#20

329 36 19
                                    


Max'in gidişiyle kendimi hızlıca binanın dışında olan tuvalete attım,Soğuk tüm vücudumu sertçe uyarmıştı neyse ki tuvalet oldukça sıcaktı ve oturulması için bir puf bile konulmuştu.

Puf'un kalorifer kenarında olması çok daha büyük bir şanstı oraya oturup kendimi ısıtırken düşüncelere daldım.

Demek Max'te biliyordu slenderman'i annesi de haklıydı sanıldığı gibi deli değildi bir yandan annesinin deli sanılmasına izin vermesi acımasızca gelse de bir yandan çok haklıydı annesini korumaya çalışıyordu,Annesinin böyle koruyabilirdi herkes deli diyip geçecekti kimse üzerine düşmezdi Slenderman'in de bu dedikodular dikkatini çekmezdi böylelikle kimse tehlikeye de girmezdi.

Max'in pis işlerde çalışması,seri katilleri bilmesi ve en önemlisi babasının katilini de bilmesi benim için beklenmedikti.

Derin bir nefes verip yerimden söylediğim gibi kalkıp tuvalete girdim,Tuvaletten çıktığımda elimi yıkamak için lavaboya doğru ilerlediğimde kapı sertçe açıldı sesle yerimden sıçrayıp kapıya doğru döndüm.

"Oha" dudaklarımdan dökülen istemsiz tepkiyle kaşları çatıldı,Gözleri etrafı tararken donup kalmıştım en sonunda gözleri bende donup kaldı içeri doğru adım atıp kapıyı ardından kapattı.

Bakışlarıyla sanki ne yaptığımın farkındaydı görmüş müydü acaba,Bunu şimdi anlayacaktım ama yine de elimden geldiğince küstah olmalı ve safa yatmalıydım sanki hep buradaymışım gibi davranmam gerekiyordu.

Kaşlarımı hafifçe çatıp cesurca ona bakmaya çalışsam da kalbim deli gibi atıyordu.

"Burası kızlar tuvaleti farkındaysan,Öylece içeri giremezsin?" dedim sesimin titrememesine özen göstererek,Yüzünde alaycı bir ifadeyle içeri girip kapıyı kilitledi.

"Şimdi bittim ben" diye düşünmeden edemedi.,Nefes almak ciğerlerimi yakıyordu şimdi beni boğup öldürecekmiş hissiyatı korkumu katlıyordu,Yavaş adımlarla ilerleyip tam ardımda durdu aynadan arkamdaki yansımasını görebiliyordum.

"S-Sana burası kızlar tuvaleti dedim,ç-çık biri görürse yanlış anlar" Sözlerimi dikkate almayıp daha da yaklaştı,ellerini lavabonun kenarlarına koydu hem çok yakın duruyorduk hem de kaçmamı engelliyordu.

"Kimse gelemez" Kelimelerini öyle korkunç bir tonda vurgulamıştı ki tüylerim diken diken olmuştu.

"Yapma" diye fısıldadım,Ses tonumdaki yalvarır tonla daha da yakınlaştı,Yüzünde şeytani bir ifade belirdi.

"Neyi yapmayacakmışım?" Sesi kulaklarımda yankılanırken sertçe yutkundum,Kendimi düşmemek için lavabonun mermerlerine daha da bastırdım kulağıma doğru eğilmesiyle daha da gerildim.

"Buraya geleli bir saat oldu ve sen sadece yanımda 10 dakika durdun,Geri kalan dakikalara ne oldu Grace?" dedi sakin bir ses tonuyla,Fırtına öncesi sessizlik gibiydi.

"T-Tuvaleti bulamadım" aklıma gelen ilk bahaneyi söylememle kulaklarımda hafif bir kıkırdama sesi yankılandı.

"50 dakikadır tuvaleti mi arıyordun yani? Benden bunu inanmamı bekleme" Kulağıma doğru bağırmasıyla yerimden sıçradım,Ciğerlerim havayı kabul etmek istemiyormuş gibiydi aldığım her nefes zehir gibi geliyordu genzim yanıyordu.

Sessiz durmaktan başka çarem yoktu,Ne diyecektim ki? "Hey Masky sen orada beni beklerken bende kasabadaki biriyle konuşuyordum" falan mı? Hem Max'in de başı derde girerdi yok bunu istemiyordum.

"Yürü eve gidiyoruz" diyip kendini bir anda geriye doğru itti,Yüzüne bakmaya bile cesaretim olmadığından başım eğik bir şekilde kapıya doğru ilerledim.

Elimi kapıya doğru uzattığımda elimin üstünde eli belirdi,kapıyı bir hışımla açtı ki parmaklarımın kırılacağını sandım.

Yüzüme ve vücuduma çarpan soğuk havayla titredim ama yine de yürümeye başladım,Omzumun üstünden ona baktım arkamda yürüyordu elleri cebinde yürüyordu düşünceli bir ruh hali vardı.

"Lanet olası,senden nefret ediyorum kaba ve bencil mahlukat" diye mırıldanıp önüme döndüm,bir kaç adım sonra omzumun üstünde bir ağırlık ve sıcaklık hissettim,Omzumun üstüne ceketini bırakırken hafifçe omzumdan tuttu bu duraksamama neden oldu.

"Ne mırıldandığına dikkat et" diyip ilerlemem için hafifçe itti şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım,Nasıl duymuştu ya?

Hem tuhaf,mesafeli,kabaydı hem de beni soğuktan koruyacak kadar iyiydi ya da hastalanmamı ve benimle uğraşmayı istemiyordu kim bilebilirdi ki?

Arabanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp oturduğumdan emin olduktan sonra sürücü koltuğuna geçti ve sürmeye başladı,Hızlı bir şekilde sürdüğü için eve kısa bir sürede ulaştık.

Eve girince tüylerim diken diken oldu kendimi yine kapana kısılmış hissettim,Burası hep nefesimi daraltıcaktı beni alıkoyacaktı.

"Beni sınırlarımı aşmaya zorluyorsun..." Arkamdan gelen mayhoş sesle ardımı döndüm,Yerinde hafifçe sallanıyordu yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı aklıma gelen ilk soruyla kaşlarım çatıldı.

"Sarhoş musun sen?" Cevap vermeyince endişeyle yüzümü buruşturdum.

"Tanrım...Bir de araba kullandın,nasıl kaza yapmadan gelebildik?" Sorumla yüzüne sinirli bir ifade takındı,Yavaşça yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi neredeyse yok etti,Gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Burada sinirlenmesi gereken benim...kiminleydin?" Ses tonunun yumuşak olması beni daha da germişti bakışları düşünceliydi,O an kafasının içinde olmayı düşüncelerine dokunmayı çok istedim ne düşünüyorsun Masky,Kafanın içinden neler geçiyor?

"Masky ben..."

"Gevelemeden cevap ver,Neredeydin sana sakince soruyorum...Kiminleydin de onu korumak için bu kadar geveliyorsun?" Ses tonu daha da sakinleşti,Göz bebekleri ses tonundan belli etmese de öfkeyle büyümüştü kendi yansımamı görebiliyordum.

"Seni tanımadığımı mı sanıyorsun,Seni senden daha iyi tanıyorum...3 aydır benimlesin ve ben senin her yüz ifadeni ezberledim,hangi anlarda gerginsin,kızıyorsun,korkuyorsun ya da üzülüyorsun ezberledim Grace şu anda deli gibi gerginsin...Gözlerinden anlıyorum" demesiyle ağlayacak raddeye geldiğimi hissetmiştim,Gözlerimden sıcak yaşlar akmaya başladığında gözlerimi yumdum.

Ellerim istemsizce yüzümü kapadım,Her şey üst üste geliyordu bundan nefret ediyordum sadece eski yaşamımı istiyordum bu saçmalıklardan kesinlikle bıkmıştım.

Ayaklarım artık beni taşıyamayacak bir raddeye geldiğinde kendimi bıraktım,Kendimi bırakmamla birinin beni tutması bir oldu ellerimi yüzümden çektiğimde onunla göz göze geldim.

"Bırak beni,yetmedi mi artık?" Kucağında çırpınsam da fayda etmiyordu,önüne odaklanmıştı beni odama götürüp yatağıma yatırana kadar bırakmadı,üstümü örtmek için üstüme eğildiğimde duraksadı.

"Bana ihanet etmediğine inanmak istiyorum..." diye mırıldandığını duyduğumda yüzüm şaşkınlıkla dona kaldım sonra ise kelimeler ağzımdan öylece çıkıverdi.

"Sana ihanet etmedim" diye fısıldadım yüz ifadesinden bir şey okunmasa da içinde bir yerlerde gülümsediğini hissettim,rahatladığını hissettim.

"Özür dilerim..." diye fısıldadı,ben daha ne olduğunu anlamadan dudaklarıma doğru eğilip yumuşak ve tutkulu bir şekilde öpmeye başladı.


Waowww ne bölümdü be,21 bölüm oldu bunlar daha yeni yakınlaşıyor evet ama Masky zor bir karakter çok zor güveniyor yaklaşık 5 aydır tanışıyorlar bu yine kısa bir süre onun için bu kadar ağırdan almamın sebebi buydu...Bir de smut yazmakta kendime hiç güvenmediğimden bu kadar ağırdan alıyordum MŞKQHXKWBDKWBDLWDN ve yeni bebeğim "Kıvılcım"a da bir göz atmanızı istiyorum sizleri seviyorum kendinize çok iyi bakın ♥︎

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin