14.Bölüm: "Ruhun Sızısı, Acının İzi."

700 35 9
                                    

Merhabalar, fıstıklar. Nasılsınız?

Ben çok iyiyim çünkü bu bölümüde sizinle kavuşturdum. Umarım beğenirsiniz.

Ve yine sizi bekletmek istemediğimden bölüme hemen şimdi geçebilirsiniz.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim.

Şarkı: Dove Cameron- Lethal Woman, Gripin- Nasılım Biliyor Musun?

"Sanki yüreğim boş bir kafes..."

🌩️

14.Bölüm: "Ruhun Sızısı, Acının İzi."

Böylesine çirkin, böylesine pislikleşmiş ve böylesine kötülüğün artık normal görüldüğü bir dünya da, birisine güvenmek cesaret isterdi. Birinin elini tutup, sorgusuzca güvenmek cesaret isterdi. Kendine bile güveni olmayanların sorgusuz sualsiz birine güvenmesi aptalık değil de neydi değil mi?

Hayır. Çünkü bu direkt aptallıktı. Kimse bunu düşünüp zaman ayırmaya yeltenmezdi bile.

Hayır güven ihtiyaçtı.

Birine güvenmek ihtiyaçtı. Aptallık değil, cesaret değil, ihtiyaçtı. Çünkü bu hayatta sırtımızı birilerine ya da birine yaslamak hakkımızdı. Kimisi bir insana kimisi hobisine. Bazen hobiler bile, güvenini kırabilirdi insanın.

Sevdiğin insanların ve yapmayı sevdiğin şeylerin bile güvenini kırdığı bu dünya da güven, ihtiyaçtı. Sorgusuz sualsiz birine güvenmek istiyordum bu dünya da.

Güvendiğimiz insan dünyadan göçüp gitse bile yine ona sığınabileceğimi bilecek kadar güvenmek istiyordum.

Sırtımı sorgusuz sualsiz yaslayabileceğim insanlar vardı.

Ailem diyordum o insanlara.

Lisede sanki çektiğim cezanın sonunda ki ödüldü onlar. Bir kadın bazen ne kadar bizim düşmanımız olsa da en çok onlar bizim dostumuz oluyordu. Çünkü, çoğunlukla aynı acıları paylaşıyorduk. Aynı haksızlığı yaşayabiliyorduk. Bazen aynı haklılığı.

O yüzden bu zamana kadar hep kadınlara daha çok sempati besleyip aynı zamanda da güvenmiştim. Hep kadınlara sırtımı yaslamaya çalışmıştım.

Hiç bir zaman erkek çevrem olmamıştı. O pislikten sonra travma kalmıştı ruhumda. Bazen bir erkek bile beni ürkütse de erkeklere karşı güçlü olmam gerektiğini fark etmiştim zamanla. Bunu yenebileceğimi fark ettim. Çünkü bende hiç bir suç yoktu. Sadece saf ve temizdim. Beni kirlettiler. O bu yaptığından utanç duymalıydı. 

Ama onda utanç denilen bir duygu yoktu.

Umarım zaman onda utanç denen duyguyu öğretmiştir. Pek sanmıyordum ama.

Onun acı çektiğini bilmek istiyordum çünkü bana çektirdiklerinden sonra bu dünya da cenneti yaşasın istemezdim.

Güvensizdim çünkü o şerefsiz yüzünden. Babam dışında hiçbir erkeğe güvenmeme sebebim o şerefsizdi. Biliyordum. Bir kişiden dolayı başka birine ön yargı ile yaklaşmamam gerektiğini biliyordum. Fakat elimde de değildi bu. Ne zaman bir erkek ile tanışmaya çalışsam midem bulanıyor, strese giriyordum.

Bu kişiden kaynaklı değildi. Bastıramadığım duygularımdan, aşamadığım olaylardan kaynaklıydı. Biliyordum.

Hâlâ iyiliğin peşinden giden adamların olduğunu biliyordum. Dünya onlar için dönüyordu.

DİKENLİ OYUNLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin