17.Bölüm: "Geleceğin Ağıtı ve Yakarışları."

574 33 0
                                    

Merhabalar, biz geldik. Nasılsınız?

Öncellikle keyfili okumalar diliyor, oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

David Kushner- Daylight
Duman- Kolay Değildir
Emre Aydın- Akşamlarda Parmak İzlerin

"Zeze : acılarım kaç gün sürecek Portuga ?
Portuga : en fazla 40 gün.

Zeze : 40 gün sonra geçecek mi?
Portuga : hayır , alışacaksın."

🌩️

17.Bölüm: "Geleceğin Ağıtı ve Yakarışları."

Oyun veya oyunlar.

Bir oyun kuruluyordu. Ya da oyun oynanıyordu. Anlayamıyordum ama etrafımda bir şeyler dönüyordu. Bunu hissediyordum. Tam olarak ne olduğunu tam olarak kestiremiyordum. Ben, bu ne olduğunu kestiremediğim olaya istemsizce dahil oluyordum. İstemsizce dahil olmak zorunda kalıyordum.

Kim bunu yapıyor neden yapıyor bilmiyordum. Bilerek mi yapıyorlardı yoksa ben mi yanlışlıkla olaylara dahil oluyordum bilmiyordum ama kim olursa olsunlar, neden yapıyor olursa olsunlar onların sonu olacağımdan habersizdiler. Bugün bir kere daha bir yemin ettim.

Bugün kesinlikle onların işini bitirmeden ölmeyeceğime de yemin etmiştim. Şu an içime akan her damlanın hesabını misliyle ödetecektim. Çünkü artık kendime olan bencilliğime son verecektim. Etrafımı düşünmekten bana sıra gelmiyordu ki.

Kendimi hep ikinci planda tutmuş çevrem nasıl mutlu olur diye düşünürdüm hep. Kendi acımı bile unutmaya çalışacak kadar hep bunu düşünürdüm. Her zaman fedakarlık yapan bendim. Kendime değil, hep bir başkasına. Sevdiklerime.

Belki de bu yüzden, sevilmeye layık görülmedim.

Belki de bu yüzden, hep yalnız kaldım.

Belki de bu yüzden, ihanete uğrayıp durdum.

Belki de bu yüzden, beni mutlu edilmeye layık biri olarak görmediler.

Belki de bu yüzden, mutsuz olduğumda çabalanan biri olmadım.

Belki de bu yüzden, hep mutsuz edildim.

Çok sevdiğimi gösterdiğimden.

Mutsuz edildim, duyulmadım, çabalanacak biri olmadım, ihanete uğradım, fahişe ve bedenini kullanan bir ucube oldum.

Oysa bedenimi kullanmadım, bedenim kullanıldı. Oysa bedenimden nefret ediyordum, bir o kadar da ruhumdan.

Kuş gibi özgür olduğumu sandığım anlarda bile kendi bedenim tarafından tutsaktım ben.

Ne olurdu ki her şeye tozpembe bakmasaydım. Bu kadar merhamet ve sevgi barındırmasaydım.

Bu dünya da sevgi beklemeseydim.

Gördüklerim mi ağırdı yaşadıklarım mı? Gerçekten katlanamıyorum artık.

Görülen, bazen iyileşmeye yönelik bir cevap verebilirdi. Fakat bizzat yaşadığında, atlatması son nefesini verene kadar sürebilirdi. Bu yaşadığın seni delirtebilirdi. Ve hayatını senden çalabilirdi de.

Bana bunu neden yapıyorlar?

Her zaman bunu düşünürüm. Nedenini, sebebini, ama cevabı bende yoktu. Cevap vardı, ben sağır olmayı istedim.

DİKENLİ OYUNLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin