#22

314 32 32
                                    


"Grace,uyan" Bulanık gelen ses ve gürültüyle uyandım,Gözlerimi zar zor açtım masky gelmişti onu görmemle gözlerim faltaşı gibi açıldı,Rüya gibi gelmişti sanki uyanmama yardımcı olacakmış gibi yerimden doğruldum.

"Gelmişsin" diye mırıldandım,başını olumlu anlamda salladı,Dikkatlice gözlerimin içine,bana bakıyordu bundan rahatsız oldum ona vurmak üç gündür nerede olduğunu sormak istedim fakat tek yapabildiğim gözlerimi kaçırmak oldu.

Bir şey demeden ayağa kalktım salondan çıkıp yüzümü yıkamak için lavaboya girdim,Aynada gördüğüm yüz bana ne kadar mutsuz olduğumu bir kez daha anımsattı.

Boynumda hâlâ duran ısırık ve öpücüklerden kaynaklanan morluklar ne zaman görsem sinirimi bozuyordu,keşke fondotenim olsa da kapatsam diye düşünmeden edemiyordum.

Neden morlukları kapatmayı dilemek yerine onun bana hiç dokunmamasını dilemem gerektiğini bilmiyordum ama şöyle bir gerçek vardı ki istemesem bana dokunmazdı anın büyüsü müydü neydi ama o an bende onu istemiştim.

"Grace konuşabilir miyiz?" Düşüncelerime o kadar odaklanmıştım ki masky'nin sesi beni yerimden sıçratmıştı.

"Seni korkutmak istememiştim" dediğinde kayıtsız bir şekilde başımı sallayıp kafamı yere indirdim utançtan kızarmama ramak vardı,Sanki düşüncelerimi okuyabilirmiş gibi yanından geçip gitmek istedim ondan uzaklaşmak istedim beni durdurdu.

"Konuşabilir miyiz?" Kolumdaki eline baktım,Beni evde üç gün boyunca yalnız bıraktıktan sonra gelip benimle konuşma cesaretini nereden buluyordu ha?

"Konuşamayız" diyip elini kolumdan çektim,yürümeye başladım arkamdan kısa bir homurdanma duyduktan sonra,birden beni omzuna aldı.

"Ne yapıyorsun? Bırak beni bırak" Debelenip dursam da nafileydi beni bırakmıyordu.

"Kibarca sordum kabul etmedin ama ben kabul etmeme lüksün var dememiştim,beni dinleyeceksin" diyip salona geri getirdi beni,Koltuğa oturdu beni de yanına bıraktı.

"Şimdi dinle beni lafımı da kesme" Kaşlarımı çatmadan edemedim koltuğa yaslandım.

"Evde yoktum çünkü bir şeyi araştırıyordum" dediğinde merakla yüzümü ona çevirdim göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsedi.

"Slenderman'in arkadaşını yemesi hakkında araştırma yaptım" demesiyle midemin bulandığını hissettim,O gece hissettiğim korku beni yine ele geçirdi o kızın yüzü yine önüme geldi.

"Arkadaşın,Slenderman'i çağırmak için bir ritüel yapmış ki bu ritüeller çoğunlukla tutmaz,büyük bir hata yapmış adak vermemiş sadece kendi kanını damlatmış...Arkadaşın adak vermediği için kendisi adak olmuş" Sözleriyle kulaklarımda keskin bir çınlama hissettim.

"Ne?" Bana biraz daha yakınlaşıp ellerimi tuttuğunda titrediğimi fark ettim,endişeli bir halde bana bakıyordu.

"Sakinleş güzelim,sakinleş..." dediğinde derin derin nefesler alıp verdim,gerçekten sakinleştim titremem azaldığında gülümsedi.

"İşte böyle..." dediğinde ellerini daha çok sıktım,Ona bakıp dudaklarımı birbirine bastırdım nedensizce korkuyordum içimi büyük bir korku kaplamıştı.

"Bana inanıyor musun?" Kahverengi gözerindeki şefkat ve merak beni daha da sakinleşti.

"Sana inanıyorum" Gözlerinin içi parıldadı,sırıttı.

Maddy nelere bulaşmıştı böyle en büyük merakı,tutkusu onu canlı canlı yemişti.

"İyi misin?" dediğimde kafamı olumsuz anlamda salladım gözlerim daha fazla doldu,Maddy'nin ailesini düşündüm kızların bir cesetleri olmayacaktı.

"Grace bana anlatabilirsin" dediğinde bülbül gibi şakımaya başladım.

"Maddy'nin ailesini düşündüm,kızlarının cesedini bile bulamayacaklar cenazesini bile düzenleyemeyecekler....sadece...sadece bekleyecekler,belki gelir umuduyla sonsuza kadar...sonsuza kadar gelir mi umudunu taşıyacaklar belki bir mezar taşı olsa..." tıkandım daha fazla konuşamadım.

Masky yüzüme hüzünle baktı sonra beni kendine çekti,Sıkıca sarıldı ellerim istemsizce omzuna gitti birbirimize sıkı sıkıya sarılıyorduk elleri saçlarımı ve sırtımı güven verircesine okşuyordu.

"Halledeceğim güzelim,tamam mı?" Ses tonundaki şevkatle rahatlamıştım yüzümü omzuna gömdüm.

"Nasıl?"

"Bir şekilde halledeceğim,Söz veriyorum Arkadaşının bir mezarı olacak" dedi biraz daha öyle kaldık sonunda beni kendinden ayırıp gözyaşlarımla yüzüme yapışmış saçlarımı kulağımın ardına attı.

"Aç mısın?" Konuyu dağıtmak için sorduğu soruyla istemsizce gülümsedim,ağlamaktan kızarmış burnumu çektim o bana yumuşak bir şekilde bakınca gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım.

"Ne?" Dalgınlığından uyanmış gibi başını iki yana sallayıp ayağa kalktı,Elini kalkmam için uzattı.

"Yok bir şey" diye mırıldandım,Elini tuttum sıkıca kavradı ellerim ellerinde kaybolmuştu,Mutfağa girdiğimizde sıkıntıyla iç çektim.

"Yemek yapmamıştım ki ben..." Masky sandalyelerin birine oturdu,yüzünü avuçlarının arasına aldı.

"Tüh,yemek yapmamış mısın sen?" dedi dramatik bir ses tonuyla,Ellerimi belime koyup sinirli bir şekilde ona döndüm.

"Yemek yapmak ne kadar zor biliyor musun? Yemeği yaparken ayrı yorul bulaşıkları yıkarken ayrı yorul sofrayı kurup toplarken ayrı yorul" Sitemlerimi dinlerken geriye doğru yaslandı,gözleriyle vücudumu süzmeye başladığında donup kaldım boğazımı temizleyip sordum.

"Sözlerimi hiç dinliyor musun?" Kafasını olumlu anlamda salladı,Masanın altına uzanıp büyük poşetler çıkardı.

"Dinledim ve hamburger gecesi yapmamız gerektiğini düşünüyorum" demesiyle gözlerimin sevinçle büyüdüğünü hissettim,hamburgere bayılırdım.

"Hadi sofrayı oturma odasına kuralım,sende bardak ve tabakları getirirsin" diyip poşetleri alıp oturma doğru yürüdü bende elime büyük bardaklardan ve tabaklardan alıp peşine takıldım.

Kendisi her şeyi servis ederken oturup onu izledim ne tuhaf biriydi çok büyülü bir adamdı,Sağı solu belli olmayan tehlike dolu bir adam.

Derin bir nefes verdim tamam en azından şimdi bir nebze olsun rahatlamıştım büyük bir sır perdesi aralanmıştı,peki ne olacaktı bundan sonra,Ben burada kalmaya devam mı edicektim?

"Masky-" Eliyle sözümü kesti televizyonu açıp tam karşıma oturdu.

"Bana adımla seslenebilirsin artık masky demek yok tamam mı? Tim ya da Timothy diyebilirsin" Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdığımda tatlı tatlı gülümsedi.

"Şey...Tim...Timothy,Peki bundan sonra ne olacak?..Her şey bitti mi?" Arkasına yaslandı ve rahat bir tavırla bana baktı.

"Olacak bir şey yok sen benim olduğun için,bana ait olduğun için...Yerin burası benim yanım" diyip sandalyesini biraz geriye doğru ittirdi ve sağ bacağına vurdu,yaptığı imayla sırıtmayı da ihmal etmedi.

"Sen var ya-" Sözüm haber muhabirinin bağırtısıyla kesildi.

MOUNTFER YETİMHANESİNDE ÇIKAN YANGINDA WILLIAM D. VE ELLIOT F. HAYATINI KAYBETTİ"

Merhabaaa,Kitaba kaldığım yerden devam ediyorum ve 100 takipçiye ulaşmışım??? Yazmaya başlarken tek hedefim ölmeye başlayan creepypasta fandomunu bir şeyler yazarak canlandırmaktı belki bir şeye yaramıştır ve sizin creepypastaya karşı sönen ilginiz tekrardan parlamıştır umarım bunu başarabilmişimdir çok sevinçliyim bundan sonra çok daha üretken olup daha fazla yazacağım her şey için teşekkür ederim sizi seviyorum kendinize aşırı iyi bakın ♥︎

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin