5

123 5 2
                                    

Yemekler gelince arabaya doğru geri gittim. Kapıyı açtığımda çokta şaşırdığımı söyleyemem. Uyumuştu. Uyuyan insan her zaman üşürdü. Arkadan hırkamı alıp üstüne örterken yüzüne eğilmiş bulundum. Yakından incelerken bir anda gözlerini açtı, nedense geri çekilmek istemedim. O da beni itmemişti. Gözlerim dudaklarına kaydı, yavaş yavaş yaklaştım ve öptüm. Karşılık vermemişti, itmemişti. Geri çekilip yüzüne baktım. İstemezse devam etmeyecektim. Bu sefer o bana yaklaştı ve beni öpmeye başladı. 

***

(Feray)

Uyandığım da çok yakınımda duruyordu. Dudağıma bakıp beni öptüğünde şaşırmıştım ama itmemiştim, istememiştim. Dudaklarının verdiği o yumuşak his hoşuma gitmişti. Geri çekilip benden onay bekledi. Bu sefer onu ben öpmeye başlamıştım ve böylece onayı vermiş olmuştum. 

Daha tanışalı ne kadar oldu ki? Umurumda değildi. Ona çekiliyordum ve şu an bu yaptığımdan gram rahatsızlık duymuyordum. 

''Feray...'' Zorla konuştu. ''Şu an kendimi tutamayabilirim. Pişman olacağın şeyler yapmamalısın. Seni götürebilirim.''

''Sorun değil...'' Sadece bunu diyebilmiştim. O benden iki kere onay beklemişti ve ikisinde de onayı almıştı. Her şey tamamen benim isteğimle gerçekleşiyordu. Koltuğu arkaya yatırmış ve benim önce geçmemi beklemişti. Yavaşça öpüyordu, acelesi yoktu. Anın tadını çıkarmak istiyordu. Birbirimizi öperken üstümü çıkarmaya başlamıştı. Tamamen çıkardığın da dudaklarımdan ayrılıp bana baktı. Göz bebekleri titremişti resmen, bunu görmüştüm.

"Çok güzelsin..."

Utanmıştım ama hemen geçmişti. Ona karşı bir güven hissetmiştim ya da belki de anın verdiği bir istekte olabilirdi. Bu sefer bana bakmış ve gözleriyle ne istediğini açıkça belirtmişti. Kucağına oturmuş ve gömleğinin düğmelerini yavaş yavaş açmıştım. Düğmenin birinde takılmıştım... Açamıyordum ama onu öpmeye de devam ediyordum. Hiçbir şey belli etmeden. Fakat bunu çok geçmeden anlamış ve dudaklarımdan ayrılıp ellerime bakmıştı. Yüksek bir kahkaha atmıştı. Gülerken kafasını geriye yaslamıştı. O çok çekiciydi...

"Çok tatlısın." Fısıltı halinde söylediği şeyle beraber boynuma küçük ama haz dolu bir öpücük bırakmıştı. Utançla başımı açık olan boynuna gömmüştüm. O erkeksi kokusu, muhteşemdi.

Hareketleri çok nazikti, başımı kaldırmış ve alnımdan öpmüştü sonrasında yanağımdan sonrasında dudağımdan ve tekrar boynumdan...

Bu öpücükleri işleri tekrar devam ettirmeye yetmişti. Kucağında daha çok yer edinmiştim ve iki elimle yanağını tutarak onu öpmeye başlamıştım. Utancımı, rezilliğimi bir kenara bırakıp devam etmiştim. Altımda hissettiğim şeylerle hiç hoş olmayan şeyler yaşanacağını anlamıştım fakat bu bana daha da arzu yüklerken yaşanacak şeylerin bir adım sonrasını hiç düşünmeden kendimi ana bırakmıştım.

***

İkimizin de isteği üzerine gerçekleşmiş olan bu şeyden pişmanlık dahi duymuyordum. Mutluydum, mutluydu. Birbirimizin olmuştuk artık. Bana döndü ve en sıcak gülümsemesini bahşetti.

''Muhteşemdin...'' Gülümsemiştim ve yorulmuştum. Kendimi o şekilde Altay'a bırakmıştım. Kollarıyla beni sarıp yanaklarıma, alnıma ve dudağıma öpücük kondurmuştu. 

''Çok yorgunum...'' Saçlarımı okşadı. 

''Seni temizleyip gidelim mi?''

''Olur...'' 

''Yemekler var soğudular ama yiyelim yine de sonra gideriz.'' Başımı salladığımda beni kaldırıp kucağına oturtmuştu. Kapının kenarındaki ıslak mendili aldı ve göğüslerimi temizledi. Bir yandan tekrar sıkmayı ihmal etmiyordu. Dudaklarımdan, boynumdan, göğüslerimden öperek beni temizledi. İç çamaşırlarımı giymeme yardım etti ve en son elbiseyi giyerken arkamdan yaslanmıştı. Tekrar sertlik hissetsem de bu sefer sadece yaslanmakla yetinmişti. Fermuarı çekip kendi üstünü giyindi. Şoför koltuğundaki yiyecekleri arkaya alıp ortamıza koydu ve bir yandan yemeğimizi yerken bir yandan sohbet ediyorduk. 

Utanmamıştık, yıllardır tanışan sevgililer gibi rahattık. Tek sorun bundan sonra ne olacağıydı. Sevgili değildik, arkadaş desen bu olaydan sonra olmazdı. 

''Şimdi ne olacak?''

''Nasıl?''

''Bundan sonra tanışmamış gibi mi yapacağız?''

''Hayır, devam edeceğiz.''

''Arkadaş olarak mı?''

''Şu an arkadaş değiliz ama sevgili de değiliz. Ben seni buraya sevişmek için getirmedim. Anlık oluşan bir şeydi. Şu an bende ne olacağımızı bilmiyorum. Bildiğim tek şey konuşmaya devam etmek istediğim.''

''Yani?''

''Yani biz konuşmaya devam edelim. Zamanla ne olacağı görülür.''

 ''Kesinlikle farklı gözle bakmıyorsun değil mi? Yani sadece sevişmek içi burada olduğumu falan zannetmiyorsun?''

''Hayır. Asla, sende benim gibi buraya tanışıp konuşmak için geldin ama ikimiz de anlık olarak yakınlaştık. Olan şey bu. Seni yanlış anlamadım ya da yanlış tanımlamadım kafamda ve dediğim gibi konuşmayı sürdürmek, seni daha da yakından tanımak istiyorum.''

Sadece gülümsemiştim ve konuşmaya devam etmiştik. 

🎎

Smutu kestim çünkü utaaandımmm hsgdsjhsajshqjsj

Acele olduğu için nasıl oldu bilmiyorum, umarım beğenirsiniz 💖

Son Nefes'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin