#31

289 27 33
                                    


"Tim,Onu sana yapmadım misafirler içindi" Gözlerimden neredeyse ateşler çıkacağını hissettiğimde bana küçük masum bir çocuk bakışı attı.

"Ama bu benim en sevdiğim tatlı" diye söylendiğinde daha fazla sinirli kalamadım ve masaya yaptığım kurabiyeleri koyup ona gülümseyerek baktım.

"Neredeyse burada olacaklar biraz daha bekle,Hem sen ellerini yıkadın mı?" Gözlerini yuvarladıktan sonra ofladı,bu yeterli bir cevaptı.

"Ellerini yıka ve masaya gel"

"Tamam Anne" Son sözleri bastıra bastıra bastıra söyledi ve yerinden kımıldayarak lavaboya doğru ilerlediğinde kapı çaldı,koşar adımlarla kapıya doğru ilerledim ve açtım.

"Grace seni çok özledim canım" Emily'i görmemle neredeyse üstüne zıplıyordum onu çok özlemiştim,birbirimize sıkıca sarıldık.

"Beni bile böyle karşılamıyor" Arkadan gelen Tim'in sesiyle Max başını olumlu anlamda salladı.

"Emily bazen beni görünce "Yine mi sen?" Diye cevap bile verdiği oluyor..." diyince kahkahalarla güldük,Tim ona acırmışçasına baktı.

"Bu kadar lak lak yeter hadi sofraya geçelim" Sesimle ayakkabılarını çıkardılar ve içeri girdik.

"Vay canına...Grace cidden her şey kusursuz duruyor" Emily'nin iltifatıyla genişçe gülümsedim.

"Siz başlayın biz de çayları alıp gelelim" dediğimde,Erkekler başını olumlu anlamda sallayıp masaya geçtiler mutfağa geçtiğimizde Emily bardakları çıkarırken bir sohbete başladık,

"Grace?"

"Hm?" Çayla ilgilenirken cevapladım bana yandan bir bakış atıp derin bir nefes verdi.

"Ben hamileyim" O kadar beklenmedikti ki neredeyse elimi yakacaktım.

"Ne? Aman Tanrım,Bu harika bir şey...Emily" diyip çayı bıraktım ve ona doğru hızlıca ilerleyip sarıldım.

"Max biliyor mu?" diyip ondan ayrıldığımda başını olumsuz anlamda salladı.

"Bende iki gün önce öğrendim,Öğrenir öğrenmez de buraya gelmek istedim,toplu bir şekilde bu haberi vermek istedim..." diyince ufak bir kahkaha attım nedense gözlerim dolmuştu.

"Teyze mi olacağım şimdi?" Sorumla başını olumlu anlamda salladı.

"Sende hızlı ol ve beni de teyze olma haberiyle neşelendir" diyip göz kırptı ve pis bir şekilde sırıtınca omzuna hafifçe vurdum.

"Aman Tanrım,hamile bir kadına mı vuruyorsun?" diyip yalancı bir şekilde yüzünü acıyla buruşturunca güldüm ve konuyu değiştirdim.

"Bizimkilerden ses gelmiyor...Çayları alıp gidelim" Emily'nin gözleri ciddileşti ve aceleyle çayları doldurup içeriyi girdiğimizde huzurlu bir şekilde futbol izlediklerini gördük.

"Senin ben yedi ceddini-" Tim'in sözleri beni görünce bölündü ve bana sevimli bir şekilde görünce gülümsedi.

"Senin ben yedi ceddini hacca yollayayım,mübarek insan" diyip gülümsemesini büyüttü ama onun bu duası futbolcunun gol atmasına yardımcı olmamıştı,tuttukları takım kaybedince ikisinin yüzü de beş karış oldu.

"Hay oruspu çocukları sizi" Tim'in mırıltısını duysam da ses etmedim ve çayları servis ettim,Emily ile sevgililerimizin yanlarına oturduktan sonra,bana göz kırptı sanırım ne yapacağını anlamıştım.

"HAMİLEYİM" Anlık itirafıyla Max ona yavaşça döndü ve yüzünde öyle bir şaşkınlık vardı ki bir an bayılacağını sandım.

"Aman Tanrım...Cidden mi?" Emily gözleri dolu bir şekilde başını olumlu bir anlamda sallayınca ona sıkıca sarıldı.

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin