12. Bölüm~

2.7K 140 69
                                    

Deponun kapısı gürültü ile açıldı. Beyazıt girdi içeri.

Efe yaptığı hatadan şimdiden pişman olmuştu. Fakat son pişmanlık bir işe yaramıyordu.

Beyazıt karşısındaki adama parçalamak istercesine bakıyordu. Direk kafasına sıkmak istesede bunu yapmayacaktı. Efe ona ölmek için yalvaracaktı.

Beyazıt, Efe'ye biraz daha yaklaşıp yumruğunu yüzüne geçirdi. Efe daha ne olduğunu anlamadan sol yanağına yediği tokatla bağlı olduğu sandalye ile yere devrildi.

Efe can havli ile bağırdı "dur dur tamam anlatacağım her şeyi" dedi oysa henüz yediği bir yumruk ve tokattan ibaretti.

Beyazıt adamlarına işaret vererek Efe'yi çözmelerini istedi. Daha sonra bir işaret daha verdi ve korumaların hepsi dışarı çıktı.

Efe ayakta korkuyla Beyazıt'a bakıyordu. Beyazıt, Efe'nin yakasına yapışıp "neyi anlatacaksın lan sen?" dedi. Burada karısını nasıl öptüğünü dinlerse hiçbir şey yapamazdı, dayanamazdı.

"Ben... Ben zorla öptüm. Biz eskiden sevgiliydik ben onu aldattım ve oda benden nefret etti. Ama ben peşini bırakmadım. Evlendiğini duyuca geldim götürecektim onu. Ama istemedi kocamı seviyorum dedi. Fotoğrafı çektirip yollayan bendim." dedi.

Beyazıt duydukları ile neye uğradığını şaşırmıştı. Karşısındaki şerefsiz karısını zorla öpmüştü. Zümrüt onu aldatmamıştı. Yakasına yapıştı Beyazıt Efe'nin.

"Zümrüt'ü sen mi götürdün o sokağa?" dedi sesi Efe'nin iyice korkmasını sağlıyordu.

"Ben çağırdım oda geldi git demek için geldi. Nolur yalvarırım bırak beni yapma " dedi Efe.

Beyazıt duydukları ile vücuduna pişmanlık duygusu yayılıyordu. Zümrüt masumdu oysa o sabah neler söylemişti ona. Onunlada kalmayıp boşanma davasını açmasını söylemişti avukata. Kağıtlar muhtemelen şuan Zümrüt'ün elindeydi.

Beyazıt Efe'nin yüzüne bir yumruk daha geçirip koşarak çıktı depadan. "Kadir sakın bırakmayın bu iti." dedi ve arabasına bindi.

Mardin sokaklarında son hız Demirxan konağına sürdü.

Zümrüt elindeki yere çökmüş elinde ki kağıda bakıyordu. Daha evliliğinin ikinci günüden eline bu kağıt tutuşturulmuştu.

Heja yade Beyazıt'ın korumalardan ne olduğunu öğrenmişti. Korumalar Kadir ve Beyazıt'ın konuşmalarını duymuştu. Heja yade soruncada anlatmışlardı.

Konakta ki herkes öğrenmişti. Hepsinin yüzünde nefret vardı Zümrüt'e karşı.

Zümrüt'ü dinlemiyorlardı. Sözde namuslarını iki paralık etmişti.

Beyazıt konağa girip avluda "ZÜMRÜT!" diye bağırdı. Herkes koşup avluya toplandı. "Oğlum bu gelin ne yapmış böyle" dedi ağlamaklı sesi ile. Zümrüt'ü sevmişti ama bu yaptığı kabul edilemezdi.

Beyazıt duyduğu ile iyice sinirlendi. "Kim söyledi size!" diye bağırdı. Heja yade bastonunu yere vurarak "Ben öğrendim" dedi. "Önce sen söyle ama Beyazıt Ağa karını dinledin mi de koşarak boşanma davası açtın." dedi. Heja yade evdekilerin merakını gidermek için olayı anlatmış olsada kimsenin Zümrüt'e laf etmesine izin vermemişti.

İçten içe Zümrüt'e güveniyordu. Böyle bir şey yapmaz diyordu.

"Ne duyduysanız yalan yok öyle bir şey benim karım bana ihanet etmedi!" diye bağırdı. Zümrüt sesleri duyunca odadan çıkıp merdivelerin başında dinledi konuşmaları.

Daha fazla susmak istemediği için aşağı indi. Herkes ona bakıyordu.

Zümrüt Beyazıt'ın karşısında durup "SENİN AŞKINDA, SEVGİNDE YALANMIŞ BEYAZIT... ÖLÜMÜ GÖRÜN DEMİRXAN'LAR... BELKİ O ZAMAN BANA OLAN NEFRETİNİZ SON BULUR... HEP SÖYLEDİM YİNE SÖYLÜYORUM YAPMADIM... YAPMAM" dedi Zümrüt.

ZÜMRÜT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin