Zümrüt'ün biraz kafa dinlemeye ihtiyacı vardı. Bu yüzden boşanma kağıtlarını avukata vermişti.
Aradan bir kaç hafta geçtikten sonra Zümrüt'ü bulup özür dileyip herşeye baştan başlamayacaklarını düşünüyordu.
Böyle bir karar almış olsada o birkaç hafta Beyazıt'a ölüm gibi gelecekti bunu biliyordu. İçindeki özlem her dakika biraz daha artıyordu.
Yaptığı hatanın farkındaydı binlerce kez lanet etmişti kendine.
Zümrüt'ün kendine olan aşkının farkındaydı ve buna rağmen böylesine büyük bir hata yapmıştı.
Belki Zümrüt gelir diye beklemişti Beyazıt. Ama gelmemişti nerde ne yapıyor bilmiyordu. Tek bildiği Zümrüt güçlüydü ve başının çaresine bakardı.
Oysa Beyazıt değil miydi seni yalnız bırakmam senin tırnağın kırılsa benim canım yanar diyen?
Oysa canını yakan kendi olmuştu.
Şimdi ise ömrünü ortaya koymaya hazırdı.
Zümrüt, Asi ile oturmuş sohbet ediyordu. Çocukluğunda fark edemediği şeyleri şimdi anlıyordu Zümrüt.
"Birgün çantamdan bi sigara paketi çıktı. Annem çantamda bir şey ararken bulmuş. Benim değildi ama dinlemedi. O akşam tam üç saat aralıksız dayak yedim ben Asi. En son abim geldi eve "ne oldu" dedi beni yerde öyle görünce tabi annem atladı hemen "bu kız sigara içiyor çantasında sigara paketi buldum oğlum" dedi. Karaktersiz abimde "anne o benim sigaram okul çıkışı Zümrüt'e verdim" dedi." dolan gözlerini birkaç kez kırpıştırıp devam etti.
"Annem "öyle mi? Neyse kızım ben seni düşündüm o yüzden alışma diye" dedi.
Asi şaşkınlıkla baktı Zümrüt'e üç saat aralıksız dayak mı yemişti?
Asi daha bunun şokunu atlatamadan Zümrüt'ün mırıldandığı şarkı ile iyice şaşırmıştı.
Giderum dalga gibi
Bir ileri bir geri
Koca Karadenizun
Yok mudur bana da yeri
Baktumda göremedun
Yüreğimu sen felek
Oturupta ağlarsun
Derdimi bilsen felek
Dayan yüreğum dayan
Dayan yüreğum
Bu haftalar ay oldu
Aylarda sene olsun
Bırakup gittun beni
Gülüm daha ne olsun
Günlerum gelur geçer
Dünyada yeller gibi
Ne büyük izdıraptur
Bakarsun eller gibi
Dayan yüreğum dayan
Dayan yüreğumZümrüt'ün sesi çok güzeldi! "Dayan yüreğum dayan bu da geçecek dayan" dedi şarkının sonunda Zümrüt.
"Uyuyalım mı?" dedi Asi. Zümrüt'ün ağlamak için yalnız kalmayı beklediğini anlamıştı. Kendisi uyursa ağlar içini döker diye düşündü Asi. "Olur uyuyalım " dedi Zümrüt.
İkisi beraber yatacaklardı. Yatak zaten çift kişilikti. Zümrüt yatağa girince bütün vücudu ürperdi. Üşüyordu ama oda sıcaktı. Asi'de yatağa girince birbirlerine arkalarını döndüler.
Asi içindeki acı çığlıkları bastırıp uyudu. Zümrüt ise alıştığı sıcaklığı, kokuyu özlüyordu.
Beyazıt'ta yatağa girmiş yataktaki boşluğa bakıyordu. Üşüyordu. Yıllarca tek uyuyup bir kez olsun üşümediği yatakta şimdi kar yağıyordu sanki üstüne. En çokta göğsü üşüyordu. Burnunun direği sızlıyordu.
"Belki kavuşamam sana ölümde gelir. Bulutlara yazdım seni yağmur yüreklim." diye mırıldandı. "Ya sana kavuşmadan gelirse ölüm. Ya sen bana kırgınken ölürsem ben?" dedi.
Telefon sinyallerinden Zümrüt'ün kaldığı oteli bulmuştu Beyazıt. İçi birazda olsa rahattı.
Beyazıt geçse Zümrüt'ün karşısına binlerce özür dilese geçer miydi Zümrüt'ün kırgınlığı? Asla! Dinlemezdi bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT
Teen Fiction*Bir kız düşünün abisi için kendini yakan... *Bir adam düşünün kardeşi için kendini yakan... *Bir çift düşünün bir biri için yanan. *Kendinden 9 yaş büyük adama gelin olmuştu Zümrüt. Abisinin hatası yüzünden. Beyazıt Demirxan ona yar mı olacak yara...