#9

366 37 3
                                    


Sabah aşağıdan gelen gürültülerle uyandım başta yerimde donup kalsam da sonradan apar topar yatağımdan kalkıp yatağımı hızlıca toparladıktan sonra aşağıya indim.

"Bir delinin lafına inanıp kızımı sorgulamaya çalışmanız ne kadar doğru?" Robert polis memuruna bağırırken,Polis memuru onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Gözlerimi kısarak polis memuruna odaklandım,Çok tanıdık bir sıması vardı...Bu Shawn'dı onu görmemle kısılmış gözlerim büyüdü vücudum soğuk soğuk terlemeye başladı.

"Hayatım lütfen sakinleş" Hazel'ın endişeli sesiyle Robert güldü,sinirden güldüğü çok belliydi.

"Aşkım,Lütfen...beni anladığını biliyorum O kadın deli ve kızımızı boş yere stres altına sokmalarına bizi suçlu göstermelerine izin vermek istemiyorum" Hazel Robert'a yaklaştı ve ellerini yanaklarına koydu.

"Seni çok iyi anlıyorum ama lütfen polislerde işlerini yapacaklar...İzin vermelisin,lütfen" Robert derin bir nefes verdi ve başını olduğum yere doğru çevirince beni gördü.

Derin bir nefes verip şakaklarını ovduktan sonra beni yanına çağırdı,Yavaş adımlarla merdivenlerden inerken gözlerim bana kilitlenmiş Shawn'daydı.

Genç adam bana duygusuzluk içinde bakarken bende ona o şekilde karşılık veriyordum,Robert'ın yanına geldiğimde gözlerini benden aniden kaçırdı.

Boğazını temizledi ve elindeki çantayı başka bir eline aldı,İçindekileri merak ederken tekrardan bana baktı.

"Küçük hanım,Sizinle konuşmamızda bir sıkıntı var mıdır acaba?" Sorusuyla kafamı Robert'a doğru kaldırdığımda kaşları çatık bir şekilde onayladı.

"Evet" diyerekten kısa bir cevap verdim,Elini merdivenlere doğru uzattı ve Hazel'a döndü.

"Konuşabileceğimiz bir yer var mı,Baş başa"

"Tabii misafir odamızda konuşabilirsiniz" Shawn başıyla onayladı ve Hazel'in eşliğiyle misafir odasına girdik.

Hazel bize ikramlık ve Ihlamur getirdikten sonra kapıyı kapatıp çıktı,Koltuklara karşılıklı oturmuştuk ve soğuk soğuk terliyordum,kendimi kontrol edemeyecekmiş gibi hissediyordum.

"Senin yaşlarındaki bir genç kız için bunlar zor ama katlanmak zorundasın..." diyip alaycı bir şekilde gülümsedi,kötü niyetle söylemediğini bildiğimden bir şey demedim zaten konuşamayacak kadar gergindim.

"Pekala,Bize o gününü anlat..."

"Sabah uyandım,Hazel bana Lucy ile alışverişe çıkacaklarını söyledi o yüzden Maddy ile öğleni birlikte geçirdik sonra ise Lucy öğleden sonra gelip onu aldı,Onlar gittikten sonra yemek yedik Hazel ve Robert film izlerken ise bende mutfağı toparladım ve uyudum" dedikten sonra derin bir nefes verdim.

Profesyonel yalancılığa başlamışken nefes alışverişim kontrol dışına çıkmıştı,Shawn bu halimi görmüş olmalı ki bir kaşına havaya kaldırıp baktı.

"Bir sorun mu var?" Sorusuyla dona kalsam da hemen toparlayıp,her kızın ortak yalanını ortaya attım.

"Regl dönemindeyim de karnım ağrıyor o yüzden" Shawn bu cevabı anlayışla karşılamış ve Ihlamur dolu bardağı önüme iteklemişti.

"İç o zaman,iyi gelir" Hafifçe gülümseyip elime bardağı aldım ve yavaş yavaş içmeye başlamıştım,Bir yandan da onu izliyordum.

"Bana inanacağınızı bilseydim susmazdım" diye geçirdim içimden ve bardağımı bir kenara bıraktım.

"Kendini iyi hissetmiyorsan seni pek zorlamayacağım...Maddy sana evden kaçmaktan hiç bahsetti mi?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır,Belki de beni ailevi sorunlarını anlatacak kadar iyi tanımıyordu?" Başını olumlu anlamda salladı ve bakışlarını baskıcı bir halde tutmaya başladı.

"Belki de? Telefonunu evde bıraktığı için nereye gittiğini bulamıyoruz ama telefonun içinde önemli ipuçlar var,merak ediyor musun" Soruyla dumura uğramış gibiydim ne demeliydim,evet desem mi yoksa hayır desem mi daha çok dikkat çekerdim.

"Maddy'nin ilgi alanları biraz karanlıkmış" Konuşmayacağımı anlayınca ortaya bir laf atmıştı,Elime ıhlamur fıncanımı aldım ve gerginlikten buz tutmuş ellerimi ısıtmaya çalışırken devam etmesini istermişcesine ona baktım.

"Şeytana,satanizme ve seri katil karakterlerine ilgi duyuyormuş sana da bahsetti mi?" Kafamı olumsuz anlamda salladığımda bakışlarını daha da sertleştirdi.

"Creepypastaları sana anlattı mı?" Demesiyle dilimle dudaklarımı yaladım,Vücudum susamıştı ıhlamurumdan bir yudum alıp kafamı salladım.

"Peki ona ne dedin?"

"Ona bunların gerçek olamayacağını anlattım" İlgiyle yüzüme bakarken birden kaşlarını çattı ve kafasını anlarmışçasına salladı,Aniden ayağa kalkıp elini uzattı.

"Güzel sohbetimiz için teşekkürler küçük hanım,İzniniz olursa ailenizle de konuşmak isterim" dedi,Ellerimle elleri buluşunca ellerimin yandığını hissettim.

Sonra bir şey dememi beklemeden aceleyle ayrıldı,O gittikten sonra koltuğuma gömüldüm,Tanrım benim bundan kurtulmam için yardım et diye dua etmekten başka elimden hiç bir şey gelmiyordu.

                                 ***

Loş ışığın birden parlamasıyla orta yaşlarında olan kadının gözleri kamaştı ve gözlerini yumdu,Beyni gözlerinin ışığa uyacağını anlayınca göz kapakları yavaşça açıldı ve karşısındaki aynaya baktı,İçerisini göremiyordu ama bu onun umrunda değildi kendi doğrularını anlatmaya gelmişti.

"Merhaba Mary,Bize söyleyeceklerin varmış diye duydum" Mary zihnini gelen tanıdık ses için zorladı ve sesin sahibinin eski komşusu Zack olduğunu anımsadı.

Bu adamı pek sevmezdi kendisi egolu pisliğin tekiydi ama sokak hayvanlarına hep çok iyi davranır kasabanın barınağına sıkça bağış yapardı,Her ne kadar pisliğin teki olsa da bu yanını hep takdir etmiş ve sevmişti.

"Maddy ve o kızı,Maddy kaybolmadan iki üç gün önce ormana girerken ve çıkarken gördüm...Kaybolduğu günde Maddy'i gördüm ormana doğru yürüyordu yanında biri daha vardı ama tarif edemem çok karanlıktı" Mary bu kızı tanımıyordu ama Maddy ve ailesine yardım etmek istemişti.

"Bak Mary,Çocukları bilirsin yasaklanan şeyleri yapmayı severler ve ormanlara girmeleri de yasak,Belki bunu bir cesaretlendirme ile yaptılar? Cinayetle bağdaştırmak saçma" Mary sessizliğin ardından koca bir kahkaha patlattı ve yumruk yaptığı elleriyle masaya vurdu.

"Onu o kız öldürmedi tabikide,Slenderman yaptı" Mary'nin gözleri acımasız bir öfkeyle doldu ve kendi kendine mırıldandı.

"Tıpkı kocamı öldürdüğü gibi..." Kadının yanaklarından sıcak gözyaşları akarken,Zack elleriyle şakaklarını ovdu ve sıkıntılı bir nefes verdi.

Mikrofonun bağlantısını kesti ve öğle yemeği olan McDonaldstan koca bir ısırık alıp yemeye başladı.

"Onu almamız saçmalıktı Steve,Baksana tamamiyle delirmiş" Steve amirinin sözleriyle hızlıca kafa salladı ve kahverengi gözleriyle kadını süzdü,Amiri haklıydı kadın deli gibi duruyordu ve ürkütücüydü.

"Onu salın,Bir deliyle işimiz yok bakalım Shawn neler bulmuş..." der demez Steve hareketlenip Mary'yi salmaya gitti.

Zack ne yapacaklarını şaşırmış bir haldeydi ve uzun zamandır yemek yememişti,Kendini hamburger menüsüme verirken düşünceleri büyüyordu.

Tek umudu Shawn'du ve ondan da çok ümitliydi,Küçük kasabalarında on yıl sonra ilk defa biri uzun soluklu kayboluyordu ve bunun da yeni taşınan bir aile olması dikkat çekiciydi.

Ayrıca bu vaka çözülmezse kasaba sakinlerinin birbirine olan güvensizliği daha çok artacaktı her saniye kaos ortamı büyüyordu,Bu kadar sorumluluk onları çok yormuştu.

Zack bunları düşünürken beklediği gibi Shawn geldi ve genç adamın aklında çılgınca bir fikir bile vardı.

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin