Kızlar eve geldiklerinde dip köşe bir temizlik yaptılar. Odaları aralarında paylaşıp ikiside günün yorgunluğunu üzerlerinden atmak için dinlendiler.
Zümrüt en kısa zamanda numarasını değiştirmeyi aklının bir köşesine yazdı.
Riya ve Adar uçakla İstanbul'a gelmişlerdi.
Geldikleri gibi Adar'ın Beyazıt'tan öğrendiği otele gittiler. Fakat onlar otele gittiklerinde Zümrüt otelden ayrılmıştı.
Riya telefonunu çıkarıp Zümrüt'ü aradı. Zümrüt ilk çalışta açmasa da Riya ısrarla arayınca merakına yenik düşüp açtı. Muhtemelen daha sonra bunu yaptığı için kendine kızacaktı.
Riya Zümrüt'ün telefonu açmasını beklemediği için açtığında ilk şaşırsada kendini hemen toparlayıp "Zümrüt" dedi.
"Efendim Riya ne oldu? Bakışlarınızda nefretinizi gösterdiğiniz yetmedi şimdi arayıp söylemeye mi karar verdiniz?" dedi.
Riya'nın az önceki mutluluğundan eser kalmamıştı.
"Hayır Zümrüt ben... ben senden özür dilemek için geldim buraya. Lütfen buluşalım konuşup söyleyeceklerim var." dedi Riya.
Zümrüt alayla güldü. Bu gülüş Riya'yı iyice hüzüne boğdu. "Sen özür dileme Riya ben senin içini de bakışlarından ne düşündüğünüde zaten biliyorum. Ama hayır buluşmayacağım seninle. Kusura bakma kapatmam lazım" dedi ve telefonu kapattı.
Riya'nın içine Zümrüt'ün dedikleri ile su serpilmiş olsada onu göremediği için üzülmüştü.
Riya, Adar'a dönüp "sen özür dileme ben senin içini de bakışlarında ne düşündüğünü de biliyorum dedi." Adar gülümseyerek sarıldı Riya'ya.
"Hadi yemek yemeye gidelim açsın kaç saattir." dedi Adar.
"Tamam ağam gidelim" dedi cilveli sesi ile.
Adar Riya'nın saçlarına bir öpücük kondurup arabaya yönlendirdi.
Beyazıt kendini biraz daha toparlamış sorması gereken hesabı sormak için Efe'yi tuttuğu depoya gitti.
Depoya girer girmez gözleri Efe'yi buldu. Hızla yürüyüp yüzüne yumruğunu geçirdi. Efe bağlı olduğu sandalye ile yan devrildi.
Adamına işaret verip Efe'yi çözdürdü ve ayağı kaldırttı. Efe ayağı kalkar kalkmaz yediği kafa ile kalktığı yere geri düştü.
Beyazıt Efe'yi yakalarından tutup kaldırdı. "Ulan şerefsiz yalvaracaksın lan, seni öldürmem için yalvaracaksın." dedi ve ardına sıraladı yumruklarını Efe'nin yüzüne.
Öyle hemen öldürmeyecekti ölüm Efe için kurtuluştu. Kenarda duran kızgın şişi alıp Efe'nin üzerine yürüdü.
Efe kanlar içinde korkarak Beyazıt'a bakıyordu. Bu adama bulaşarak hiç iyi yapmamıştı. Belliydi ölümü bu adamın elinden olacaktı.
Beyazıt Efe'nin karnına tekme atıp yerde iyice kıvranmasını sağladı. Beyazıt'ın adamı gelip Efe'yi yerden kaldırdı. Beyazıt elinde tuttuğu kızgın şişi Efe'nin sırtında ahenkle gezdirdi.
Efe'nin çığlıkları deponun içinde yankılanıyordu. Efe bağırdıkça Beyazıt şişi biraz daha vücuduna yapıştırıyordu.
Efe bunu fark ettiğinde canını dişine takıp bağırmayı kesti. Beyazıt'ta elindeki şişi yere fırlattı.
Son kez bir yumruk daha atıp çıktı depodan Beyazıt.
Arabasına binip tozu dumana katarak uzaklaştı oradan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT
Teen Fiction*Bir kız düşünün abisi için kendini yakan... *Bir adam düşünün kardeşi için kendini yakan... *Bir çift düşünün bir biri için yanan. *Kendinden 9 yaş büyük adama gelin olmuştu Zümrüt. Abisinin hatası yüzünden. Beyazıt Demirxan ona yar mı olacak yara...