7

104 7 0
                                    

Bir öğrenci gibi davranmam gerektiğini aklımın bir köşesinde tutuyordum. Kapıyı tıklattığım da gelmem için komut almıştım. İçeri girdiğim de odanın perdesinin kapalı olduğunu gördüm. Bu beni biraz ürkütse de en azından tartışmamız kimseye gözükmeyecekti.

Yüzümü kapıya dönüp derin bir nefes aldım ve kapıyı kapattım. Arkamı usulca döndüğüm de bir anda dibimde bitmişti. Bir eliyle belimi kavrarken bir eliyle de yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına itmişti. Beni kapıya yaslayıp dudaklarını boynuma sürmüştü.

"Seni özledim."

Vücudum titremişti. Göğüs kafesimin sıkıştığını hissettim ve ayaklarımın beni tutamayacak kadar güçsüz olduğunu hissettim. Kendimi boşluğa bırakmıştım. Altay beni tuttuğu için yere düşmemiştim. İnatla benimle konuşmuyordu resmen bu beni daha da sinirlendirirken ne diyeceğimi de bilemiyordum.

Ayakta zor durduğumu fark edince beni kucağına alacağını anladım ve işte bu sıra kendim de ufacık bir güç kırıntısı buldum ve onu ittim.

Bana şaşırmış bir şekilde bakıyordu. İçimde yavaşça doğan bir öfke ve hissizlik vardı.

"Feray?"

Bana bir adım attığında ona elimle durması gerektiğini söyledim.

"Sakın!"

"Ne oldu?"

"Ne demek ne oldu?" Oda da dört dönmeye başlamıştım. "Benimle dalga mı geçiyorsun?!"

Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Kendimi sakinleştirmeye ve sesimi alçak tutmaya özen gösteriyordum.

"Feray anlayamıyorum."

Sinirden gülmeye başladım. Çenem sinirden kasılmıştı. Gözüm dönmüştü ve o an Altay'ın başı yana düşmüştü. Hak ettiği tokadı yemişti.

"İğrenç birisin."

Bu sefer sakin kalamayan o olmuştu ve bana doğru uzanmıştı. Vurmak için değil beni yakalayıp esiri altına alacaktı. O gücü kendinde buluyordu ki haklı olabilirdi onun en ufak hareketinde eriyip biten biriydim. Evet sinirliydim ama duygularımdan hemen saniyeler içinde vazgeçemezdim. O yüzden benden uzak kalması için birkaç adım geri gittim.

"Hala anlayamadın mı? Hocam olduğunu bana neden söylemedin? Kendimi ne kadar kötü hissettiğimin farkında mısın?"

"Söyleseydim benimle hiç konuşmazdın."

"Doğru, konuşmazdım. Şu an yaşadığımız olay da bu işte. Hocam olduğun için kendimi berbat ve kandırılmış hissediyorum."

"Kandırmadım seni Feray. İlgimi çekiyordun ve konuşmaya devam etmek için ufak bir sır tuttum."

"Ufak bir sır ha?" Sesim bu sefer çok alçak çıkmamıştı. 

"Ben seninle yattım!" Gözleri büyümüştü ve beni hızlıca kolumdan tutmuştu. Beni koltuğuna oturtup karşımda eğilmişti. Elleri ile ellerimi tutup gözlerime pişman bir şekilde bakmıştı.

"Sessiz ol. Sessizce halledelim." Parmakları ile elimi yavaşça ovdu. "Yattıysan ne olmuş? Sevgili değil miyiz?"

"O bile belli değil. Şaka gibisin Altay."

"Nasıl belli değil?"

"Sevgiliyiz dedin mi hiç?"

"Yani anlarsın diye düşünmüştüm."

"Ya deli olacağım. Neyini anlayayım? Sen büyük olabilirsin ama büyüklüğünü bilip bana bir şeyleri açıklayabilirdin!"

"Özür dilerim Feray."

Ellerimi elinin içinden çekip başımı ovdum.

"Özrünü istemiyorum. Artık her şeyi şu an burada bitirelim."

Kaşları saniyesinde çatılmış bana bakakaldı. Dediğimi anlamamış gibi bir hali vardı.

"Ne demek istiyorsun?"

"Çok açık değil mi? Hocam ile bir ilişkim olamaz benim. Eğer en başından beri bilseydim hiç devam etmezdim. Ne sandın? Seni görünce mutlu olup her şeye devam edeceğimi mi? Öyle bir şey olmayacak. Hocası ile yatmış, hocasını seven bir insan olmayacağım. Bunların hiçbiri yaşanmamış gibi olsun. Lütfen beni de zor duruma sokma."

"Açıkçası evet mutlu olacağını sandım. Her zaman birbirimizi görür ve gizlice bir iki sene devam ettiririz diye düşündüm sonrasında zaten mezun olacaktın. Rahat olurduk."

"Kafan da planlarını bile kurmuşsun."

"Sana hiç hocasını seven onunla bir şeyler yaşayan öğrenci gözüyle bakmadım. Bakmam da! Seni seviyorum Feray."

"Yeter. Ne düşündüğün bu saatten sonra beni ilgilendirmiyor." Ayağa kalktım ve o da benimle birlikte ayağa kalktı.

Giderken, yüzüne bakmadan cümleme devam ettim. "Bitti."

"Bitemez." Bileğimden tuttu ve biraz sıktı. Acısa da bunu belli etmedim. Dimdik durup bu işi bitirmem gerekiyordu.

"O mümkün değil artık."

Hemen bileğimi çektim. Bir süre çektiğim elime baktı.

"Bak her şey için özür dilerim. Yaptığım büyük hatayı bir şekilde telafi etmeme izin ver ama benden ayrılma. Çözebiliriz."

"Altay sen anlamıyorsun herhalde."

Bastıra bastıra gerçekleri yüzüne vurmuştum. "Sen benim hocamsın!"

Onun cevabını beklemeden odadan çıkıp tuttuğum göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Kimsenin görmemesi için lavaboya gidip klozetin üstüne oturup sessizce ağladım.

Didem'in beni beklediği aklıma gelince elimi yüzümü yıkayıp lavaboda çıktım. Merdivenlerden çıkarken her basamakta ağlamamak için derin derin nefesler alıyordum. Başım her adım attığım da dönüyordu.

Bu yaşanan şeyler... Kolay değildi. 

Didem beni görünce ayağa kalktı ve eşyaların hepsini de kendisi aldı.

"Odaya gidelim mi?"

"Ben giderim ama sen derse gir Didem."

"Seni bu halde bırakamam."

"Hayır. Emin ol yalnız kalmazsam daha kötü olacağım. Hem asıl önemli olan şey onu ne olursa olsun takip et ve kimseye bir şey söylemediğinden emin ol, lütfen."

"Tamam doğru, o zaman dikkat et."

"Teşekkürler."

Didem'den çantamı aldım ve yurda yavaş yavaş gittim. Derya abla beni görünce hemen odasından çıktı ve yanıma geldi.

"Feray, kızım ne bu hal?"

"Sanırım hasta oldum Derya abla."

"Kıyamam sana çabuk odana geçte dinlen. İhtiyacın olan bir şey varsa ara beni."

"Sağ olasın Derya abla."

Derya ablaya mahcup bir şekilde gülümseyip odaya çıktım. Çantamı bir köşeye fırlatıp yatağa oturdum. Kalkıp camı açtım ve yatağa uzandım. Düşünmek istemiyordum. Telefonum çalmaya başlayınca iyice sinirlenmiştim. Altay arıyordu. Reddetmiştim. Tekrar aramıştı ve tekrar reddettim. Tekrar aramaya başlayınca telefonumu kapattım ve onu da yatağın ucuna fırlattım.

Kendimi oldukça kirli hissediyordum ve banyoya geçip kapıyı kilitledim. Suyu açıp ısınmasını beklerken üzerimdekileri çıkarıp sepetin üstüne koydum. Suyun altına girip göz yaşlarımı artık tamamen savunmasızca serbest bırakmıştım...

🎎

Hikayeyi yazarken ben üzülüyorum ya çok zor şeyler yaşıyor Feray'ımız.

Sizi sormalı, siz nasılsınızzz 🥹

Umarım beğenirsiniz 😚

Son Nefes'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin