#20

318 37 9
                                    


Max derin bir nefes verip ellerini sarı saçlarından geçirdi,Yüzünü daha iyi görebilmek için kafamı daha da kaldırdım.

"Beni burada gördüğüne hiç şaşırmadın mı?" Yüzünde acıma ifadesi belirdi,sanki yaralı bir sokak köpeğine bakıyordu kafasını olumlu anlamda salladı.

"Şaşırdım,Burada onlarla olman...En önemlisi yaşıyor olman beni şaşırttı,sevindim de" Sözleri sanki içime su serpmişti birinin beni merak etmesi ve yaşadığıma sevinmesi ne paha biçilemezdi.

"Onları tanıyorsun değil mi?" Sorumla kaşlarını çattı söylediklerim onu rahatsız etmiş gibi duruyordu.

"Resmen hayır ama ismen evet,Yüzlerini,kim için çalıştıklarını ve kim olduklarını iyi biliyorum ama onlardan biriyle hiç karşılıklı olarak tanışmadım"

"Bana her şeyi anlat,Gerçekten neler oluyor...Maddy'nin ölümünü de biliyor musun?" Dişlerini dudaklarına geçirdi bir kaç saniye düşündükten sonra kafasını olumlu anlamda salladı.

"Biliyorum,Her şeyden haberim vardı" Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı,nasıl biliyordu ya?

"O zaman niye göz yumuyorsun,Her şeyi polise anlat" diye yükselince yüzünü sinirle buruşturdu.

"Sesini alçalt hanımefendi her şeyi anlatacağım" Etrafını kontrol etti ve üstüme doğru eğildi.

"Başka bir yere geçmeliyiz" demesiyle düşünmeye başladım evet yokluğum anlaşılırsa kötü olacaktı,Belki de çoktan anlaşılmıştı kaç dakika geçmişti beş mi on mu?

Ben düşünürken Max benim yerime çoktan kararını vermişti,Kolumdan tutup beni yangın merdivenlerine sürükledi oradan aşağı indik ve eski bir yere geldik depoya benziyordu.

Max temiz bir yer bulunca oturmam için beni davet etti,Ben oturunca kendisi de oturdu etraf loştu.

"Karanlıktan korkmazsın değil mi?"

"Hayır,korkmam" yüzünde bir gülümsemeyle bir köşeye oturdu ve anlatmaya başladı:

"Eskiden Ailem ormanın içinde yaşıyormuş,Babam bir gün odun almak için gitmiş ve geri geldiğinde çok korkmuş bir haldeymiş ormanın içinde  bir yaratık gördüğünü söylemiş,Annem yorgunluktan hayal gördüğünü söyleyip,ona inanmamış babam da umursamamaya karar vermiş o canavarın onun için geleceğini bilmiyormuş tabii...İki gün sonra hava aşırı soğumuş mart ayında ürkütücü bir soğuk varmış babam hastalanmamamız için odun almaya gitmek istemiş,Annem dirense de babam gitmiş,Bir kaç dakika sonra evin yakınında bağırış sesleri duyulmuş.Bir hayvan bağırışına benzediği için annem umursamamış ama ikinci bağırış geldiğinde annem pencereden bakmış ve babamın Slenderman denilen canavar tarafından parçalara ayrılıp yenildiğini görmüş..."

Max duraksadı,Hikayesi benim tüylerimi diken diken etmişti ama sanki o normal bir şey anlatıyormuş gibi bir ses tonuna sahipti,Soğukkanlılığı korkutucuydu.

"Annem bir şekilde aklanmış,sonra Annem beni de alıp kasabaya ailesinden kalan eve yerleşmiş,işe girip çalışması gerekiyormuş ama bu olay yüzünden düzgünce düşünemiyormuş sonunda akrabasının yardımıyla deli raporu almış,raporla da bir maaş...Bana bakacak ve evi geçindirecek kadar yeterliydi ama daha fazlası hiç bir zaman olmadı sefalet içinde büyüdüm,Annem hep bana babamı öldüren o canavardan bahsetti ona inanıyormuşum gibi davranıyordum ona inanan tek kişi bendim bu onu rahatlatıyordu,anneme yardımcı olmak için 16 yaşından beri patronumla çalışıyorum,Slenderman'in gerçek olduğunu da onunla öğrendim bu gerçeği dört yıldır içimde tutuyorum" dedi ve ortam sessizleşti,Ona olan bakış açım değişmişti o çok güçlüydü içimde merhamet hissi oluşmuştu.

"Maddy'nin de o canavar tarafından yenildiğini söylediğinde anneme inandım fakat yaşadığımız yer küçük bir kasaba dedikodu böyle yerlerde çok yaşar,Annemin hakkında kötü konuşmalarını istemediğimden onu her zaman susturmaya çalıştım onu koruyordum da eğer Annemin sesi daha da yükselirse Slenderman'in kulağına gidebilirdi,itleri anneme zarar verebilirdi onlar her yerde Grace,daima burnumuzun dibindeler...Annemi korumaya çalışıyorum ve ben bu hayatta sevdiklerimi korumak için her şeyi yaparım" Son sözünü öylece etkileyici ve delice söylemişti ki istemsizce tekrar ettim.

"Her şeyi?.." Kafasını olumlu anlamda salladı ve delice gülümsedi.

"Her şeyi" dedi onaylarcasına,Max'e dikkatlice bakmaya başladım  hikayesi etkileyiciydi bu işlere hiç bulaşmasaydım uydurma olduğunu düşünürdüm,ama şimdi inanıyordum.

"Peki sen nasıl bunlara bulaştın tatlı hanımefendi?..Anlatmak istemiyorsun ama kısaca anlatmanı rica ediyorum" dedi,Uzunca anlatamayacağım kadar ağırdı.

Kısaca anlattıktan sonra ortamda kısa bir sessizlik oldu,İkimizde öğrendiğimiz bilgileri tartıyorduk ki max sessizliği bozmaya kaar verdi.

"Onu nasıl çağırdı?" Max'in sorusuyla afalladım bana dikkatlice bakıyordu,Omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Bilemiyorum,günlük gibi bir şeyde her şey yazıyordu gizli bir alfabeyle kodlamıştı" Max'in yüzü donuklaştı,bir şeyler düşünüyor gibiydi ki aniden ayağa kalktı ve volta atmaya başladı.

"Bunu nasıl başardığını boşverelim,Asıl önemli olan yanındaki o adam..." Cümlesiyle tüm vücudumu bir ürperti dalgası kapladı.

"O-Onunla ne yapacağımı bilmiyorum..." diye itiraf ettim,Tanrı yardımcım olsun cidden beni öldürmediği için azal çekiyordum.

"Seni öldürmemesi tuhaf" diye mırıldanınca acıklı bir şekilde gülümsedim.

"Beni öldürmeyeceğini ama daha beter edeceğini söyledi...Yüce Tanrım ne yapacağım ben" Elimi alnıma koyup düşünmeye başladım ama boştu çıkış yolu yoktu.

"Maalesef onunla kalmalısın...En azından bir süre" Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Ruh hali çok değişken her an beni öldürebilir,Eminim şu an geç kaldığım için şeytanları tepesindedir" Bu düşünce bile karnımı düğümlemişti,kalbim hızlı atmaya başladı.

"Doğru,Şimdi yukarı çıkman gerekiyor...Grace güçlü kal ve ne diyorsa şimdilik yap eğer kader bizi yine birleştirirse seni kurtarıcağım"

"P-Peki Neden?" Sorumla kaşları çatıldı ve volta atmayı bırakıp ciddi bir şekilde bana baktı.

"Bir çıkarım yok,Robert'in babası ve kendisi küçükken bana çok yardımcı olmuştu şimdi ise sıra bende...Sensiz harap olmuş bir haldeler kendilerini suçluyorlar,Yollarımız kesişecek bende sana yardım edeceğim" Sözleriyle içimde kuşku oluşmuştu zaman kaybetmeden kuşkumu onunla paylaşmaya karar verdim.

"Yollarımızın kesişeceğinden nasıl bu kadar eminsin?" Sinsice gülümsedi ve gözlerinde delice bir parıltı yayıldı.

"Seninle bir kez karşılaştım bunun devamı da gelecek,Yürüyen bela seni" dedi ve gülümsedi bu dedikleri beni güldürdü,Yavaşça yukarı çıktığımızda beni yangın merdivenlerinden dışarı çıkardı.

Soğukla yüzümü buruşturdum,Max hafifçe omzumdan dürtüp uzaktaki bir noktayı işaret etti.

"Tuvalete saklan,Seni aramaya bahçeye çıkarsa oradan çıkmış gibi yaparsın..." Başımı olumlu anlamda salladım,ufakça gülümsedi ve nereden çıkardığını bilmediğim maskeyi yüzüne zarifçe takıp gecenin karanlığında kayboldu.


Merhabaaaaa,Uzun zaman oldu değil mi? Bölüm yayınlamaya diğer projeleri yazmaktan zamanım olmuyor maalesef aklımda manyak fikirler var bir ilham fırtınası yaşıyorum resmen,Daha çok fazla kitap yayınlamak için sabırsızlanıyorum kitaplarıma gösterdiğiniz ilgi için çok minnettarım sizi çok seviyorum iyiki varsınıızzz ♥︎♥︎♥︎

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin