#11

303 35 2
                                    


Gözlerimi açtığımda başımda feci bir ağrı vardı,Başımı tutarak yerimden doğrulmaya çalıştığımda bana engel olan bir zincirle karşılaştım.

Neredeydim,Evde değildim herhalde yoksa neden zincirli olayım ki...Aklım hem saçma hem de korkunç düşüncelerle doluyordu,korkuyordum.

Zihnim çok bulanıktı en son bana ne olduğunu hatırlamaya çalışsam da olmuyordu,Bir kaç dakika sonra odanın dışından sesler gelmeye başladı kalbim ağzımda atarken kapı yavaşça açıldı.

Uzun boylu,simsiyah giyimli,beyaz maskeli ve kahverengi saçlı biri odaya girdiğinde kalbim ağzımda atıyordu resmen donup kalmıştım.

Bu O adamdı...Maddy'nin Creepypasta olarak gösterdiği kişiydi ama o gerçek olamazdı ki? Sadece bir karakterdi o Belki Cosplay gibi bir şeydi ya da ona özeniyordu.

Yavaş adımlarla yaklaştıktan sonra duraksadı,Maskeden tek belli olan şeyle kahverengi gözleriyle bana baktı.

"Senin zamanında gelecek" Sakin ama sert ses tonu beni ürkütürken tek bir şey dahi söylemeden geri gitti ama beynimde söyledikleri yankılanıyordu.

"Seninde zamanın gelecek" İma etmek istediği çok açık bir şekilde belliydi,Beni öldürmek için geri gelecekti kaderim bu olacaktı...Beni öldürecekti.

                                   ***

Genç polis memuru kalabalığı yararak Goth ailesinin evine geldi merdivenlerde ağlayan Hazel'ı ve trabzanlara yaslanmış derin derin düşünen Robert'ı gördü.

Shawn eve o kadar hızlı gelmişti ki karakoldan bilgi dahi alamamıştı,Dışarıda esen soğuk rüzgarlar ve insan kalabalığı ona çok ters şeylerin döndüğünü hissettirmişti tabii.

Shawn gelir gelmez onu Steve karşıladı,Shawn ağlayan Hazel'ı işaret etti ve sordu:

"Grace mi kayıp?" Steve yavaşça omzunun üstünden ağlayan Hazel'a baktı,onun ağlayışı kendisini kötü hissettirmişti zaten ağlayan bir kadına ya da çocuğa asla dayanamazdı sıkıntılı bir nefes verip kafasını olumlu anlamda salladı.

"Evet,Karakoldakiler mi söyledi?" Shawn olumsuz anlamda başını salladı.

"Hayır,tahminde bulundum" diyip yavaş adımlarla Hazel'in yanına gidip önünde çömeldi.

"Bayan Goth..." Hazel,Yüzünü ellerinin arasından kaldırıp acıklı bir şekilde bir şekilde genç adama baktı.

"Grace kayboldu,Ona sahip çıkamadım..." Genç adam yutkunamadı,Kızı tam tanımıyordu ama ona yakınlık hissetmişti zararsız ve saf görünüşü kolayca dikkat çekiyordu.

Elini alnına koyup ovaladı ne yapacağını düşünüyordu,Maddy'den sonra Grace'de kaybolmuştu bu küçük kasabaları için tam bir felaketti.

Grace'i bulmak istiyordu ve en iyi başlanılacak yerden başlamayı seçti aile toparlanana kadar genç kızın odasını inceleyecekti.

Genç adam çömeldiği yerden kalktı ve meraklı kalabalığa dönüp kaşlarını çattı.

"Evinize gidin,burada görecek bir şey yok" Genç adam sertçe ellerini çırptı ve kalabalığın hareketlenmesine neden oldu.

"Zavallı kız,O'nun sonuda Maddy ile aynı olacak...Belki de daha feci,Beni dinlemelisiniz" Sessiz kalabalıkta kolayca yankılanan ses kulakları doldurmuştu bile.

Sesin kaynağı çok belliydi,Mary buradaydı Robert bunu fark edince kadına doğru ilerledi ve ona küçümseyici bir şekilde baktı.

"Tanrı aşkına...Senin benim ailemle derdin ne?" Mary sessiz kaldı,Onun Goth ailesiyle hiç bir derdi yoktu tek yaptığı kendi gerçeklerini anlatmaktı.

Robert'ın bağırışı ortamı gererken,Robert Mary'e doğru bir adım daha atınca Shawn araya girmesi gerektiğini anladı ve Robert'ı durdurdu.

"Tamam bay Goth lütfen sakin olun" Robert sakin olamıyordu ellerini saçlarının arasından geçirip volta atmaya başladı.

Ortam gerginken kalabalığın ardından koşarak Max belirdi,Mary oğlunu görünce tedirgin olmuştu.

"Anne,Neden buraya geldin ha? Sana buraya gelmemeni söylemiştim" Max annesine esip gürlerken,Robert Max'in omzuna elini koydu.

"Anneni eve götürür müsün Max?" Robert tüm öfkesini gizleyerekten genç çocuktan rica etti,Max başıyla onayladı.

"Tabii Bay Goth ve cidden çok özür dilerim,Annemin durumunu biliyorsunuz..." Genç çocuğun sesindeki mahcubiyetle,Mary kaşlarını çatsa da oğluna sesini çıkartmadı ve ikisi de oradan hızlıca ayrıldı.

"Tamam millet sinema bitti,Evlerinize dağılın" Shawn'ın sert sesiyle insanlar söylene söylene Gothların evinin önünden ayrılmıştı.

"Steve sen de not al,Sorguya sizden başlayalım mı bay Goth? Bayan Goth şu anda iyi değil gibi" Robert karısına göz ucunda baktı ve karısının son derece üzgün olduğunu gördü,kahroldu polis memurları gittiğinde karısıyla ilgilenecekti.

"Tabii,Verandaya geçelim isterseniz" Shawn ve Steve başlarıyla onayladılar ve bahçedeki verandadaki masaya oturdular.

"Öncelikle Grace'in başına gelenler için üzgünüm ama umutsuzluğa kapılmamanızı öneririm onu bulacağımıza eminim...Şimdi onu en son ne zaman gördünüz?" Robert derin bir nefes verdi ve ellerini birbirine geçirip ellerini masaya koydu.

"En son yemekten sonra gördüm,Hazel ile mutfağı toparladılar sonra ise Hazel bize sıcak çikolata yaptı ama Grace içmek istemediğini söyleyip,erkenden uyumaya gitti" Shawn anlarmışçasına kafasını salladı o sırada da Steve notlar alıyordu.

"Peki son zamanlarda nasıl bir ruh halindeydi,dikkatinizi çeken bir durum oldu mu?" Robert biraz düşündükten sonra cevapladı:

"Onu evlatlık edineli çok olmuyor,Sessiz ve Çalışkan bir kızdı...Her zaman sessizdi ama Maddy'nin kayboluşundan sonra daha bir sessizleşti onu zar zor konuşturuyorduk" diyip kaşlarını çattı ve ekledi.

"Eminim bu onu derinden sarsmıştır ama o gün Mary'nin sözüne inanılıp Grace'e zorbalık yapılması...Düşüncesi bile beni çıldırtıyor,O kadın bildiğiniz deli nasıl bir delinin lafına inanılıp genç bir kıza şiddet uygulayabilirler?" Shawn Robert'ın sözleriyle o günü hatırladı,kendisi de oradaydı ve evet bu ona göre de sinirlendirici bir durumdu.

Elbette Shawn,Genç kızı iten adama daha reşit olmayan bir çocuğa şiddet uygulamaktan ceza yazmıştı,kendi elleriyle ceza yazmayı daha da isterdi ama bu kadar oluyordu.

"Biliyorsunuz,Kilisenin yeni rahibiyim o yüzden insanlara karşı yapıcı olmalıyım o adamın kemiklerini kırmamak için çok zor durdum..." diyip burnundan nefretle soludu.

Steve bir yandan merakla dinlerken bir yandan notlar alıyordu ama Robert'a hak veriyordu,Yeni evlatlık edinmiş aile ortamına ve yeni bir çevreye alışmaya çalışan bir genç kıza herkesin içinde kanıtlanmamış bir sözle kaba kuvvet uygulamak kabul edemez ve son derece gurur kırıcıydı.

Shawn'da aynı düşüncelere sahip olsa da bu konu hakkında o da en az Robert kadar sinirliydi.

Derin bir nefes verip yerinden kalktı ve Steve'e döndü.

"Steve sen bay goth ile konuşmaya devam et,Bende Grace'in odasına bakacağım" diyip verandadan ayrılıp eve girdi.

Oyalanmadan Grace'in odasına girdi ve cebinde her zaman bulundurduğu siyah latex eldivenleri eline geçirdi.

"Bakalım ne kanıtlar bırakmışsın Grace" diyip iç geçirip aramaya başladı ama nafile iki saatlik aramanın sonunda hiç bir şey bulamadı,Sinirle duvara tekme atıp yere çömeldi.

"Neredesin Grace..." diye mırıldandı bir kaç dakika düşüncelerini toparladıktan sonra odadan çıktı ve evi bir şey demeden terk etti,Steve'e karakola dönmesi için mesaj attı.

Eveeeet sonunda yeni bir bölüm geldi ve tatilde geldi o yüzden bol bol bölüm yazabilirim ama ne zaman yayınlarım burası bir muamma kendinize çok dikkat edin ve üşütmeyin şu sıralar ben hariç neredeyse herkes hasta siz hastalanmayın canlarım sizleri çok seviyorum kendinize çok iyi bakın <33

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin