İYİ OKUMALAR
tüm gece uyumamıştım, saatlerce özgür'ü izlemiştim. ağrıları yüzünden tüm gece huzursuz bir şekilde uyuyordu. güneş doğduğunda huysuzca başını yastığa gömmüştü. onun bu hali bile öyle güzeldi ki
gözlerini araladığında uyku sersemi bir şekilde gülümsedi. "kızıl'ım" sırtüstü yatarak beni kendine çektiğinde yaralarına dikkat ederek kollarımı beline doladım. eli saçlarıma gitti, hala kestirmemiştik. beni rahatsız etsede bunu onlara söylerek üzmek istemiyordum.
"çok güzelsin biliyorsun demi" kızıl lanetli saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı. sanki tüm lanetim gitti. "yine mi uyumadın" özgür her zaman suçlamadan, anladığını belli eden bir tonda konuşurdu bu da beni rahatlatır çok kötü bir şey yapsam bile bir çocuğun küçük hatası gibi hissettirirdi. başımı salladığımda yaralı eli yanağıma dokundu. başımı kaldırıp ona bakmamı sağladığında gözlerinde hüzün vardı
"bugün çok daha güzel olacak ama önce" eli nazikçe saçlarıma gitti "saçlarını düzeltelim, lanetini temizleyelim meleğim"
hiç konuşmadanda anlaşabilen çiftler gibiydik. yavaşça doğrulduğumda o da kalktı. birlikte odasında ki banyoya gittik. lavabonun önünde durduğumuzda aynada ki yansımama baktım. ruhu çekilmiş beyaz yüzü tamamen hayalete dönmüş bir kız gördüm.
görüntü beni öyle çok rahatsız etti ki tırnaklarımı canımı yakmak istercesine koluma bastırdım. Özgür elinde ki makası bırakıp koluma bastırdığımda elimi tuttu. beni etrafımda döndürerek ona bakmamı sağladığında artık yansımamı görmüyordum.
"şimdi sana çok güzel bir saç yapacağım" hafif güldüğünde gülümsemesi bana da bulaşmış gibi gülümsedim. Özgür makası nazikçe saçlarıma değdirdiğinde gözlerim istemsizce dolmuştu. görmemesi için gelen gözyaşlarımı geri göndermeye çalıştım ama olmuyordu. Özgür arkamda olsa bile gözümden akan yaşları görmüş olacak ki boynuma ufak bir öpücük bıraktı
"tekrar uzayacaklar, eskisi gibi beline kadar gelecekler" hiçbir şey söylemedim sadece ona güvenmek istedim. dakikalarca saçlarımı kesti en sonunda hepsi omzumun üstünde kesildiğinde beni kaldırıp tezgaha oturttu "bu kadar düz olmadı sanki" bilmem der gibi omuz silktiğimde yüzüme gelen saçlarımı çeneme kadar kısalttı.
birkaç adım uzaklaşıp eserine bakan sanatçı gibi bana baktığında dudaklarımdan küçük bir kıkırtı çıktı. "harika oldu, bakmak ister misin" başımı hayır anlamında salladım. ona güveniyordum. şuan kendimi görmek istemiyordum.
beni yavaşça yere indirdiğinde yerlere ve lavabo kenarına düşmüş saçlara baktım. "lanetin artık kalktı prenses" ona baktığımda nazikçe dudağımdan öptü. "tüm kötülükler bitti, bak yerde hepsi" tekrar küçük bir öpücük bıraktığında gülümsedim.
yerde ki ve lavaboda ki saçları toplayıp çöpe attığında odadan çıktık. "yamaç abin günlerdir uyumadı güzelim" gözlerim dolmak üzereydi, ellerimi istemsizce yumruk yaptım. "hadi yanına git, kahvaltıya kadar dinlenin biraz" yanağıma ufak bir öpücük bıraktı "sen ona iyi geleceksin"
birilerine iyi gelmek, üzdüğüm insanlara iyi gelmek
odadan çıkıp yamaç abimin odasına gittiğimde yatak boştu, günlerdir hiç bozulmadığı o kadar belliydi ki, abimin dolabından yedek yastık çıkardım, yamaç abim her zaman tek yastıkla uyurdu. aslında içimizde en robot olan oydu
yastığı yatağa atıp çalışma odasına gittiğimde abimin masasına oturmuş önünde ki dosyalara baktığını gördüm. odaya tamamen girdiğimde bakışları beni buldu. yüzünde ki düz ifade kocaman bir gülümsemeye dönüştü. "meleğim gel" sandalyesini biraz geri ittiğinde yanına gidip küçük bir çocuk gibi parmağını tuttum. hafif çekiştirdiğimde ne yaptığımı anlamasa da kalktı.
birlikte odadan çıkıp onun odasına gittiğimizde gülerek yatağı gösterdim. "hmm sanırım kızıl prenses benimle uyumak istiyor" gülerek başımı salladığımda birlikte yatağa yattık. aldığım ikinci yastığa sarılıp başımı abimin göğsüne yasladım. abim kısalttığımız saçlarımı okşarken ona baktım. "beğendin mi" hızlıca başını salladığında içimde ki çocuk mutlu olmuştu
ne halde olursam olayın beni sevecekler dedim içimden "çok güzel olmuş, anneme benzemişsin" hafif kıkırdadım. haklıydı sanırım hiç böyle düşünmemiştim
"biraz uyusan olur mu? hem çok çalışmak iyi değil" gülümseyerek yanağımdan öptü "öyle mi diyorsunuz küçük hanım" başımı salladığımda gülerek gözlerini kapattı. "ama yalnız olmaz" ezberlemiş gibi elleri gözlerime ulaştı, gözlerimi kapatmamı sağladığında hafif güldüm. uyumayacaktım, bu güzel anların kabuslarımla bölünmesini istemiyordum
direnebildiğim kadar direnecektim
dakika içinde abimin nefes sesleri düzene girdiğinde gözlerimi açtım. bana sokulmuş uyuyordu, elim yumuşak kahverengi saçlarına gitti. herkesin içinde bir çocuk vardı, ve hepsinde küçükte olsa bir yara vardı.
ben kendi yaralarına çare olamamış biriydim, ama ailemin yaralarını sarabilirdim. onları mutlu edebilirdim.
SON
Nasıldı?
Eğlenceli bölümlere geldik yine ve benim fikirler bitti, eğlence yazamıyorum yaaa
en sevdiğiniz sahne?
#Finaleson1
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl [Tamamlandı]
Teen FictionNe zaman başlamıştı her şey? doğduğumda öz ailemden koparılmamla mi yoksa aynı evi paylaştığım adamın baba değil bir canavar olduğunu anlamam mı? Peki ne zaman yaşamaya, nefes almaya başladım... evet evet o gelince, hayatım onunla güzelleşti ama onu...