24

45 3 0
                                    

Yolu neredeyse yarılamıştık. Çok uzak değilmiş zaten bir buçuk saat sürermiş. Yarım saate orada olurduk herhalde. Alışveriş yaptığımız için biraz gecikmiştik ama kovalayan yoktu sonuçta.

Yolculuk sessiz sürmüştü. Arada bir elimi öpüyordu, sanki çok yoruluyormuşum gibi ayağımı ona uzatıyordum falan güzel bir yolculuktu benim için. Bacaklarına uzanıp biraz masaj yapmaya çalıştım. O da vitesteki elini saçlarıma götürüp saçlarımı okşadı.

"Sağ ol bebeğim."

Başımı bacaklarına koydum. Uyuyabileceğimi hiç düşünmeden yapmıştım bunu fakat uyumuşum. Altay beni uyandırdığında araba durmuştu. Gözlerimi kısarak etrafa bakındım. Diklenip etrafa bakmaya devam ettim.

"Geldik mi?"

"Geldik."

Geriye doğru esneyerek sırtımı kütlettim. Yan yatmaktan vücudum ağrımıştı. Arabadan inerek kapıyı kapattım. Burası çok güzeldi. Hatta tek anlamıyla muhteşemdi. Karadeniz gibiydi. Her yer yemyeşildi. Ağaçlar boy boy, rengarenk çiçekler sıra sıraydı. Etrafa dönerek baktığımda başka ev görememiştim.

"Altay?"

Bagajın oradan başını eğerek bana baktı. "Canım?" Öyle içten canım demişti ki... Sesinin güzelliği damarlarımdan akıp gitmiş gibiydi. Gözlerimi kırpıştırarak yüzüne bakmaya devam ettim. Ben ne diyecektim ki?

"Ne diyecektin güzelim?"

"Unut- Ha! Burada neden başka ev yok?"

"Bu evi ben yaptırdım."

"Ne?"

Her zamanki gibi nabız arttıran gülüşü ile yanıma geldi. Ellerini belime koyup beni kendine çekti. Bir sağa bir sola hafif hafif salladı. Bende ellerimi boynuna doladım.

"İkimiz için yaptırdım. Hep söylerdin, ağaçlarla çevrili çiçeklerin bol olduğu müstakil bir orman evi. Bahçesinde havuz da var, istediğin gibi yuvarlak."

Gözlerim dolmuştu, hiçbir detayı unutmamıştı. Ne kadara mâl olmuştur bilmiyorum ama o kadar güzeldi ki... Hayallerimin de ötesindeydi. Bahçe kapısından içeri girdik. Bahçe kapısından başlayıp evin kapısına kadar giden yol taşlarla döşenmişti.

Büyük camlar, taş duvarlar, sarmaşıklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Büyük camlar, taş duvarlar, sarmaşıklar... Mükemmeldi ya...

(Altay)

Gözlerinin içi parlıyordu. Tüm yıldızlar gözlerinin içine toplanmış gibiydi. Her seferinde aşık oluyordum ben bu kıza, çok güzeldi çok özeldi. Benimdi...

Onu beklemediği bir anda kucağıma aldım. Ufak bir çığlık kaçmıştı o güzel dudakları arasından.

"Düşürür müyüm ben seni güzelim?"

"Bilemedim şimdi."

"Bayılıyorsun benimle uğraşmaya." Gülerek kafasını salladı. Kapıya geldiğimiz de Feray'ı indirmeden cebimden anahtarı çıkarttım. Kapı açılınca temiz bir hava karşıladı bizi.

Son Nefes'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin