8

101 8 0
                                    

Banyo kapısının zorlanması ile gözlerimi açtım. Etrafa anlamaz şekilde baktım, duşa kabinin içinde uyuya kalmışım. Hemen suyu kapatıp havluyu vücuduma sardım. Kapının kilidini açıp bir iki adım geri durdum. Didem endişeli bakışlarla bana bakmıştı.

"Feray! Ne haltlar yiyorsun?"

"Kötü şeyler düşünme. Uyumuşum."

"Uyumuş musun?"

"Evet nasıl oldu bilmiyorum."

"Neyse iyisin ya sorun yok. Bugün hiçbir sorun olmadı bu arada, bir iki kere gördüm sadece onu yüzü asık ve gergin duruyordu."

"Alçak herif."

Havluyla banyodan çıkıp dolabın içinden pijamalarımı aldım. Tekrar banyo da giyinerek saçlarımı kuruttum ve bakım yapmayla uğraşmadan yatağımın içine girdim. Meraktan telefonu açtığımda bir sürü mesaj, arama gelmişti ve hepsi Altay'a aitti. Mesajları açıp okumaya başladım.

Altay: Telefonlarımı açar mısın?

Altay: Canım?

Altay: Çözebiliriz biliyorsun.

Altay: Korkuyorum, iyi misin?

Altay: Telefonunu neden kapattın? Yoksa şarjın mı bitti?

Altay: Neredesin?

Altay: Umuyorum ki yurttasın.

Altay: Bebeğim.

Altay: Ben de sinirleniyorum ve endişeleniyorum.

Altay: Bak özür dilerim tamam mı? En başından beri sende ilgimi çeken şeyler vardı neden bilmiyorum. O yüzden hocan olduğumu ve dersine gireceğimi söylemek istemedim. Benden uzaklaşır ve benimle konuşmazdın. Ben ise seninle konuşmak ve seni daha da iyi tanımak istiyordum. Bencilce bir düşünce olmuş şu an farkındayım ama yine olsa yine sana söylemezdim. Çünkü seni seviyorum ve seni en başından kaybetmek istemezdim. Şu an seni kaybetmedim biliyorum. Beni affedeceksin ve tekrar sevgili olacağız. Kimse duymayacak ve bilmeyecek. Biz de mutlu olacağız.

Altay: Yani beni affedene kadar seni bekleyeceğim.

Altay: Seni seviyorum bebeğim.

Altay: Senden vazgeçmeye niyetim yok.

Altay: Bana tekrar geldiğinde kollarımı açmış seni kollarımın arasına bekliyor olacağım.

Altay: O yüzden geri gelmekten korkma.

Tüm mesajlarını şok içinde okumuştum. Hala ona geri geleceğimden fazlasıyla emindi. Bu beni biraz ürpertmişti. Mesajlar da takıntılı gibi davranıyordu. Mesajlara cevap vermeden telefonu komodinin üstüne koydum. Tavana bakarak tüm her şeyi en başından düşünmeye başladım. Çünkü her şey o kadar hızlı gelişmişti ki olayları tam anlamıyla düşünecek vaktim olmadı. Öfke, ihanet, hüzün ve daha pek çok duygum karışmıştı. Hepsini toparlamak gerekiyordu.

Yaz ayının başında uygulamadan biriyle tanıştım. Sürekli buluşup konuştuk ve dahası seviştik. 3 ayımızı beraber geçirdik. Arkadaş değildik. Birbirimiz ile takılmıyorduk. Sevgili miydik? Sevgiliymişiz fakat benim haberim yokmuş. Çıkma teklifi beklemesem de sevgili olduğumuzu herhangi bir şekilde belirtmeliydi. Sonrasında hocam olduğunu öğrendim. Şimdi ise ondan ayrıldım ve o benden ayrılmıyor. Her şeyin mutlu ilerlemisini beklerken tek bir sır ile her şey altüst oluyor. Tüm bunları düşününce gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Her seferinde ağlamak ve bağıra bağıra içimi ona bu şekilde dökmek istiyordum.

Son Nefes'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin