeye başladı sonrada geberip gitti it." dedi.
Kadir Beyazıt'ın en sağlam adamıydı.
"İyi kaldırın bunu gömün bir yere. Gerçi bu soysuzu toprak kabul eder mi bilmem ama neyse." dedi ve çıktı depodan.
Arabasına binip şirkete gitti, şu son bir haftada herkese kan kusturuyordu Beyazıt.
O şirkete gelince kimseden çıt çıkmıyor kimse işinin başından kafasını kaldıramıyordu korkudan.
Beyazıt'ın içinde ki özlem gün geçtikçe artıyordu. Fakat "ya sabır" diyip dayanıyordu.
Yaptığı hatanın fazlasıyla farkındaydı ve kendini affettirmek için herşeyi yapacaktı.
Zümrüt ve Asi yemek molasına çıkmışlardı. Kızlar yemeklerini aldıktan sonra boş bir masaya oturdular.
"Zümrüt" dedi Asi. Zümrüt "efendim" dercesine Asi'ye bakıyor bi yandan da yemek yiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT
Teen Fiction*Bir kız düşünün abisi için kendini yakan... *Bir adam düşünün kardeşi için kendini yakan... *Bir çift düşünün bir biri için yanan. *Kendinden 9 yaş büyük adama gelin olmuştu Zümrüt. Abisinin hatası yüzünden. Beyazıt Demirxan ona yar mı olacak yara...